Burdur cezaevi'ne 2000'de düzenlenen operasyonda, cezaevi duvarını yıkmaya çalışan dozerin kepçe darbesiyle kolu kopan, önce kopan kolu için ödenen tazminatın geri alınmasına, sonra da Burdur Cezaevi'nin yıkılan duvarının bedelini ödemesine karar verilen Veli Saçılık'la ilgili çarpıcı bir gelişme daha yaşandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), "tazminatı geri alamazsın" kararına rağmen kopartılan kolu için ödenen tazminatın iadesi için icra gönderilen ve 3 gün içinde ödeme yapması istenen Saçılık için Adalet Bakanlığı'nın harekete geçmesine rağmen, İçişleri Bakanlığı bildiğini okudu. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı'nın Saçılık ile ilgili bütün alacaklardan AİHM kararı uyarınca feragat edilmesine yönelik 3 Kasım tarihli yazıya ve AİHM'nin bağlayıcı kararına rağgmen saçılıka APS yoluyla ödeme emri gönderdi. Saçılık, icra kanalı ile ödeme yapılması istemine karşı itiraz yollarına başvurdu.

Faiziyle istendi

Saçılık'ın kolunun kopması nedeniyle İçişleri ve Adalet bakanlıkları aleyhinde açtığı davada mahkeme, idareyi kusurlu bularak önce 150 bin TL tazminata hükmetmiş, ancak bu para ödendikten yıllar sonra Danıştay, Saçılık'ı, "isyana katıldığı" gerekçesiyle kusurlu bulmuştu. Saçılık'ın parayı faiziyle geri ödemesi kararlaştırılmıştı. Saçılık'ın karar düzeltme başvurusunu Danıştay 10. Daire, geri çevirmişti. Böylece Saçılık'ın aldığı tazminatı geri ödemesi kesinleşmişti. Saçılık hakkında bir dava da dozerin duvarı yıkması nedeniyle açılmış ve duvar parası olarak 61 mahkumdan faiz artışları hesaplanarak 250 bin TL istenmişti. Bu süreçte cezaevine girmesine neden olan olayla ilgili davadan beraat eden ve kamu görevlisi olarak çalışan Saçılık, tek ulaşılabilen davalı olmuştu. Saçılık, bu davada da suçlu bulunmuş ve zararı ödemesi kararlaştırılmıştı. Saçılık, bunun üzerine AİHM'ye başvurmuştu. AİHM, kısa sürede karara bağladığı davada Saçılık'ı haklı bulmuştu. Kararda, "Hükümetin Saçılık'a maddi ve manevi tazminat olarak ödenen meblağın geri alınmasına ilişkin tüm taleplerinden ve Saçılık tarafından açılan idari davada Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın kendilerini savunmaları dolayısıyla gerçekleşmiş olabilecek masraf ve giderler açısından tüm ilave miktarlara ilişkin tüm taleplerinden feragat etmesine; devlet tarafından Saçılık'a masraf ve giderler için, yukarıda belirtilen 3 aylık süre içerisinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden 10 bin euro ödenmesine kararı verilmiştir" denilmişti.

'Feragat edin' yazısı

Ancak bu karara rağmen İçişleri Bakanlığı, Saçılık aleyhine icrai işlem başlatmıştı. Ankara 5. İcra Müdürlüğü kanalıyla gönderilen yazıda Saçılık'tan 3 gün içinde 240 bin lirayı icra müdürlüğü hesabına yatırılması istenmişti.

Milliyet'in manşetine taşıdığı bu gelişmenin ardından harekete geçen Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı, AİHM kararlarının yerine getirilmesi görevinin kendilerine verildiğini anımsatarak, bakanlığın ilgili birimlerine ve İçişleri Bakanlığı'na yazı göndermişti. Yazıda, AİHM kararının eylülde kesinleştiği ve 3 ay içinde uygulanması zorunluluğu bulunduğu anımsatılmıştı. Alacaktan feragat işlemlerinin alacaklı kurum tarafından yapılması gerektiği belirtilen yazıda, bu işlemlerin yapılarak gerekli belgelerin başkanlığa gönderilmesinin gerektiği vurgulanmıştı. AİHM kararının icrasının kesinleşeceği tarihin de anımsatıldığı yazıda bu tarihe kadar işlemlerin yapılması istenmişti. Yazı, icra işleminin UYAP'a yüklendiği gün, İçişleri Bakanlığı'na da gönderilmişti.

Buna göre söz konusu alacaklardan feragat edilmesi gerekecek ve AİHM kararı uyarınca Saçılık'tan bu bedeller alınamayacaktı.

3 günlük süre doldu

Adalet Bakanlığı'nın 3 Kasım tarihinde devletin bütün ilgili birimlerine ve İçişleri Bakanlığı'na yazı göndererek AİHM kararı uyarınca alacaktan feragat edilmesi gerektiğini belirtmesine karşın İçişleri Bakanlığı'nın önceki gün APS yoluyla Saçılık'tan ödeme yapılmasını istediği ortaya çıktı. Saçılık'ın avukatlarının girişimlerine rağmen feragat işleminin yapılmadığı ve icra sürecinin işletildiği anlaşıldı. APS yoluyla yapılan tebligatta verilen 3 günlük süre de dün doldu. Saçılık, alacağı AİHM kararı uyarınca ödemeyeceğini belirterek, tebligata karşı itiraz yolunu kullandı. Saçılık'ın avukatlarının, bakanlığın feragatta bulunmaması halinde AİHM kararını uygulamayan bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.

Gökçer TAHİNCİOĞLU

http://www.milliyet.com.tr/