Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
05:41 ABD üniversitelerindeki Filistin’e destek gösterileri ülke geneline yayılıy...05:36 Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi05:15 Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik...02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de01:41 AFAD:"Erzincan’ın Tercan ilçesinde saat 01.30’da 4.1 büyüklüğünde deprem me...01:38 Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı01:29 Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi01:13 Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV, yüzde...01:02 Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortay...00:59 THY Euroleague: Monaco: 93 - Fenerbahçe: 8800:56 Konya’da bir apartmanın 9’uncu katı alevlere teslim oldu00:54 Küçükçekmece’de bir kadın evinde ölü bulundu00:21 "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular ba...00:10 Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi00:10 Bayburt’ta 2. İl Koordinasyon Toplantısı için toplanıldı00:09 Kemaliye’de 1 ev yandı00:09 Şoförlere trafik eğitimi verildi00:09 Erzincan’da helikopter ambulans donanımlarının tanıtıldığı bilgilendirme to...00:09 Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler...00:06 Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyi...
Ramazan Durmuş

“Gündemdeki soruşturma…”

19 Temmuz 2008 - 11:49 Yorum: 1

Tefrika... Tefrika...

Kirlilik... Kirlilik...

Malum “AK” gözlüklülere yenileri ekleniyor!

Daha dün “gündemdeki soruşturma”yla ilgili yayınlarıyla hayli dikkat çekenler kılık mı değiştirdi ne! Sabahtan akşama bu fark neyin nesi?

Malum emekli paşalar bulaştırılır da halen görevdekilere de sıçratılmaz mı?

Dertleri Türkiye değil; gündeme oturmak olan bu malum kişilerin aziz Türk milletine ne kadar çok kötülük ettiklerini bilmem anlatmaya gerek var mı?

Malum iddiaların içine küçük küçük adım atanların eklenmesi gayet doğal…

İddiaların yer aldığı gazete de biliyorsunuz ki “basının tek eli”ne geçiverdi. Eee, şirin görünmek lazım değil mi?

Ama, kirli senaryolarla Türkiye"yi yıprattıklarını fark edemeyenlere pes diyorum.

Elbette bir pes de atamın efsane destanı Ergenekon"u layık olmadığı şekilde bir iddialar manzumesine isim olarak yapıştıranlara.

Ama yağma yok…

Bakınız Kahraman Ordumuzu bu işin içine çekmek isteyenlere karşı Genelkurmay Başkanlığımızın, internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamada, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın yaptığı soruşturmanın “…Halen Türkiye"nin gündemindeki soruşturma” ile alakasının olmadığını açıklaması, umarım yüce Türk milletinin bir ferdiyim diyenlere ders olur.

Şerefli Türk Ordusu"nun “gündemdeki soruşturma” konusundaki hassasiyetini yürekten alkışlıyorum.

Yayınlanan bildirideki son bölümü de aziz Türk milletinin dikkatine bir de ben sunmak istiyorum:

 “….Kaynağı neresi olursa olsun; bu tür haberlerle Türk Silahlı Kuvvetlerine yöneltilen hukuk dışı saldırılara karşı yalnız Türk Silahlı Kuvvetlerinin değil, onun gerçek sahibi yüce Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi doğal bir beklentidir.”

* * *

Ve, kıymetli Ağabeyim Mehmet Köylüoğlu"nun haklı isyanını yansıttığı yazısına, ben de imzamı atıyorum ve okurlarımın dikkatine sunuyorum:

Yol ver karlı dağlar, aşmaya geldim,
Bendimi yıkıp, taşmaya geldim.
Yaşanan Ergenekon"u, aşmaya geldim,
Hıyanet içindeki ikiyüzlü satılmışları
Tek tek yakalayıp, asmaya geldim.

Bu yazdıklarımı ve Ergenekon efsanesini durduğum yerde yazmaya ihtiyaç görmedim. Başımızda dönen kara bulutları gördükçe, hayallerim dolup taştı ve taa derinlere daldım. Hamaset zamanı olmadığının elbetteki farkındayım. Gönül ne istiyor, kader ne çiziyor, durmadan onu izliyorum…
Ergenekon Destanı özetle:
Göktürklerden bahseder. Türkler bir araya geliyorlar. Çadırlarını kurup, etrafına da hendek kazıyorlar. Böylece hayatlarını sürdürürken, düşmanlarla savaşa başlıyorlar. Düşmanın hilesine düşüp, şimdi olduğu gibi yeniliyorlar. Çadırları ve varlıkları yağma ediliyor. Hepsini kırıp geçiriyorlar. Başlarında İL KAĞAN varmış. Bütün çocukları öldürülmüş. Yalnızca oğlu Kayı ile bir de Dokuz Oğuz adında bir yeğeni sağ kalmış. Kayı da, Oğuz da evliymişler.
Düşmanın tutsak aldıkları yerden kadınlarını da alıp kaçmışlar. Türk yurduna dönmüşler. Kaçan hayvanlardan istifade etmişler.
Derken, uçurumlu bir yol izleyerek bir yurda varmışlar. He türlü meyve ve yiyecekler çokmuş. Tanrıya şükretmişler. Çocukları olmuş. Dört yüz yıl burada yaşamışlar. Çoğalmışlar ve sığmaz olmuşlar.
Türk Kurultayı toplanmış. Ergenekon"dan çıkmaya karar vermişler. Dağlarda hem demir hem de kömür varmış. Kömürü yakıp, demiri eriterek, dağı delip çıkmayı düşünürken, gök yeleli bir BOZKURT çıkıp gelmiş. Çıkacak yolu göstermiş. Bozkurt yürümüş, arkasında da Türk Milleti takip etmiş.
Türkler Bozkurt"un liderliğinde kutsal bir günde Ergenekon"dan çıkıyorlar. Dünya"ya hükmetmeye başlıyorlar.
Aynı sıkıntıları 1914- 1920"lerde de Türk Milleti yaşamaya başladı. Bu seferde Mustafa Kemal Bozkurt"u önlere düştü ve bataklıklardan bir mucize yaratarak kurtardı.
Ya şimdi ne olacak?
Kim önderlik edecek?
Gök yeleli BOZKURT, bir daha ortaya çıkacak mı?
ABD"ye ve AB"ye kim dur diyecek?
Kim her gün gelen şehit analarının gözyaşlarını durduracak?
Soygun ve vurguna kim dur diyecek?
İftiracıların ve vatanı tartışmaya açanların, hesabı ne zaman görülecek?
Bu devletin varlığına düşman olanları kim susturabilecek?
Kim özgürce bayrağı dalgalandıracak?
Kim, hayallerimde ki büyük Türk devletini inşa edecek?
Ord. Prof. Dr. Fuat Köprülünün Atatürk"ten duyduğu bir sözle yazıyı noktalayayım.
“Karlı Tanrı Dağları"nın önünde elinde meşale tutan bir BOZKURT OLSUN, bu meşale genç Türkiye Cumhuriyeti"nin ilminin ifadesi olsun. ERGENEKON"dan çıkmamızda kılavuz olan BOZKURT, TÜRKLÜĞÜN Anadolu topraklarında ki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin”
***

TANRI TÜRK"Ü KORUSUN

YAZARIN DİĞER YAZILARI