GİRESUN (AA) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Hiçbir hakim, hiçbir savcı kararınını anayasa, kanunlar ve vicdanı dışında başka bir yerin talimatına uygun olarak ya da talimatı doğrultusunda veremez, vermemelidir" dedi.

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere memleketi Giresun'a gelen Canikli, AK Parti Giresun İl Başkanlığını ziyaret etti. Daha sonra Giresun Valiliği'ne geçen Canikli, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Canikli, bir gazetecinin "Yargıda kişisel ideolojik anlamda bir oluşumun olduğunu düşünüyor musunuz" sorusuna, "12 yıllık AK Parti hükümetleri süresince bir kez dahi yürütme ve yasama, yargının alanına müdahalede bulunmamıştır, müdahale etmemiştir. Bunun bir tane örneği yoktur. Eğer birileri çıkıp HSYK kanunu veya başka kanunlarda yapılan düzenlemeleri bunlara örnek gösteriyorsa bu hiçbir şekilde bunlar için bir örnek teşkil etmez. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevi yasa yapmaktır" cevabını verdi.

Son 12 yıllık dönemde sadece erkler ayrılığı ilkesinin bütün boyutlarıyla hayata gerçek anlamda geçirilmesi için mücadele verdiklerini belirten Canikli, "Yaptığımız mücadele budur. Nitekim 2010 yılında kabul edilen anayasa değişikliğiyle biliyorsunuz yargının en üst kurumu pozisyonunda olan HSYK'nın yapısını değiştirdik ve gerçek anlamda bir demokratik mekanizmayı devreye soktuk" diye konuştu.

Nurettin Canikli, HSYK üyelerinin belirlenmesinde en demokratik mekanizmayı devreye soktuklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"22 üyesi var, bunların 4'ünü cumhurbaşkanımız, 3'ünü Yargıtay, 2'sini Danıştay, bir de adalet bakanı ve bir müsteşarı, 10 üyeyi de sayıları 10 binden fazla hakim doğrudan seçiyor, seçimle geliyor yani. En demokratik derken bunu kastediyorum. Biz anayasa değişikliğini eğer amacımız yargıya müdahale, yargının ele geçirilmesi, bazılarının iddia ettiği gibi, olmuş olsaydı, o şekilde yapmaz başka şekilde yapardık. O anayasa değişikliğini AK Parti değiştirdi, AK Parti'li milletvekilleri tarafından Meclis'te kabul edildi ve daha sonra referandum uygulamaya konuldu biliyorsunuz."

- "Yargının tarafsız olması için böyle bir mekanizmayı devreye soktuk"

Canikli, yargının demokratik, bağımsız ama aynı zamanda tarafsız olması için böyle bir mekanizmayı devreye soktuklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Daha sonra biliyorsunuz özel amaçlı bir vesayet sistemi kurmak, mekanizması kurmak isteyen bir grubun çok gizli, sinsice bir çalışması neticesinde tam taraflı bir yapının oluştuğunu gördük. Buna kayıtsız kalamazdık, bunu herkes kabul ediyor, şu anda HSYK'nın oluşumunda yöntem, en demokratik yöntem belirlememize rağmen ama iyi organize olmuş yapı tarafından ama devletin normal hiyerarşik yapısı içerisinde olan bir yapı değil bu. Onun dışında bir yapı tarafından bunun manipüle edildiğini, orada farklı bir oluşumun ortaya çıktığını hepimiz gördük.

Bakan Canikli, kendi anayasal mekanizması sistemi dışında bir mekanizmaya hiçbir devletin müsaade etmeyeceğini belirterek, "Edemez, onu kurallara uygun hale getirmek zorundadır. Yani anayasal kurallara çekmek zorundadır. Hiçbir hakim, hiçbir savcı kararınını anayasa, kanunlar ve vicdanı dışında başka bir yerin talimatına uygun olarak ya da talimatı doğrultusunda veremez, vermemelidir" ifadesini kullandı.

- "Gerçeklerin saptırılmasını da anlamak mümkün değil"

Bir gazetecinin, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki iç tüzük fırlatma olayını nefsi müdafaa olarak değerlendirdiği" yönündeki sorusuna Canikli, "Nefsi müdafaa nedir? Size karşı, hayatınıza kast eden bir saldırı meydana gelir, onu defetmek amacıyla yapacağınız savunma meşrudur, meşru müdafaadır. O arkadaşımıza bir saldırı mı söz konusu, hayır. Bütün milletin önünde cereyan etti, en ufak müdahale olmadı. Sözlü bir müdahale bile olmadı, böyle bir şey olabilir mi? Göz göre göre gerçeklerin saptırılmasını da anlamak mümkün değil. Gerçi sayın Kılıçdaroğlu öyle ifade etmişse şaşırmam" yanıtını verdi.

Nurettin Canikli, CHP'nin son derece gayri ciddi, sadece Meclis çalışmalarını sabote etmeyi, provoke etmeyi şiar edinen bir politika izlediğini kaydederek, "Başından beri bunu izliyor Cumhuriyet Halk Partisi. Son anayasa iç tüzük kitapçığını fırlatma, bunun başka örneğidir. Oradaki amaç da o gün Meclis çalışmalarını ortadan kaldırmaktı, engellemekti. Böyle bir mantık olabilir mi" dedi.