“ELEŞTİRİLERE KATLANMAN GEREKİYOR!”
Sitemizi takip edenler iyi hatırlayacaktır, bir süre önce, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın geçen 1,5 yıllık süreç içerisinde yaptıkları ve yapamadıklarına dair bir yazı kaleme almıştık. Yine bir süre sonra da, Meclis üyelerinin hazırladığı ve Başta Oda Başkanı ve Yönetimi olmak üzere Meclis başkanının cevaplamasını istediği yazılı sorularını yayınlamıştık.
Geçmişte Meclis üyesi iken, yönetimi yerden yere vuruyordun Sayın Oğuzhan Ata Sadıkoğlu. Ama kimse mahkemeye koşmuyordu. Sen ne yaptın, senin şahsına iftira atılmamasına rağmen, hakaret edilmemesine rağmen sadece işgal ettiğin makam dolayısıyla kamuoyunun merakını gidermek adına yapılan eleştirilere tahammül edemeyip, kendine bir de ‘marka değeri’ payesi vererek bizler hakkında suç duyurusunda bulundun.
Bulundun da ne oldu?
Adalet yerini buldu.
Bağımsız Yargımız, ‘Şüphelilerin eylemlerinin sert, ağır ve incitici eleştiri kapsamında kaldığı, ticaret odası başkanı konumunda bulunan müştekinin bu eleştirilere katlanması gerektiği, Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünün sadece zararsız fikirleri değil, rahatsız eden, şaşırtan ve güvendiren ifadeleri de kapsadığı değerlendirilmektedir..” diyerek KOVUŞTURMAYA yer olmadığı kararını verdi.
O yazımızda ve sonrakinde, şahsına hakaret mi ettik!
Belki görmeyenler varsa tekrar hatırlatalım;
Ne demiştik;
“İş Dünyasının büyük bir ümitle seçtiği Başkan neredeyse görev süresinin yarısını tamamlamak üzere olmasına rağmen, attığı adımlar, iş dünyasında “Koca bir hiç!” yorumlarını beraberinde getirdi.”
BUNUN NERESİ HAKARET?
Ne demiştik;
“ Oda Başkanı bu süreç içerisinde birlikte kader birliği yapan iki başkan vekilini de yemeyi başardı! Bunun ile yetinmeyip Malatya basınına değer biçerek hakaretleri kamuoyunun malumu olup seçim beyanında eski yönetimi emekli personeller konusunda eleştirilerinin aksine basın sorumlusu ve kendi aldığı basın sorumluları özel kalem müdürünün de aralarında olduğu toplam 7 kişinin 1.5 yıl içerisinde istifa etmesi uyumsuz çalışılması zor biri olduğunun göstergesi oldu..”
BUNUN NERESİ HAKARET?
Ne demiştik;
“Eski yönetimi 4 yıl boyunca her meclis toplantısında kürsüye çıkarak eleştiren Oda Başkanı, seçimlerden sonra eleştirdiği tüm konuları tek tek yapmaya başladı. “
BUNUN NERESİ HAKARET?
Ne demiştik;
“Eski Yönetimi Meclis kürsülerinden, “ Bakanlıklara kayısı göndermekten başka ne yapıyorsunuz?” diye eleştiren Oda Başkanı geçen 1.5 yıl içerisinde eski yönetimin neredeyse 3 katı kadar kayısı gönderdi.”
BUNUN NERESİ HAKARET?
Ne demiştik;
“..Yine eski yönetimi, “ Yandaşlarınıza, kendi yönetim kurulu üyelerinize 3. OSB’den arsa veriyorsunuz şeffaf oda şeffaf OSB olmalı !” diye eleştiren mevcut Oda Başkanı, geçtiğimiz süre içerisinde kendi Yönetim Kurulu üyesine 3. OSB’den sessiz sedasız arsa vermeyi ihmal etmedi…”
BUNUN NERESİ HAKARET?
Ne demiştik;
.”.Bir konu daha var ki evlere şenlik. Seçimde rakibi Kuyumcu diye dalga geçerken, kendisinin de yakut yüzük borsası ile iştigal olduğunu cümle alem öğrenmiş oldu.”
BUNUN NERESİ HAKARET?
Bunlarla ilgili adli mercilere intikal eden şikayetler ve açılan davalar var mı yok mu? Ayrıca Noter huzurunda Yakut yüzüğü sahiplerinden alıp parasını vermediğin yalanmi? Bunu sormak hakaret değil, Malatya’da itibarlı iş dünyasının seçtiği bir Oda başkanının temsil ettiği makamı ne kadar hakkaniyetli temsil edip etmemesinin yine kamuoyu adına sorulmasıdır.
Kaldı ki, Bağımsız Yargımız yaptığın şikâyeti, bu eleştirilerin hakaret içermediğini ve eleştiriyle sınırlı kaldığını açıkça beyan etti.
Senin kendi meclis üyelerinin hazırladığı ve Meclis Başkanlığına sunduğu soruların yayınlanması niye bu kadar rahatsız etmiş olur ki bir Oda Başkanını?
Artık bu saatten sonra eleştirilerimin tek muhatabı Oda Başkanı Sadıkoğlu değildir.
Bundan sonra ki, muhatabım aynı zamanda TSO YÖNETİMİDİR.
Sizi oraya Meclis üyesi olarak Sadıkoğlu seçmedi. Malatya’nın kalkınmada lokomotifi olan İş Dünyası seçti.
Siz Oda Başkanının “Otur, otur, kalk kalk!” demesiyle ordaysanız, oylarını aldığınız iş dünyasına karşı bir mahcubiyet duymanız gerekmez mi?
Yani Yönetim kurulu, yanlışa ‘yanlış’, doğruya, ‘doğru’ demedikçe, silik bir sürece imza attıkça vebaldedir.
Geçtiğimiz meclis toplantısında meclis üyelerinin sorduğu sorular sadece Sadıkoğlu’nu değil, Yönetim Kurulu’nu ve Meclis Başkanı’nı da bağlamaktadır. Bu sorulara verilecek her cevabın daha sonraki süreçte hukuki olarak bir karşılığı olacaktır. O yüzden, Yönetim kurulu olan bir odada başkanın tek başına aldığı bir kararın hukuken bir hükmünün olmadığını Mercedes Kadir bile idrak eder.
Demem O ki Sayın Sadıkoğlu;
Yöneticilik tahammülü gerektirir.
Eleştiriye tahammül eden, eleştiriye tehditle karşılık vermeyen, kamu adına yapılan her eleştiriyi hakaret içermemesine rağmen yargıya taşıyan bir Oda başkanının uzun soluklu o koltuklarda olmayacağını en iyi bilenlerden biri sizsiniz.
Bırakın, eleştirenler eleştirsin.
Her eleştirene ,”Azdan az çoktan çok gider” mantığı ile yaklaşırsanız, 2.5-3 yıl sonra yapılacak o seçimlerde neyin az neyin çok gideceğine oy kullanacak seçmenler karar verir.
Kendi yönetiminizi belli ki, tahakküm altına almışsınız, Ancak O yönetim Kurulu üyeleri ve özellikle Meclis Başkanı iyi bilmelidir ki, o makamlar onlara babalarından devr olunmadı. Nasıl ki, bir önceki yönetimi seçimlerde gitti. Keyfi davranış o makamlara gelenleri de seçimlerde götürür.
Bak hakaret etmiyorum..
Sadece yapıcı eleştirilerde bulunuyorum.
Bu memlekette, bir TSO varsa bir de basın var.
Senin, “iki kuruşluk adamlar” dediğin basınının asli görevi ise, “Bu makamları işgal edenleri, icraatları noktasında, basın özgürlüğü kapsamında rahatsız edici bile olsa eleştirmektir”
Tıpkı, bu fotoğrafta gördüğün Hüküm gerekçesinde belirtildiği gibi.
Bizi okumaya devam edin…
NÖBETÇİ ECZANELER 
