Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TİKA Danışma Kurulu Toplantısı öncesinde matbuat mensuplarının gündeme ait sorularını yanıtladı.

İstanbul merkezli 'paralel yapı' operasyonuna yönelik soru üstüne Kurtulmuş, şu anda soruşturmanın devam ettiğini, bilhassa siyasal olarak görüş beyan etmenin çok doğru olmadığını söyledi. 

Soruşturmanın, siyasal değil hukuki bir süreç olduğunu ifade eden Kurtulmuş, 'Altını çizerek anlatım etmek isterim; bu bir yasal süreçtir ve herhangi bir biçimde Hükümetin önerisiyle başlatılmış bir süreç değildir. Bir müştekinin, bireyin şikayeti üzerine, mağdur olduğunu iddia eden birisinin şikayeti üstüne başlatılmış bir süreçtir. Kişinin ismi bellidir, mağduriyeti bellidir. Mağduriyet iddiası bellidir ve bu iddia çerçevesinde yürütülmekte bulunan bir soruşturmadır' diye konuştu.

Soruşturmanın aslında basınla, matbuat suçuyla ilgili bir sorun de olmadığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Dolayısıyla şu anda gözaltına alınanların içinde matbuat mensupları olabilir. Ama bu bireyler matbuat mensubu olmak dolayısıyla, ortaya koydukları faaliyetler için değil bir suç silsilesi içinde bulunduğu iddia edilen faaliyetler dolayısıyla gözaltına alınmışlardır. Dolayısıyla bunların çok net biçimde ortaya konulması lazım. Biz, matbuat özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkarız, matbuat özgürlüğünü sonuna kadar savunuruz. Herkesin de matbuat özgürlüğünü savunması son derece doğal, demokratik bir haktır. Hatta demokrasinin ana kurallarından bir tanesi basının hür olmasıdır. Ama bu şu açıya gelmiyor; matbuat özgürlüğü ismi altında hiç bir matbuat mensubunun, başka başka uğraş mensuplarının bulunmadığı benzeri layüsel olmadığıdır. Yani matbuat mensubu olmak sıfatı, hiç bir kimseye de layüsel olma, yani sorgusuz, sualsiz sorgulanamaz olma hakkını vermez.'

'Henüz ortada dava yok'

Siyasiler olarak, vazifelerinin, görüş beyan etmek olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'de antidemokratik bir havanın oluştuğunu yahut Hükümetin bunu baskı unsuru şekilde kullandığını iddia etmenin, hakkaniyet ölçülerine sığmadığını söyledi.  

Soruşturma sürecinin, uluslararası camia bakımından da Türk kamuoyu bakımından da yakından takip edileceğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Meselenin aslı, henüz ortada bir iddianame yok. Henüz ortada açılmış bir dava yok, dolayısıyla ortada bir iddianame var, ortada somutlaşmış bir suçlama mevcut ve bunun üstünden herhangi bir şeyi tartışıyor değiliz. Devam eden bir yasal sürecin önümüzdeki günlerde netleşeceğini göreceğiz. Ben herkesin, bu çerçevede teenni içinde konuya yaklaşmasını, bunun üstünden hiç kimsenin de Türkiye'yi tehdit etmemesini, Türkiye'de bazı siyasal istikrarsızlık çıkarma arayışları içerisine girmemesini tavsiye ederim. Hep birlikte bekleyeceğiz ve sonucunda görüceğiz.'

'Doğru ve hakkaniyetli karar verilmesini temenni ederiz'

'Gezi Parkı odaklı vakalar kapsamında Çarşı Grubu üyelerinin de yargılandığı davanın' sorulduğu Kurtulmuş, şu cevabı verdi:

'Bu süre vakit Türkiye'de geçmiş davalarda siyasetin düşmüş bulunduğu hatalardan birisiydi. Siyaset bu çeşit davalarda ne avukat ne yargıç ne de savcı rolüne soyunmalıdır. Türkiye'de müstakil yargının önünde süren süreçler var. Türkiye gerçekten fazla aşırı zor süreçleri geride bıraktı. O günleri bir daha inşallah Türkiye yaşamaz. Gerçekten Türkiye çok mühim sıkıntılardan, kırılma noktalarından geçti. Bütün bunların hepsiyle ilgili yapılmış bazı iddianameler ortada. Orada da biz netice itibarıyla sadece takip ederiz. Dışarıdan, bu mahkemeyle ilgili şöyle yönlenmelidir, şu biçimde devam etmelidir, gitmelidir benzeri herhangi bir yorumda bulunmayız. Bu bizim politika anlayışımızla uyuşmaz. Bizler de tıpkı biçimde bugün Çağlayan'da devam eden mahkemeyi de dışarıdan takip ederiz. Doğru ve hakkaniyetli karar verilmesini temenni ederiz.'