İzmir'in Çimentepe mahallesinin değişimini, içindeki birçok farklı kültürün yaşayışını ve atmosferini beş kadının gözünden anlatan Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencileri Ece Kınacı ve Altay Orhan, TRT Belgesel Ödüllerinde Özel Ödül kazandı.

Sekizincisi düzenlenen TRT Belgesel Ödüllerinde profesyonel ve öğrenci kategorisi olmak üzere 480 belgesel filim kıyasıya yarıştı. Çimentepe'ye farklı şehir ve ülkelerden gelen beş kadının öyküsünü ve yine bu beş kadın gözünden toplumun yapısındaki dönüşüm sürecini mercek altına alan Tepede Beş Kadın ise ön elemeden geçerek çok sayıda belgeseli geride bırakmayı başardı. Ön elemenin ardından jürinin huzuruna çıkan belgesel film sahip olduğu özgün konu ve anlatım tarzıyla özel ödül almaya hak kazandı. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencileri Ece Kınacı ve Altay Orhan tarafından 30 gün boyunca devam eden çekimlerle hazırlanan belgesel filim, 8. TRT Belgesel Ödüllerinde İstanbul Ticaret Üniversitesi Özel Ödülüne layık görüldü.

Filmin yönetmenliği yapan ve ödülünü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Destekleme Dairesi Başkanı Enver Arslan'ın elinden alan Ece Kınacı, şöyle konuştu: "Göç eden insanlarla birlikte şehirlerin, semtlerin, mahallelerin de sosyal yapıları değişiyor. İzmir'e de uğrayan her göç dalgasının ilk etkilenen yerlerinden biridir belgeselimizin geçtiği yer olan Çimentepe mahallesi. Son yıllarda Suriyeli göçmenlerin de gelmesiyle birçok farklı etnik gurup birbirlerini sevseler de sevmeseler de bu mahalle içinde yaşamaya, birbirlerine destek olarak hayatlarını sürdürmeye devam etmişler. Ve bu mahallenin büyük ölçeklisini düşündüğümüzde ise bir Türkiye özetiyle karşılaştık. Onun için de bu mahallede yoğunlaşmaya, orada yaşayanların yaşantısına ayna tutmak istedik. Biz de bu birbirinden farklı etnik kökene, birbirinden farklı bakış açılarına sahip anneannemle birlikte 5 kadının gözünden kendi hayatlarını, mahalleyi, dünden bugüne değişimi göstermeye çalıştık. Bir mahalleyi mahalle yapan evler, evi ev yapan ise kadınlardır. Ki neticede o kadınlar sayesinde çok naif, samimi, içten bir belgesel çıktı ortaya."

Belgeselin ortaya çıkmasında pek çok hocanın desteği olduğunu anlatan

Kınacı, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nazlı Bayram hocaya desteklerini ve danışmanlığını esirgemediği için teşekkür etti.