Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Cenabıallah'tan niyazım: bu mübarek günler yüzü suyu hürmetine, yaklaşan bayram hürmetine bu çilelerin bitmesi tüm islam dünyasındaki yöneticilerin aklıselim ile devinim etmesi, milletin birbirini bu şekilde kırmasına fırsat vermemesi, zulümle hiç bir yere gidilemeyeceğini öğrenmeleri ve kendi vatandaşlarına kucak açmaları ve onlara hizmeti en büyük, en mukaddes görev şekilde bilmeleridir' dedi.

Gül, Malatya Beydağı Konaklama Tesislerinde ikamet eden yaklaşık 70 Suriyeli sığınmacıyla iftarda bir araya geldi.

Tesislere gelişinde elinde bir demet çiçek bulunan küçük bir çocuk yönünden karşılanan Gül, AFAD Başkanı Fuat Oktay ve Malatya Valisi Vasip Şahin'den kampta kalan yüzde 90'ı Türkmen, yüzde 10'u Arap olan 7 bin 616 Suriyeli sığınmacıya ilişkin brifing aldı. Kampta, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonrasında ilan edilen 3 gündelik ulusal matem dolayısıyla bayrakların yarıya indirildiği görüldü. 

Gül, brifingin ardından konaklama tesisini gezdi. Tesisteki bir tekstil atölyesini ziyaret ederek tetkiklerde bulunan Gül, çıkışta kendisini bekleyen Suriyeli minikler ve ailelerinden oluşan kalabalığın yanına giderek bir vakit sohbet etti.

İncelemelerin ardından iftara dahil olan Gül, orucunu Suriyeli sığınmacılarla açtı. İftarın ardından konuşan Gül, 'Aziz kardeşlerim' hitabında bulunduğu Suriyeli sığınmacılarla ramazan akşamında beraber iftar açmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 

Gül, Suriyelilerin tarihlerinin zor bir dönemini yaşadıklarını, evlerinden barklarından, yurtlarından olduklarına dikkati çekerek 'Sizler İslam tarihinde de hep iyi biçimde bilindiği benzeri ensar-muhacir ilişkisini şu anda yaşıyoruz. Tabii ki bir Müslüman'a düşüş işaret eden de kardeşlerini sokakta, dışarıda açıkta bırakmamak onlara kucağını açmak, onlara en güzel misafirperverliği yapmaktır. Şimdi sizlere bunu yapmak için uğraşıyoruz' diye konuştu. 

Sığınmacılara 'Sizleri altın kafese de koysak buralar eviniz benzeri olamaz' diyen Gül, herkezin kendi evinin, yuvasının, memleketinin ayrı olduğuna işaret etti. 

Gül, her milletin tarihinde acı tatlı günler ve Suriye halkı ile de bin yıla dayalı komşuluk ilişkileri, beraberlikler ve akrabalıklar bulunduğunun altını çizen Gül, Suriyelilerin tarihlerinin fazla aşırı zor bir dönemini yaşadıklarını belirtti. 

 Tarihte Türkler'in de acılı günleri, sürgünler ve çok acı çektiği dönemler olduğuna işaret eden Gül, 'Siz kardeşlerimizin acısını derinden hissederiz ve bugün sizlere kucak açarak üstümüze düşen insanlık görevini, kardeşlik vazifesini yapmaya çalışıyoruz' değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Gül, bu vesile ile tüm Türk vatandaşlarını da tebrik ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

'Çünkü, onlar da bu acıyı hissediyor. Onlar da size bu misafirperverliği gösteriyorlar. Türkiye'nin birçok şehrinde, birçok sınır sahamızda bura gibi kamplar kuruldu ve bu kamplarda gereken ev sahipliği yapılıyor. Bu vesile ile bu büyük duyarlılığı işaret eden hükümetimize, ilgili başbakan yardımcımıza, biraz öncelikle size hitap etti, AFAD Başkanlığına ve doğal ki Malatya'da olduğumuz için Malatyalı vatandaşlarımıza, Valiliğe, Belediyeye sivil cemiyet örgütlerine ve herkese de şükranlarımı ve teşekkürlerimi burada sunmak istiyorum. 

İslam dünyası nerdeyse perişan

Maalesef bu kutsal ramazanda içimiz kan ağlıyor. Bütün İslam dünyası nerdeyse perişan. Bildiğimiz şehirler yıkılıyor. Tanıdığımız kişiler katlediliyor. Göz yaşları, kan maalesef bu kutsal ramazanda islam dünyasının fazla aşırı üzüntülü bir gerçeği oldu.'

Bölgenin en kıymetli haklarından bir olan Suriye halkının uzun uzun süredir büyük çileler çektiğinin altını çizen Gül, 'En tabi hakkınız olan daha fazla aşırı özgürlük, daha çok hürriyet, kendi ülkenizde başınız dik yaşama arzunuz karşısında çektiğiniz bu çileler, sizlerin karşıya kaldığınız bu acılar, bizleri de derinden üzmekte ve sizin acılarınızı inanın ki kı tüm Türk milleti derinden hissetmektedir' diye konuştu. 

Gül, 'Tanıdığımız şehirleriniz, Şam'ı, Halep'i, Hama'yı, Humus'u, İdlib'i bütün buraları televizyonlardan harap halini gördükçe inanın ki kendi evlerimiz sanki yangın arasında benzeri hissediyoruz. İnanıyoruz ki, bir gün aklıselim hakim olacak ve çekilen çileler bitecektir. Bir taraftan bunun bitmesi Suriye'de tekrar huzurun sağlanması için Türkiye şekilde tüm gücümüzle siyasi, diplomatik çalışmaları yapıyor ve inşallah tüm arzumun sizlerin bir gün güvenli biçimde evlerinize dönmenizi temin etmek olacaktır' değerlendirmesini yaptı. 

Suriyelilerin Türkiye'de bulunacakları vakit içerisinde elden gelen tüm imkanların seferber edildiğine vurgu oluşturan Gül, 'Burada günlerinizi boşa geçirmeyin. Size her çeşit eğitim imkanları, sıhhat olanakları ve öteki fırsatlar bu kampta veriliyor. Bunları da en güzel biçimde değerlendirin. Çocuklarınız en güzel biçimde okumalarını temin edin. Okullar açtık burada, öğretmenler tahsis ettik sizlere' dedi. 

İsrail saldırılarını şiddetle kınıyoruz

Gül, bölgenin ateş bünyesinde olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

'Sadece Suriye değil. Sadece sizin ülkeniz değil, yangın arasında olan. Maalesef Irak'ta gelişmeleri görüyorsunuz. Müslümanlar birbirini öldürüyor. Hepimizin yüreğini dağlıyor. Nereye gideceği bu olayların, kimse yönünden bilinmiyor. Bu kutsal günde düşünün ki 'Komşusu açken kendisi tok olan bizden değil' diyen bir dine mensup olanlar olarak, komşuları ateş içerisinde, komşuları zulüm içerisinde, komşuları kan ve göz yaşı arasında olunca bizler kendimizi nasıl iyi hissederiz. İslam dünyası bu biçimde perişan olunca şüphesiz ki Filistin'de Gazze'de yaşanan facialar ve bu saldırıları yapanlar çıkarlarını fazla aşırı daha sorunsuz hissetmektedirler. Bunun için son günlerde bilhassa Gazze'deki İsrail saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıların durması için de gene Türkiye şekilde büyük bir gayret içerisindeyiz.'

Bütün arzumuz sizlerin burada huzurlu olmanız

Cumhurbaşkanı Gül, tüm arzularının sığınmacıların burada huzurlu olması ve en kısa süre bünyesinde de evlerine dönmek olduğunu belirterek, 'Tabii ki evinize yurdunuza fakat güvenli olursa ancak oraya gittiğiniz de gözünüz arkada kalmayacak biçimde hayatınızı devam ettirebileceğinize inanırsanız gideceksiniz. Bunun için Suriye'de bir siyasi çözümün kesinlikle bundan sonra gelmesi gerekir ve bu kanın, bu ateşin ve bu katliamların durması gerekir' dedi. 

Türkiye ve Türk halkının hep komşusu olan, kardeşleri olan, akrabaları olan Suriye halkı ile dayanışma arasında olacağının ve desteğin verileceğinin bilinmesini dileyen Gül, bu fedakarlıkların ve misafirperverliğin ihtiyaç bulunduğu vakit arasında yapılmaya devam edileceğini bildirdi.

Gül, sözlerine şöyle devam etti:

'Cenabıallah'tan niyazım: bu mübarek günler yüzü suyu hürmetine, yaklaşan bayram hürmetine bu çilelerin bitmesi tüm islam dünyasındaki yöneticilerin aklıselim ile devinim etmesi, milletin birbirini bu şekilde kırmasına fırsat vermemesi, zulümle hiç bir yere gidilemeyeceğini öğrenmeleri ve kendi vatandaşlarına kucak açmaları ve onlara hizmeti en büyük, en mukaddes görev şekilde bilmeleridir.'

Konuşmasının sonunda Malatyalılara ve yetkililere gösterdikleri soylu davranıştan, misafirperverlikten ve olgunluktan ötürü teşekkür eden Gül, 'İnşallah bir gün ülkenize dönersiniz, vesileler olur, siz de evlerinizde Türk halkını konuk edersiniz ve burada yapılanları hiç bir vakit unutmazsınız' ifadesini kullandı. 

Gül, herkezin Ramazan Bayramı'nı kutladıktan sonra çekilen acılar ve sıkıntıların en kısa sürede bitmesini diledi. Yemeğin ardından konteynerlerde kalan iki aileyi ziyaret eden Gül, aile fertleri sohbet etti ve sorunlarını dinledi. Gül, ziyaretinde kız çocuklarına oyuncak bebek, erkeklere oyuncak araba armağan etti, ailelere lokum, çikolata ve erzak yardımında bulundu. 

Başbakan Yardımcısı Atalay

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e kampı ziyaretinden ötürü teşekkür etti.

Suriyelilere, 'Siz bizim kardeşimizsiniz. bizim misafirlerimizsiniz. Ben devletim adına hükümetimiz adına Suriyeli kardeşlerimizden mesul bakanım, başbakanın yardımcısıyım. Sizlerin memleketimizde elimizden geldiği kadar sorunsuz ettirmek ve ihtiyaçlarınızı karşılamak için çalışıyoruz. Eksikliklerimiz için bağışlayın' diye seslenen Atalay, Suriyelileri Türkiye'de konuk etmekten gurur duyduklarını ve onları 'ensar' bilinci ile konuk etmek istediklerini kaydetti. 

Atalay, Gazze'de yaşanan acıları ve İsrail'in zulmünü ve Suriye'de çekilen acıları da üzüntü ile hatırladıklarını belirterek 'Bütün dileğimiz sizlerin ülkenizde huzurun sağlanması ve kendi evlerine işlerine sağlıkla huzurla dönmenizdir' dedi. 

Türkiye'deki herkezin Suriyelileri kardeşleri şekilde gördüğünü ve o biçimde ağırladıklarını dile getiren Atalay, ramazanın son günlerinden bir iftarı Suriyelilerle yaptıkları için Allah'a şükrettiğini söyledi.