Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 28 Eylül 2014 - 19:36 Yorum: 0

Irak ve Suriye tezkereleri yarın Meclis'te

Başbakan Davutoğlu, "Muhtemelen Suriye ve Irak ile ilgili tezkereleri yarın iki ayrı şekilde Meclis'e göndereceğiz" dedi.

Irak ve Suriye tezkereleri yarın Meclis'te

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önümüzdeki çağda zaten tezkerelerin yenilenmesi gerekeceğini, oluşan yeni şartların bu tezkerelere bir takım yeni unsurlar eklenmesine sebep olduğunu belirterek, 'Bu çalışmayı da tamamladık. Muhtemelen yarın tezkereleri iki ayrı tezkere halinde Meclisimize göndereceğiz' dedi. 

Davutoğlu, Samsun Valiliğinde, gazetecilere açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Samsun gezisiyle ilgili bilgiler verici Davutoğlu, Samsun'da kendisine gösterilen misafirperverliğe teşekkür etti. 

Gazetecilerin sorularını yanıt veren Davutoğlu, Ondokuz Mayıs Üniversitesindeki konuşmasında, öğretim elemanlarının özlük haklarına ait bir İzah yapmadığının belirtilmesi üzerine, bu konuya şuurlu şekilde zikretmediğini anlatım etti. 

Üniversitede açılış dersi verdiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: 

'Akademisyenlerimiz ve öğretim camiasıyla ilişkilerimizin, tam olarak o düzeyde, felsefe, entelektüel kurda olmasına ciddiyet verdim. Ama burada bir defa daha zikrediyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde çalışmayı nihai noktaya getirip, bilhassa tetkik görevlilerimiz, akademik dünyanın, akademik geleceğimizin esas taşları öğretim üyelerimize dönük hususi atacağımız adımlar var, özlük hakları bağlamında. Dikkat ederseniz zam tabirini kullanımı istemiyorum. Çünkü ilim hayatı, bu hassasiyeti göstermemiz gereken bir alan. Onun için konuşmamda bilhassa zikretmedim. Bir unutma ve ya eksiklik şekilde görülmesin. Şimdi buradan zikrediyorum. Bu çalışmayı inşallah YÖK Başkanımızla, Milli Eğitim Bakanımızla, Başbakan Yardımcımız Sayın Babacan ve Maliye Bakanımızla bu hafta arasında tamamlamayı ve müjdeyi bununla birlikte vermeyi düşündüm. O dersin atmosferine uymayacaktı.'

'Tezkereler yarın Mecliste'

Davutoğlu, hudut güvenliği hakkında atılacak adımların sorulması üstüne de hükümeti kurar kurmaz çözüm süreci ve milli güvenlikle ilgili iki mekanizma oluşturduklarını söyledi. 

Her hafta tertipli bir araya gelerek, güvenlik şartlarını gözden geçirdiklerini izah eden Davutoğlu, 'İhtiyaç hasıl olduğunda ki Sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika ziyareti öncesinde de Cumhurbaşkanımızın başkanlığında da bir araya geldik. Bu güvenlik mekanizması dışında ele alacağımız hususları gözden geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızla dün de istişare ettik' diye konuştu. 

Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve ilgili birimlerle geçen hafta Pazartesi günü Kobani'deki son vaziyeti ele saha bir toplantı yaptıklarını hatırlattı.

Toplantıda üç ana konu çevresinde çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Davutoğlu, bunlardan birincisinin hudut güvenliği olduğunu bildirdi. Türkiye'nin etrafında bir ateş çemberi bulunduğunu, milli güvenliği gerektiren her konu ile ilgili her çeşitli tedbiri alma hakkına ve gücüne sahip olduklarını söyledi. 

'Bu sefer hayvanlarla araçlarla geliyorlar'

İkinci konu olarak mültecilerle ilgili durumun ele alındığını belirten Davutoğlu, fazla fazla mühim şekilde mülteci akını yaşandığını anlatım etti. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in alanda olduğunu ve bilgi verdiğini kaydeden Davutoğlu, 'Bu sefer hayvanlarla sürülerle ve araçlarla gelen sığınmacılar oldu. Araçlarını içeri almalarını, sürülerini de olasıdır bulunduğu kadar telefi önlemek için gerekirse satın alınıp, kamplarda yiyecek şekilde düşünülmesi hakkında daha lüzumlu emirleri verdik' dedi. 

Ele aldıkları üçüncü konunun da Suriye ve Irak'taki iç vaziyet olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti: 

'Kendi iç siyasal yapılarında ve güvenlik şartlarında iyileştirme olmaksızın, Türkiye'nin sınırlarının güvenliği ve sığınmacıların engellenmesi olasıdır değil. Bu üç konu ile ilgili da en başından beri, hatta 2011'den bu güne kadar zaten yürüyen mekanizmalarımız var. Geçen hafta da bunları değerlendirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızı da New York'ta bilgilendirdik. Şimdi önümüzdeki çağda zaten tezkerelerin yenilenmesi zarureti var. Bunu inanılmaz bir vaziyet benzeri yansıtmamak lazım. Zaten biri 4, biri 17 Ekim'de dolacak iki tezkere var. Şimdi yeni şartlar bu tezkerelere bir takım yeni unsurlar eklememize yol açtı. Bu çalışmayı da tamamladık. Muhtemelen yarın tezkereleri iki ayrı tezkere halinde Meclisimize göndereceğiz. Salı günü Bakanlar Kurulumuz var. Genelkurmay Başkanımızın, sırf bu konuya münhasır değil, umumi bir brifing. Bütün kurumlardan brifing alırken, Genelkurmay Başkanımızla da böyle bir brifing için iki hafta önceki güvenlik toplantısında kendisiyle konuşmuştuk. Bir sunuşu olacak Bakanlar Kurulumuza. Çarşamba günü Meclisimizin açılışı var. Sayın Cumhurbaşkanımız hitap edecekler. Perşembe günü de 2 Ekim'de tezkerenin görüşmesi olacak. Bu çerçevede derhal sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanımızla daha geniş bir değerlendirme ve güvenlik şartlarını, yapılacak planlamaları ele alacağımız bir toplantı rejim edebileceğiz. Bu arada gene tüm güvenlik birimlerimizle Cumhurbaşkanımızla da icap ettikçe de bir araya her an gelebiliriz. Ama şu anki haftalık planlamamız bu şekilde.'

Bütün bunların, Türkiye'de işleyen siyasal sistem içinde, naturel seyri içinde yürüyen çalışmalar olduğunu dile getiren Davutoğlu, matbuat mensuplarına da inanılmaz bir çağ göstergesi olacak algılardan kaçınmalarını tavsiye etti. 

Tezkerelerin zaten yenileneceğini, zaten hudut boyunda bir mücadelenin sürdüğünü anlatım eden Davutoğlu, tüm bunların şartlara uyumlu, gereksinimleri karşılayacak biçimde entegre, stabil durumuna getirildiğini anlattı. 

'Provokatörleri uyarıyorum'

Değişik senaryolarla ilgili çalışmaların tamamlandığını, gelen göç dalgalarının yerleştirildiğini kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Bunda da Türkiye'nin hiçbirinde bir vebali bulunmadığı benzeri buradan da bilhassa Suruç'taki vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum, Kobani'den gelen kardeşlerimizi ağırlamaları bakımından. Provokatörleri de bir defa daha uyarıyorum; Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağladığı itimat ortamına gelen bu sığınmacıların vaziyetini istismar etmesinler. Eğer Türkiye'de halk düzeni ham olsaydı sığınmacılar buraya gelmeye gereksinim hissetmezlerdi. Eğer Türkiye'de Mehmetçiğin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve tüm güvenlik birimlerimizin sağladığı sistem olmasaydı, sığınmacılar buraya sığınmazlardı. Herkesin buna dikkat etmesi gerek ve buradan kimsenin provokatif bir netice çıkarmaması elzemdir.'

Başbakan Davutoğlu, Suriye'de rejim hava kuvvetlerinin Bayırbucak Türkmen bölgelerini tekrar bombaladığı haberlerinin kendilerine ulaştığını belirterek, şunları kaydetti: 

'Bu konu ile ilgili uluslararası toplumu bir defa daha uyarıyoruz. IŞİD'e karşı yürütülen savaş dolayısıyla rejimin kendisini meşru gösterip, bilhassa Türkmen bölgelerine, Bayırbucak sahasına yaptığı bombardıman bir defa daha bizim uçuşa yasak bölge talebimizin haklı olduğunu göstermektedir. Rejim bu yolla Şayet IŞİD'e karşı savaş ediyorum düşüncesiyle veya meşruiyet arayışıyla Türkmen bölgeler veya Halep'in sularında Türkmen, Kürt, Arap nüfusun müşterek yaşadığı bölgelere yönelik bu tavrı sürdürürse bunun da uluslararası toplumca bir karşılığı olmasını beklemek bizim hakkımız. Suriye'de IŞİD örgütü de rejim de tıpkı ölçüde Suriye halkı için tehlike barındıran unsurlardır ve gerçekte rejimin ve IŞİD'in işbirliği bu ılımlı muhalif unsurların zayıflamasına yol açtığı için bugün böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu konu ile ilgili da olup bitenleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.'

Muhabir: Aylin Sırıklı, Kurbani Geyik

ETİKETLER: Irak , Suriye , tezkere , yarın , Mecliste
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber