Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 21 Ekim 2014 - 23:03 Yorum: 0

HDP'den "İmralı ziyareti" açıklaması

HDP heyetinin İmralı'da ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan görüşmesiyle ilgili açıklama yapıldı.

HDP'den 'İmralı ziyareti' açıklaması

HDP heyetinin, TCK'nın 125. maddesine kıyasla 'vatana ihanet' suçundan idam cezasına çarptırılan ve AB konsept yasalarıyla idam cezası kaldırıldığı için İmralı'da ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan görüşmesiyle ilgili açıklama yapıldı. 

HDP'den yapılan yazılı açıklamada, İmralı Adası'nda heyetin, Öcalan ile 4 saat devam eden bir toplantı gerçekleştirdiği belirtildi.

Açıklamada, görüşmenin peşinden Öcalan'ın görüşlerine yer verildi. 

Öcalan'ın 6-7 Ekim olaylarında yaşamlarını yitiren bütün yurttaşlar için derin üzüntüleri belirtilerek, hayatını kaybeden şahısların yakınlarına da başsağlığı dileklerini ilettiği kaydedilen açıklamada, 'Bugünden sonra alanda demokratik siyasete, barışa ve çözüme inanan bütün bina ve kurumların ciddi bir tahkikat ve yüzleşme sorumluluğuyla meseleye yaklaşmaları elzemdir' ifadesine yer verildi.

Yaşanan vakalardan tarafların ders çıkartması, bu temelde demokratik çözümün hayatiyetinin öneminin kavranarak müzakere temelli çabalara sürat verilmesi ehemmiyetinin arz ettiğini belirten Öcalan'ın, açıklamada şu görüşüne yer verildi:

'Taraflara azalan vazife birbirleriyle bulunan hukuklarını sağlam ve güvenli bir temele oturtmalarıdır. Bu yapılmadığı süre içinden geçmekte olduğumuz sürecin derin bir darbeyle sonuçlanması kaçınılmaz olacaktır. Oysa bu topraklarda yaşayan bütün halklar ve inançlar için en ciddi alternatif kökünden bir demokrasi olmalıdır.' 

'Süreç, kırılmaya maruz kalmıştır'

Açıklamada, Öcalan'ın, süreçle ilgili 'Çözüm süreci açısından gelmiş olduğumuz nokta bir kırılmaya maruz kalmıştır. Bunun en ciddi sebebi bu süreçlerde hükümetin benimle geliştirmeye çalıştığı ilişki biçimini bir araçsallaştırma mekaniğine oturtmaya çalışmasıdır. Bunun, çözmeye çalıştığımız meselenin ağırlığına denk bir yaklaşım bulunmadığı bütün gerçekliğiyle anlaşılmıştır. Gelinen nokta itibarıyla bu yaklaşımın darlığı ve çözüme hizmet etmeyeceği taraflarca yeterince kavranmıştır' ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'nin demokratik geleceğini ve bölgedeki kalıcı barışı yakından ilgilendiren süreçle ilgili 15 Ekim itibarıyla yeni bir etaba geçtiklerini ve süreçte muvaffakiyetli bir basit umudunun bu manada arttığını belirten Öcalan'ın, açıklamada şu ifadelerine yer verildi:

'Yeniden dirilttiğimiz bu umudun süre kaybetmeden basit neticeler doğurması halklarımıza karşı bulunan tarihsel vazife ve sorumluluğumuzdur. Bu konu ile ilgili bütün demokrasi ve sulh yanlısı çevrelere de ciddi vazife ve sorumluluklar düşmektedir. Bu temelde lazım Akil İnsanlar toplantısını, gerekse de İkinci Ankara Barış Konferansı'nı ve bu platformlardan çıkan talepleri son derece ciddi ve anlamlı buluyorum. Herkesin kavraması gereken gerçeklik şudur; topyekün mahvolmamıza yol açacak dinamikleri aksine çevirerek yalnızca halklarımızı değil bütün alanı ve insanlığı demokrasi güneşi altında toplamak bizim kendi ellerimizdedir. Burada lazım olan barışa ve demokrasiye güven, daha net bir irade ve gözü pek siyasal hamlelerdir. Henüz kendi yerelliğimizden yola çıkarak evrensel çözümlere ulaşma şansımız varken bu hamleyi yapmazsak, bölgemiz diğer güçlerin, salt menfaatlerini merkez saha dayatmaların ve uygulamaların girdabında telef olacaktır. Bu toprakların müşterilerini şekilde kendi çözümümüzden ayrılmamak herkesin tarihsel borcudur. Hakiki yurtseverlik de gerçek bir demokrasi de fakat kendimiz gerçekleştirirsek onurlu ve kalıcıdır.'

'Önleyici Önlem ve mekanizmalar geliştirilmelidir'

Öcalan'ın, bu bağlamda anlatmaya çalıştığı gerçekliğin bütün boyutlarıyla Kobani (Ayn el-Arab) direnişinde kendini gösterdiğini savunduğu belirtilen açıklamada, '21. asrın bütün çelişki, arbede ve imkanlarını bağrında barındıran Kobani gerçekliği bütün problemlerin çözüm anahtarı olma vasfını taşımaktadır. Oradaki gözü pek ve destansı direniş ve bu direnişe sahip çıkan bütün halklarımız tam da bu şuur ve onurla devinim etmişlerdir. Necat Suphi Ağırnaslı şahsında bu iradeye can verici bütün şehitlerimizi ve ailelerini selamlıyorum. Necat Suphi yoldaşımızın şahsında ortaya çıkan şey bütün halklarımızın birlikte istikbaline bulunan inanç ve sadakatimizdir' değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, Ortadoğu'nun demokratik geleceğinin bu anlayış ve ruhun korunmasıyla mümkündür olacağını ileri devam eden Öcalan'ın, şu ifadelerine yer verildi:

'Tüm bu gerçekler ışığında yürüttüğümüz çalışmaları ve bölgemizin barışını zora sokacak söylem ve tutumlar yerine yapıcı katkıların sağlanması tarihsel bir zorunluluktur. Bu çağda süreci sabote etmek arzulayan güçler, Bingöl örneğinde de görüldüğü bunun şeklinde süreci çatışmaya evirmek için fırsat kollamaktadır. Bu tarz provokasyonlara karşı yalnızca dikkatli olmak yetmez, durdurucu Önlem ve mekanizmaların da süratle geliştirilmesi gerekmektedir. Toplumsal güvenlik ve düzeni cezai yaptırımlar ve anti demokratik yaklaşımlarla düzenlemeye çalışmak daha kocaman sorunlara zemin hazırlar. Yapılması gereken bu problemlerin kaynağına inerek kocaman bir özgüven ve cesaretle daha demokratik ve çözücü politikalar geliştirmektir. Bu manada bütün kurumlarımıza ve yapılarımıza da azalan en ana mesuliyet toplumsal barışın demokratik inşasına yoğunlaşmaktır. Bir defa daha Kobani'deki insanlık onuru direnişine ve bütün dünya ülkelerinde dayanışma belli eden halklara hususi selamlarımı iletiyorum.'

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber