Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yargının, adaleti sağlamanın ardında koşması gerektiğini söyledi.

Yargının bir yerlere değil, millete hizmet etmeyi amaçlaması gerektiğini belirten Çelik, ters durumda bu hiyerarşik düzeni sürdürmenin mümkündür olmayacağını vurguladı.

Türkiye'de uzun yıllar vesayet anlayışını yıkma savaşı verildiğini ve bunda muvaffakiyetli olunduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

'Türkiye bunları aştı, vesayet anlayışını geride bıraktı. Hatta birileri, hiç unutmuyorum, Sayın Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçileceği süre Çankaya için 'Son kale de elden gidiyor' demişti. Bakış açısını görüyor musunuz? Yani böyle kendileri için kurtarılmış alanlar, elde tutulan alanlar, millete karşın iş gördükleri alanlar şeklinde tanımlamaların yapıldığı bir dönemden Türkiye geçiyor. Şunu net bir biçimde anlatım etmek gerekiyor; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) çoğulcu bir yapıda olmalı. Aksi takdirde HSYK'nın meşruiyeti tartışılır. Bunu net şekilde anlatım ediyorum. Birileri sivil bölgede hizmet yapıyorsa, hizmet yaptığına inanıyorsa ve bu konu için samimiyse devletin kurumlarını ele geçirme benzeri bir görüntüyü, bir savaş içerisinde oldukları izlenimini ortadan kaldırmaları gerekiyor. 'Biz sivil cemiyet örgütüyüz. Burada hizmet alanındaki sınırlarımız belli' diyorsanız ve bu konu için samimiyseniz, yurt kurumlarındaki bu savaş bir takım anlayışı içerisinde nedir? Bunu doğrusu size kimse izah edemez. Kimseye anlatamazsınız. Onun için bu çoğulcu bina HSYK'da daima korunmalıdır. Aksi takdirde Türkiye, fazla fazla ayrıcalıklı tartışmalara gebedir.'

Seçimler ve istikrar

Çelik, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı, Ahmet Davutoğlu'nun da başbakanlığıyla yeni Türkiye döneminin başladığını anlattı.

Cumhurbaşkanı'nın, kamu sebebi ile yüzde 52 oyla seçildiğini hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:

'İkincisi; yeni Türkiye'de kavga, gürültü olmaksızın yeni başbakanı da kocaman bir uzlaşıyla seçildi. Hükümet programı okundu. Hükümet göreve başladı. Üçüncüsü; Başbakan ile Cumhurbaşkanı içerisinde son derece uyumlu ve hızlı şekilde kararların alınabileceği, bu kadar problemin yaşandığı çevremizdeki vakalara karşı müşterek devletin bütün reflekslerinin devinim biçiminde olabileceği bir dönem. Bunlar son derece anlamlı ve müspet gelişmeler. Hükümet programını dinlediniz. Hükümet programı, geleceğe dönük, ciddi vaatler, ciddi planlar içeriyor. 2023 hedeflerini gerçekleştirme kararlılığında bir hükümet programı var. 8-9 ay sonra bir seçim var. Bu seçimden sonra yeni oluşacak bulunan hükümetin de zaten 2023 hedeflerinden ayrı düşmesi söz konusu değil. Milletimiz, istikrarın kıymetini anladı. Bu istikrar sonucunda muhalefetin vaziyeti da ortada. 'Muhalefetin bu süreçte kendine gelmesi, Türkiye'ye yeni bir ümit olması adeta mümkündür değil' denecek noktada. Dolayısıyla bu yeni devirde de istikrarın devam etmesiyle Cumhurbaşkanı, Hükümet, Meclis, önümüzde duran bu devasa sorunları inşallah aşacak ve bizi Cumhuriyet'in 100'üncü yılında inanıyorum ki istediğimiz refah düzeyine yükseltecektir. Bundan hiç bir endişemiz yok.'

'Biz olsak da olmasak da Türkiye'de nitelikli kadrolar fazla fazla şükür var'

Bakan Çelik, tüzük gereği partisinden 70'i aşkın milletvekilinin görevlerinin sona ereceğini anımsattı.

Tüzük değişikliğiyle vazife sürelerinin uzatılması konusu için kendilerinin bir talebi olmadığına dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:

'Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan iken Genel Başkan iken bu konularla ilgili açıklamaları yaptı. Yani 9 maaş süreç nasıl gelişir, nelere gebedir, bilemiyoruz. Biliyorsunuz sabahtan akşama bölgedeki gelişmeler birbirine uymuyor. Parti içerisinde bunlar bir değerlendirmeye yeniden tabi tutulur mu? Bu konu için da bir şey söylemek mümkündür değil ama bu 70 arkadaşımızın bir talebi yok. Bizim bir talebimiz yok. Biz gerçekten doya doya bir 12-13 sene geçirdik ve sıkı bir biçimde şu memleketin, milletin hizmetinde olduk. Alnımız açık, başımız sarp biçimde yaptığımız hizmetleri milletimizin karşısında anlatacak, dün buydu bugün bu noktaya geldi diyebilecek hizmetlere imza attık. Dolayısıyla bir beklenti içerisinde değiliz. Biz olsak da olmasak da Türkiye'de nitelikli kadrolar fazla fazla şükür var. Bu nitelikli kadrolar hiç bir boşluk oluşturmadan 2023 hedeflerini gerçekleştirecektir.'