İsrail'in Gazze'ye ramazan ayında başlattığı hava ve kara saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler'in sayısı 800'ü aşarken İsrail'e ilişkin boykot söylemleri tartışılmaya devam ediyor. 

İsrail ürünlerine boykot tartışmalarına ilişkin görüşlerini AA muhabirine değerlendiren Türk iş dünyası temsilcileri, kapsamlı bir boykotun İsrail ekonomisine kalıcı ziyan vereceği görüşünde birleşti.

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, dünya nüfusunun yaklaşık 4'te 1'ini yapan Müslümanlar'ın  İsrail menşeli ürünleriboykot etmesinin İsrail ekonomisine kalıcı ziyan verecek boyutlara ulaştığını söyledi.

Tarihinin en büyük mali krizini 2011 yılında yaşayan İsrail'de gelir dağılımı ve konut krizinin süregelen problemler olduğunu belirten Kopuz, küresel ölçekte artan boykotların da ülkeyi zor halde bırakabileceğini kaydetti.

Kopuz, 'Mazlum Suriye halkına da kucak açarak İslam dünyasında birleştirici rolünü pekiştiren Türkiye başta olmak üzere İslam coğrafyasında artan sistemli boykotlar, askeri-siyasal politikalar ekseninde yaşayan İsrail'e yeniden mali krizi getirebilir' dedi.

Sadece Türkiye'de değil dünya çapında duyuruları yapılan boykot ve protestoların İsrail ekonomisine zarar verdiğini belirten Kopuz, şöyle devam etti:

'Dünya üstündeki bir numaralı terör örgütü olan İsrail'in, Filistinli masum insanlara yönelik katliamları her geçen gün daha çok insanın tepkisini toplamaktadır. Başta ABD olmak üzere, büyük güçler vasıtası ile korunan İsrail'in, artan ve devamlı boykota dönüşen protestolar nedeni ile ekonomik problem yaşayacağı ortadadır. İsrail yönetiminin ahlak ve insanlık dışı uygulamalarıyla zor bir hale azalan İsrail halkı vasıtası ile görevden indirilmesi, ülkenin karışması, daha öncelikle oldu, bugün de olması mümkündür.'

Bankacılık ve finansta iflaslar

Güvenlik endişesinden yurtdışına çıkamayan İsrailli vatandaşın kendi hükümetine karşı göstereceği tepkiye dikkati çeken Kopuz, boykotun kısa, orta ve uzun vadede başta reel ekonomide ardından da bankacılık ve finans sektörlerinde iflaslara neden olacağına inandığını kaydetti.

Kopuz, şöyle devam etti:

'Ekonomik boykotların daha kararlı ve devamlı yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, bir taraftan güvenlik endişesinden yurtdışına çıkamayan İsrailli vatandaşın kendi hükümetine karşı göstereceği tepki, başka yandan ekonomik boykotla refahın düşmesi İsrail'i büyük sıkıntıya sokacaktır. Müslümanlar olarak Gazze'deki mazlumlara yardım etmek için sırf insani yardım yollayıp dua edebiliyoruz. tek yapabildiğimiz bu mu? Hiçbir şey ham benzeri o zalimlerle bağlantısı olan kuruluşların ürünlerini mi tüketelim? Elbette öncelik bu devlet terörüne doğrudan, doğrudan şekilde destek verici markalara yönelik olmalı fakat şartlara bakılınca İslam alemi şekilde boş oturmak da bir ablukanın kalkmasına, akan masum kanının durmasına yaramıyor. O nedenle bu yönde çalışmalara destek vermeliyiz. 800'den fazla insanı sırf bu ramazanda kaybettik.'

'Siyonist hedeflere hizmet eden bütün markalar ve isimler doğru bir biçimde tetkik edilmeli'

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise, hiç bir ülkenin ve ekonominin kapsamlı, şuurlu ve sürdürülebilir  boykotlar ve protestolar karşısında uzun vadeli dayanma gücü olamayacağını anlattı.

Normal şartlarda hiç bir ekonominin bu kadar zor şartlar için hazırlıklı olmadığını, dolayısıyla ciddi bir organizasyonla yapılacak olan boykotların elbette İsrail ekonomisine ciddi etkiler oluşturacağını belirten Koca, şöyle devam etti:

'İsrail'in militarist bir yapısı, İdare şekli, komünal hayat kültürü var. Dünya üstündeki örgütlenmiş Yahudi yapısı da hesaba katıldığında mühim direnç güçlerine sahip bulunduğu bilinmektedir. Burada mühim olan boykotu ve protestoları şuurlu bir biçimde yapmaktır. Geçmiş senelerde yapılanın tersine gerçekten Siyonist hedeflere hizmet eden bütün markalar ve isimler doğru bir biçimde tetkik edilmeli ve enformasyon ona göre yapılmalı. Yoksa aşırı basit bir biçimde sulandırılabiliyor ve boykotlar amacına ulaşmadan sona erebiliyor. Bu zulüm ve vahşet karşılığında insan olan hepimizin İsrail’e karşı her zaman fakat her zaman bir kısım yaptırımlar anlamına ati olan bu boykotlara katılması gerekir. Ben bir kez daha bu insanlık dışı zihniyeti ve uygulamalarını lanetliyorum.'

Bioteknoloji ve yazılım

Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver ise İsrail'e boykotun ilk kez bu denli yüksek sesle ve kararlılıkla dile getirildiğini söyledi.  İsrail’in geçen sene sonu sebebi ile dünya ekonomisinde 62 milyar dolar ihracat, 72 milyar dolar civarı da ithalatı bulunduğunu kaydeden Ünver, şunları dile getirdi:

'Diğer taraftan İsrail bioteknoloji ve yazılım sahalarında dünyanın en mühim aktörlerinden. Tel Aviv borsasına baktığımızda tek bir bioteknoloji firmasının büyüklüğünün bütün İsrail borsasının nerdeyse yarısından fazlasını temsil ettiğini görmekteyiz. Altı üstü 8-9 milyon nüfusa sahip İsrail’in kendi bünyesinde mutluluk bulamayışı, 500 bin bireyin sokaklara dökülmesi ile 2013'te yönetimin değişmesi tamda bu tablonun yansımadır ki İsrail in yarattığı ekonomik kıymeti halkı için değilde sevk ve idare edenlerin ideolojileri için kullandığı ortadadır.'

İsrail borsasının yarısı sadece bir firma

Ülkedeki sosyal adaletsizliklerin gün geçtikçe iç huzursuzluğu artırdığını dile getiren Ünver, şöyle konuştu:

'Her ne kadar İsrail dünya finans piyasaları ve katma kıymeti yüksek ürün üretimine hakimiyet kurmuş olursa olsun, buranın geleceği yok. Bu yurt yaşlanıyor ve kendi arasında huzurlu değil. Neticede şahıs başına gelir 35 bin dolar civarında olmasına karşın dağılımdaki adaletsizlik yurt içerinde yüzde 5'lerin üstünde işsizliği ve potansiyel artışını ortaya koymaktadır. Uluslararası tepkilerin, yurt bünyesinde varolan sorunlarla birleşmesi ve varolan ideolojik saldırganlığın devamının İsrail'e ekonomik faturası hafif olmayacaktır ve elbetteki, Tel Aviv borsası da risk primlerinin artmasıyla gün geçtikçe bu durumdan etkilenecektir.  Tel Aviv borsasının esas işareti (TA-100 Endeksi) haziran sonu verilerine göre yekün saha kıymeti 300 milyar dolar civarında iken Tel Aviv borsasında işlem gören TevaPharmaceutical şirketinin değeri 170 milyar dolar civarında, bu kıymeti yekün bankacılık sektörü  47 milyar dolar, 20 milyar dolar ile kimya sektörü, 10 milyar dolar ile teknoloji, 9 milyar dolar ile de gayrimenkul piyasası oluşturuyor. Sonuçta İsrail borsasının yarısının sırf tek bir firmadan oluştuğunu görmekteyiz.'