AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Milli Eğitim Bakanı bulunduğu çağda tüm okullara gönderdiği bir genelgede, İsrail mallarının boykot edilmemesinin istendiğine dair öne sürülen iddiaların doğru olmadığını bildirdi.

Çelik, yazılı açıklamasında, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, AK Parti Hükümetleri dönemindeki İsrail'e yönelik politikaların çelişkili olduğunu öne sürdüğünü ve kendisiyle ilgili de bir iddiada bulunduğunu belirtti.

İnce'nin, söz konusu konuşmasında, '13 Şubat 2009'da Genel Başkan Yardımcınız Hüseyin Çelik imzasıyla tüm okullara gönderilen genelgede 'İsrail'in mallarını boykot etmeyin' denildi mi?' diye sorduğunu belirten Çelik, 'Peşinen söyleyeyim, denilmedi' ifadesini kullandı.

Çelik, şunları kaydetti:

'Milli Eğitim Bakanlığı dönemimde, gene İsrail'in Gazze'ye saldırıları hakkında şekilde toplumda mühim bir hassasiyetin mevcut bulunduğu bir zamanda, Yabancı Sermaye Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ziyaretime gelerek, Türkiye'de etkinlik gösteren, binlerce kişiye istihdam sağlayan, ülkemize vergi veren, ekonomimize mühim katkılar verici çok sayıda uluslararası firmanın kasıtlı bir şekilde, hiç merakı bulunmadığı durumda İsrail'le ilişkilendirilerek söz konusu kuruluşların mallarının boykot edilmesi çağrısında bulunulduğunu, yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyu hassasiyetinin istismar edilerek haksız rekabet oluşturulduğunu, okullarımızın ve öğrencilerimizin de buna alet edildiğini örnekleriyle aktardılar. Ben de küresel sermayenin önemine vurgu yapan, ülkemizin yabancı yatırımcılar nezdindeki güvenine ziyan verilmemesi gerektiğine dikkat çeken bir genelge yayımlayarak okullarımızın ve öğrencilerimizin bu yanlışlıklara alet edilmemesini istedim.'

'13 Şubat 2009 tarih, 2009/17 sayılı Genelge’de 'İsrail mallarını boykot etmeyin' ve ya bu anlama istikbal bir ifadeye asla yer verilmemiştir' açıklamasında bulunan Çelik, şöyle devam etti:

'Genelge'de 'İsrail' kelimesinin geçtiği birinci paragraf şöyledir; İsrail'in Gazze'ye saldırılarını finanse ettiği iddiasıyla Türkiye'de bulunan çok sayıda uluslararası şirkete ve ürünlerine yönelik boykot çağrıları yapıldığı, muhtelif kurumların bu yönde girişimleri olduğu, bu faaliyetlerde okullarımızın ve öğrencilerimizin de kullanılabileceği duyumları alınmıştır.'  Bugün de genelgedeki tavır ve yaklaşımımın, ülkemizin ve halkımızın menfaatleri doğrultusunda doğru bir tavır ve duyarlılık olduğunu düşünüyorum. Hükümetlerimizin bu doğru yaklaşımındandır ki, 2002'de yurdumuzdaki yabancı sermayeli kuruluş sayısı 3 bin 200 iken, bu sayı 2014'ün birinci yarısında 38 bini geçmiştir.'

'Ahlaktan ve dürüstlükten yoksun bir davranış'

Çelik, 1923-2002 yılları içinde Türkiye'ye gelen direk kazanç sermayesinin, 19 milyar dolar olduğunu, 2002-2014 yılları içinde bu rakamın 145 milyar dolara ulaştığını belirterek, açıklamasında bununla birlikte şu ifadeye yer verdi:

'Bu vizyona sahip olmayanların bizim yaptıklarımızı anlaması elbette olası değildir. Hal böyle iken, çarpıtmaları ile meşhur CHP'li Grup Başkanvekilinin meseleyi bu biçimde sunması ve daha fazla fazla aşırı uçların yayın organlarının buna asli şekliyle değil, Sayın İnce'nin sunuş biçimiyle yer vermesi ahlaktan ve dürüstlükten yoksun bir davranıştır. Bizim İsrail'le ilgili samimiyetimizi sorgulamak, samimiyet kelimesiyle asla bir araya gelemeyeceklerin haddi değildir.'

Çelik, bununla birlikte söz konusu genelgeyi de paylaşarak, içeriğinin rahatlıkla görülebileceğini kaydetti.