Hastanelere hukuk danışmanı ve tıp eğitiminde hukuk bilgisi
Tıp fakültesi hastaneleri döner sermayelerinin cirosu en az elli milyon liradır. Büyük bir işletme konumunda olan bu hastanelerin başhekimleri en üst yöneticisi hekimdir. Hekimlik eğitiminde hukukla ilgili bir ders yoktur. Hâlbuki kanun ve yönetmelikleri yorumlamak büyük işletmeler için çok önemlidir.
Bu durumda iki çözüm akla gelmektedir. Birinci çözüm, tıp fakültesi eğitimi içinde kanunları ve yönetmelikleri yorumlayacak kadar hukuk bilgisinin tıp fakültesi eğitimi içine yerleştirmektir. Bu çözüm kalıcı fakat uzun vadeli bir çözümdür. Her hekim başhekim mi olacak ne gerek var diye düşünülebilir. Bu düşünceye cevap olarak şöyle denilebilir: Her hekimin sağlık ekibinin başı olmak gibi bir görevi vardır. Örneğin, hekim sağlık müdürü olmak, sağlık grup başkanı olmak gibi.
Kısa vadeli olan ikinci çözüm ise, tıp fakültesi hastanelerinde kadrolu bir hukuk danışmanın olmasıdır. Bu danışmanın kısa zaman içinde hastane içinde gerekli hukuk konusunda uzmanlaşacağına inanıyorum. Hukuk danışmanı başta başhekim olmak üzere tüm hastane idaresi için yol gösterici olacaktır. Ayrıca hastane ve hastanede çalışmasından dolayı sağlık personeline açılacak davalarında takipçi olabilir.
Hastane hukuk danışmanının yardımcı olacağı diğer bir alanı Diyarbakır Tabip Odası Dergisinden bir örnekle açıklayacağım. Diyarbakır Devlet Hastanesi Acil Servisine, 15 yaşındaki erkek hasta düğünde çıkan kavga (kızlara baktı bende icabına baktım) sonucu delici kesici alet yaralanması nedeniyle götürülüyor. Tabi ki düğün konvoyu da arkasından acil servise gidiyor ve sonuç, doktora bıçaklı saldırı ve acil servisi birbirine katma...
Sağlık personeline yönelik şiddet özellikle acil servislerde hat safhadadır. İşte bu noktada, sağlık personelini olay anında koruyacak hastane polisi dışında daha sonraki zaman diliminde hukuksal hakları konusunda danışacağı ve bu konuda yol göstereceği hukuk danışmanına ihtiyaç vardır.