Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 23 Ekim 2014 - 13:33 Yorum: 0

Herkes gelsin çözümü bulalım

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Suriye'deki bu karışıklıktan bir türlü güç elde etmek yarışı yerine, doğusu, batısı, bölge ülkeleri, herkes gelsin, 'Suriye'deki sorunu nasıl çözeriz' onun çözümünü bulalım" dedi.

Herkes gelsin çözümü bulalım

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Suriye'deki bu karışıklıktan bir çeşitli takat elde etmek yarışı yerine, doğusu, batısı, bölge ülkeleri, herkes gelsin, 'Suriye'deki sıkıntısı nasıl çözeriz, Kobani bunun şeklinde bir sıkıntı bir daha nasıl ortaya çıkmaz, IŞİD diye bir sorunla bir daha nasıl karşılaşmayız' onun çözümünü bulalım' dedi.

Beylikdüzü Kaya Ramada Otel'de düzenlenen '6. İslam Ülkeleri Kanaat Önderleri Forumu'na dahil bulunan Kurtulmuş, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

'Bu akşam Kobani'ye peşmerge geçişi gerçekleşeceği söyleniyor, bu nasıl gerçekleşecek?' sorusu üzerine, Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Bunlarla ilgili detay söyleyecek vaziyette değiliz. Kobani meselesinin ne kadar mühim olduğunu her vakit birlikte görüyoruz. Kobani'de uzunca süredir süren iç arbede Türkiye'yi de etkiliyor. Sadece Türkiye'yi etkilemiyor, uluslararası sistemi de etkiliyor. Biz Türkiye şekilde bu alanda ilişkilerimizin iyi bulunduğu dostça, kardeşçe birliktelikler arasında olduğumuz Kuzey Irak yönetiminin bu alanda konuşlanmasını istiyoruz.

Eğer orada bir şey olacaksa bunların Kuzey Irak yönetimi tarafından, Irak'ın anayasası bakımından legal bir bina bulunan Kuzey Irak güçlerinin orada bulunmasını tercih ediyoruz. Dolayısıyla bu nasıl olur, ne biçimde olur, bunların tamamı detaytır. Bunlar kamuoyuyla paylaşılacak bulunan şeyler değildir. Mühim bulunan Kobani'de devam etmekte bulunan bu son derece vahim durumun sona erdirilmesidir. Ümit ediyoruz ki en kısa vakit bünyesinde bu hal bitmiş olsun.'

Kobani'ye yapılan insani yardımlar

Bakan Kurtulmuş, 'Türkiye Kobani'ye katkı yapmıyor diye söyleyenler var, Türkiye Kobani'ye ne bunun şeklinde insanı katkı yapıyor?' sorusuna şu cevabı verdi:

'Bunu diyenler gelsin şurada karşımızda konuşsun. El insaf diye Türkçe'de güzel bir laf var. 19 Eylül günü saat 12.50'den itibaren Türkiye 18 saat bünyesinde 70 bin Kobanili kardeşimizi Türkiye sınırlarına aldı. 3 gün bünyesinde 200 bin kişiyi aldı. Ben 20 Eylül günü oradaydım sabah saatlerinde. Ben 20 Eylül günü gördüm ki zaten Türkiye çadırlarını, kamplarını hazırlamış, bir tanesi yatılı bölge okulunda bir tanesi Süleyman Şah Parkı'nda istikbal bulunan herkesi kabul etmeye hazır bir vaziyetteydi. Kendileri Kobani için kılını kıpardatmayanlar, Kobani için bir kuruş katkı yapmayanlar insani katkı meselesi için en ufak bir çaba göstermeyenlerin 'Türkiye Kobani'ye katkı yapmıyor' demelerini anlamak olasıdır değildir. Bu insafsızlıktır, böyle bir şey olmaz.'

Kurtulmuş ayrıca, Kobani'deki insani trajediyi önlemek bakımından Türkiye'den daha çok dünyadaki hiç bir gücün savaş etmediğine de dikkati çekti.

Başka bir gazetecinin, 'Kobani'ye dün apar topar silahlar ve bir takım katkı malzemeleri atıldı. Biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanımızın bir açıklaması oldu 'bu silahların bir bölümü ayrıcalıklı kesimlerin eline geçiyor, biz buna taraftar değiliz' dedi. Suriye'de dün bir Kürt devleti kuruluyor diye haberler vardı' sözleri üzerine Kurtulmuş, şunları konuştu:

'Dünyanın anlaması gereken bir şey var. Şu anda Kobani'de yaşanan trajedi ve ya uzunca bir süredir 300 bin bireyin hayatına mal bulunan Suriye'deki bu ağır insanlık trajedisi ve bunun neticesinde şekilde ortaya çıkmış bulunan bu sorun tek başına ele alınacak bir sorun değildir. Kobani'yi tek başına ele alalım ve çözelim bu olasıdır değil. IŞİD'i tek başına ele alalım ve çözelim, bu da olasıdır değil.'

Kobani krizi ve IŞİD meselesinin sebep değil netice olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

'Siz, bu kadar uzun sene, 4 sene boyunca Suriye'deki ve Irak'taki bu istikrarsız ortamın devamını sağlayacak bir sürü iş yapar ve ya bunlara göz yumarsanız, Suriye'deki rejimin halkına karşı kitlesel imha silahlarıyla saldırmasını görmezden gelir ve müsaade ederseniz, Suriye'deki kocaman kitlelerin, politik katılım süreçlerinin dışına atılmasını, Irak'taki kocaman kitlelerin siyaseten dışarıya atılmasına göz yumarsanız neticede bugün IŞİD çıkar, yarın sabah IŞİD'i bitirseniz başka bir şey ortaya çıkar.

Dolayısıyla biz Türkiye şekilde baştan buyana şunu söylüyoruz; Mesele yalnızca bu problemleri tek tek çözmek değil, Suriye'de ve Irak'taki ve öteki bölgelerde, bilhassa Suriye ve Irak'taki terörü besleyen ortamın bütünüyle ortadan kaldırılması lazım. 'Gelin uluslararası camia şekilde bunu ortadan kaldıracak adımları atalım' dediğimiz vakit ne yazık ki görüyorsunuz, sarin gazı kullanılıyor, BM Güvenlik Konseyi'nin kılı kıpırdamıyor. Canım şehirler Halep gibi, Humus gibi, Şam gibi, dünyanın en güzel şehirleri, rejimin uçakları nedeni ile yoktur ediliyor, kimsenin sesi çıkmıyor lakin Kobani meselesi yalnızca bununla birlikte bir sorun şekilde alınıyor ve ne yazık ki dünyada bunu çözecek bir perspektif ortaya konulamıyor.' 

Suriye'nin aşırı fena bir noktaya geldiğini, şehirlerin, köylerin bölündüğünü aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Bir köyde IŞİD, bir kasabada PYD, bir başka yerde düzen güçleri, bir başka yerde Hür Suriye Ordusu. Dolayısıyla bir şey çözmek istiyorsak, sorunun çözümü yalnızca Kobani üstüne odaklanmak değil, yalnızca helikopterlerle bir takım silahları atmak değil Suriye'de barışı nasıl sağlayacağız, buyurun bunun meclisini kuralım, bunun toplantılarını yapalım ve Suriye'de hepimizin işin içine karıştığı, tüm kesimlerin temsil edildiği bir sulh ortamını sağlayalım. IŞİD de bir sonuçtur, Kobani de bir sonuçtur.

Siz, nedenleri ortadan kaldırmadan tek başına neticeleri ortadan kaldıramazsınız. Bir defa daha görülüyor, silah atıyorlar silah IŞİD'in eline geçiyor. Öyle karışık, öyle kompleks bir ortamla karşı karşıyayız ki. Dolayısıyla burada herkesi İçten olmaya, gerçekten Suriye'deki karışık ortamdan pozisyon elde etmeye değil, İçten şekilde Suriye'deki sıkıntısı ve insanlık trajedisini çözmeye çağırma ederiz ve bunun arasında Türkiye şekilde üzerimize düşecek ne varsa yapmaya hazırız. Bunu da somut şekilde gösteriyoruz.'

Irak ve Suriye'den kaçan Ezidileri, Kürtleri, Arapları Türkmenleri Türkiye şekilde kabul ettiklerini anımsatan Kurtulmuş, 'Bunun ırkı şudur, ötekinin mezhebi budur diye hiç kimseyi ayırt etmiyoruz. Bütün dünyaya insanlık dersi veriyoruz. Bundan da Türkiye'nin bir yurtdaşı olmaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Bu ülkenin, bu medeniyetin çocuğu olmaktan ötürü kocaman itibar duyuyorum lakin gelin, buyurun, Suriye'deki bu karışıklıktan bir çeşitli takat elde etmek yarışı yerine, herkes, doğusu, batısı, bölge devletleri herkes gelsin Suriye'deki sıkıntısı nasıl çözeriz, Kobani bunun şeklinde bir sıkıntı bir daha nasıl ortaya çıkmaz, IŞİD diye bir sorunla bir daha nasıl karşılaşmayız onun çözümünü bulalım' dedi.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber