HAK-İŞ Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, "Bugüne kadar elime geçen rakamlar, başta Hizmet-İş ve Özgüven-İş sendikamızdan toplam 5 bin 500 civarında üyemizin istifa ettirilerek bir kısmının DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasına, bir kısmının da Türk-İş'e bağlı sendikalara üye yapıldığını tespit ettik. Bu mobbing uygulamalarına karşı sonuna kadar direneceğimizin altını çizmek istiyorum" dedi.

HAK-İŞ Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, seçim sonuçları ve işçiler üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla genel merkezde basın toplantısı düzenledi. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından CHP ve HDP'li başkanların mazbata aldığı yerlerdeki işçi hareketlerine dikkat çeken Arslan, muhalefet partilerini seçim öncesi verdikleri taahhütleri yerine getirmemekle suçladı. HAK-İŞ olarak Türk halkının yerel seçimlere yüksek katılımdan ve demokrasiye, sandığa ve seçimlere güveni açısından önemli olduğunu söyleyen Arslan, 31 Mart gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı olumlu açıklamalardan ve süreci iyi idare etmelerinden dolayı memnuniyetini dile getirdi.

Arslan, yerel seçim sonuçlarını çalışanlar açısından değerlendirdi

Millet İttifakı İstanbul ve Ankara adaylarının seçim süresi boyunca kucaklayıcı bir tavır aldıklarını, "Herkesin belediye başkanı olacağız" sözlerini söylerken 1 Nisan'dan itibaren ise CHP ve HDP'nin göreve geldiği il ve ilçelerde sendika bazında baskılar yaşandığını söyleyen Arslan, "Bugüne kadar elime geçen rakamlar, başta Hizmet-İş ve Özgüven-İş sendikamızdan toplam 5 bin 500 civarında üyemizin istifa ettirilerek bir kısmının DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasına, bir kısmının da Türk-İş'e bağlı sendikalara üye yapıldığını tespit ettik. Bu mobbing uygulamalarına karşı sonuna kadar direneceğimizin altını çizmek istiyorum" şeklinde konuştu.

"Mobbinge karşı sonuna kadar direneceğiz"

Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çalışanları sendikalarından dolayı ayrı tutarlarsa şu anda karşılaştığımız tablo bu, bunun karşısında HAK-İŞ olarak bütün sendikalarımızın yanında ve önünde bu baskılara, tehditlere, mobbinge karşı sonuna kadar direneceğiz. Son rakamlara göre başta Hizmet-İş Sendikamız olmak üzere, Öz Güven Sendikası ve Öz Taşıma İş Sendikasından toplam 5 bin 647 üyemizin sendikamızdan istifa ettirilerek, bir kısmının DİSK'e bağlı Genel İş Sendikasına, bir kısmının ise Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikasına üye yapıldığını tespit ettik. HAK-İŞ ve sendikalarımızın büyük bir özveriyle sendikasız işçileri örgütleyerek oluşturdukları bu yapıya siyasetin müdahale etmesi ve bu sürecin hızlı bir şekilde devam etmesi bizi endişelendiriyor."

"Seçilen belediye başkanlarının bizim saygı duyacağımız şekilde davranmalarını istiyoruz"

HAK-İŞ'in kurulduğu tarihten bugüne kadar sendikasız iş yerlerinde örgütlenmeyi tercih ettiğini vurgulayan Arslan, bir başka sendikayla rekabet içerisinde olmadıklarının altını çizdi. Sendikalaşmanın olduğu yerde toplu sözleşme ve iş güvencesinin olduğuna dikkat çeken Arslan, "Sendikasız iş yerlerini örgütlemenin hem sendika hem de işçiler açısından önemli bir avantaj olduğunu söylemek istiyorum. Sendikalarımıza yönelik bir cadı avına çıkmış olmaları, sendikalarımıza yönelik bir operasyonun içinde yer almaları bizi son derece üzmektedir. Biz bir çatışma içerisinde olmak istemiyoruz. Belediye başkanlarımızın meşrutiyetini tartışmak bize düşmez. Biz milletin verdiği oylarla seçilen belediye başkanlarına saygı duymak zorundayız. Seçilen belediye başkanlarının da bizim saygı duyacağımız şekilde davranmalarını istiyoruz" açıklamasında bulundu.