Beyoğlu Altın Eller Festivali tüm coşkusuyla devam ediyor. Festivale konuk olan geleneksel sanatın usta elleri tel kırma sanatçısı Yasemin Güçkıran ile deri işleme ustası Meyrem Özkaç, sergiledikleri canlı sahne performansları ile katılımcıların büyük beğenisini topladı.

Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen ve 50 gün sürecek "Beyoğlu Hareketleniyor" festivalinin ikinci etabı Altın Eller Festivali, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını vatandaşlarla buluşturmaya devam ediyor. Her gün birbirinden farklı el sanatı ustalarını katılımcılarla buluşturan festivalin bu seferki konukları, geleneksel sanatın usta elleri tel kırma sanatçısı Yasemin Güçkıran ile deri işleme ustası Meyrem Özkaç oldu. Ustaların canlı sahne performansları katılımcıların büyük beğenisini topladı.

"Deri işlemeciliği ata mirası"

Dedesinden mesleğini miras aldığını söyleyen deri işleme ustası Meryem Özkoç, deri işlemeciliğinin ata mesleği olduğunu söyleyerek, "Dedem öldükten sonra takımlarını ve derilerini bulduk. Sonrasında başlama kararı verdim. Uzun zaman oldu bu işi başlayalı. Dedem çanta falan yapmazdı daha çok at koşumları yapardı. Biz bunu modernleştirdik. Şimdi çanta yapımı vb. gibi uygulamalarda kullanıyoruz" dedi.

Deri işçiliğinde "saraç" adı verilen bıçak türünü kullandığını da söyleyen Özkoç, işleme için bu bıçağın keskin olması gerektiğini söyledi. Özkoç ayrıca deri işlemeciliğinin Orta Asya'dan bu yana yapıldığını hatırlattı.

"Yaptığım iş terapi gibi"

Yasemin Güçkıran tel kırma sanatına küçük yaşlarda başlamış. Yaptığı sanatı terapi gibi olduğunu söyleyen Güçkıran, "Gümüş tellerden yapılan tel kırmada her adımda 6 kez tel kırılıyor. Bu iş terapi gibi. O yüzen yaptığım işin öğrencilerini yetiştiriyorum" dedi.

Canlı performans gösterisi ürünlerin tanıtılması ve yapımının tamamlanmasıyla son buldu.