Hangisi daha hazır cevap

Seçime çok az bir süre kaldı.
Birçok seçmen gibi benimde kafam karma karışık.
Bu seçim süreciyle ilgili benim aklımda kalan tek şey Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun kavgaları.
Atışma demek isterdim fakat diyemiyorum. Gerçekten kavga ediyorlar çünkü. Küçük çocuklar gibi. Hani küçük çocuklar birbirleriyle laf yarışına girer, sonrada hırslanıp ağlarlar ya bas edemeyincede. Bunların ki de o hesap, tek fark ağlamak yerine hırslarını mahkemede çıkarıyorlar. Bu seçim sürecinde sayelerinde epey dava birikti. Küçük çocuklar bu aralarında ki laf yarışını büyüdükten sonra ne komikti, çocukluk işte deyip gülerek yâd ediyorlar sonra. Bu kocaman insanlara ne demek lazım şimdi. Utanç verici değil mi? O çıkıyor Kemal bey şunu dedi aslında böyle, öbürü çıkıyor Recep bey şunu dedi, aslı böyle. İzlerken üzülüyorum, utanıyorum.
Kimse yaptığını, yapacağını anlatmıyor artık. Gazete manşetleri, haberler her yer sadece başbakandan Kılıçdaroğlu na, Kılıçdaroğlun dan Erdoğana sert yanıt başlıklarıyla dolu. Baydı, sıktı, miğde bulandırdı. Kargaları güldürmeden yapabileceklerinizi anlatın. Birbirinizin üstünden prim yapmayın. Koyu AKP li ve koyu CHP li ne kadar tanıdığım var sa oy kullanmaktan vaz geçmiş durumda ya da inada şu ya da bu partiye oy vereceğiz diyorlar. O kadar itici olmaya başladılar ki. Sırf bu polemikleri bana göre koyu AKP’li ve koyu CHP’lilerin oyunu MHP’ye kaydırdı.
Sinek küçük mide bulandırır deriz ya. O hesap. Bu süreklilik kazanan kavgaları bir kısım insanı rahatsız etmeyip, karşı partiye karşı kışkırtsa da; bir kısmının da gerçekten midesini bulandırdı.
Her şey gerçekliğini kaybetti. Kim kime inanacağını şaşırdı. Şu seçim sürecini laçka ettiler. Seviyesini düşürdüler. Taraflardan biri, diğerine bir süre cevap vermeseydi eğer birinden biri pes edecekti eminim ki. Ama iki partinin de işine geldi bu durum. Prim yaptırdıklarını sandılar ki yanıldılar.
Tartışmalar, karşıt görüşler, olduğu müddetçe doğruların da ha net ortaya çıktığını savunurum her zaman. İllaki atışacaklardı. Bir sağ ve sol parti. Ama üstüne basa, basa diyorum atışacaklardı tatlı tatlı. Olmadı mahkemelik seviyelere geldiler. Yeri geldi hakaret ettiler. İşin tadını kaçırdılar. Önceleri gülüyorduk bazı atışmalarına fakat cılkı çıktı günden güne. Gülmek şurda kalsın sinir bozmaya başladılar. Her şeyin tadında güzel olduğunu unuttular. Hırsları mantıklarını geçti. Kaset skandallarıydı, kavgalarıydı, dava açmalarıydı derken ne yazı ki seviyesi düşük bir süreç yaşandı.
Ben genç bir ülke vatandaşı olarak utanç duydum. Kafam her geçen gün da ha da karıştı. Düşündükçe üzüldüm, bu insanların ülkemizi yönettiğini hem de bizlerin oyuyla kısmını düşündükçe da ha da üzüldüm. Bir çok şeyi kafamda netleştirdim. Kafamda yarım kalan tek soru; Erdoğan mı da ha hazır cevap yoksa Kılıçdaroğlu mu?