Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 31 Temmuz 2014 - 10:41 Yorum: 0

İsrail er ya da geç akıttığı kanların içerisinde boğulacak

AK Parti Grup Başkanvekili Canikli "İsrail bir taraftan da kendi sonunu hazırlıyor. İnsanlık alemi uzun süre böyle bir zulmü kaldıramaz. İsrail er ya da geç akıttığı kanların içerisinde boğulacak" dedi.

İsrail er ya da geç akıttığı kanların içerisinde boğulacak

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının soykırım denilebilecek aşamaya geldiğini söyledi.

'İsrail'in Gazze'ye, Filistin'e yönelik bu insanlık dışı, yıkıcı, hiç bir ahlaka, kurala sığmayan saldırıları yeni değil' diyen Canikli,şöyle devam etti:

'Uzun zamandır bu tür saldırıları gerçekleştiriyor. Burada İsrail'in ideolojik şekilde, amaçlı, hedefli devinim ettiğini düşünüyorum. Gerçek amaç, orada İsrail devletinin kurulması ve Filistinlilerin o topraklardan çıkarılması hedefleniyor. Çünkü yaptıklarını, katliamlarını başka çeşit izah etmek olası değil. Aynı sürede insanlık suçu. Bir harp ortamında dahi tarafların uyması gereken kurallar vardır. Devletin o kurallara uyması istenir. mesele yaşlıların öldürülmemesi, kadınlar ve çocuklara dokunulmaması gibi. Aynı sürede bütün dinler ve ahlak kuralları içeren öğretilerde de tıpkı kurallar mevcuttur. Kadına ve çocuğa dokunmayacaksınız, teslim olana dokunmayacaksınız. İsrail bunların hepsinin dışında, hiç bir ahlaka, öğretiye, inanca sığmayan ve yer almayan şekilde, insanlık dışı bir yaklaşımla Gazzelileri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu manada zulümdür, insanlık suçudur.'  

Zulmeden zalimlerin er ve ya genç öteki tarafa kalmadan, burada cezasını her zaman çekeceğini dile getiren Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

'En aşırı ilahi adaletin tesisini hızlandıran davet mazlumun feryadıdır. Bunun sayısız örnekleri tarihte doludur. İsrail bir taraftan da bu yaptıklarıyla kendi sonunu hazırlıyor. Yani insanlık alemi uzun vakit böyle bir zulmü ve katliamı muhakkak kaldıramaz. İsrail er ve ya geç bu akıttığı kanların içerisinde boğulacaktır.'

Nurettin Canikli, AK Parti iktidarı ile Türkiye'nin, Filistin ve bölgede etken rol oynayan politikalarının hayata geçirildiğini, muhalefet partilerinin söylemlerinin aksine bu politikalarda da İçten olduklarını anlatım ederek, şöyle konuştu:

'Türkiye şekilde bilhassa AK Parti iktidarlarının iş başına gelmesinden sonra Filistin'e ve orada yaşayan kardeşlerimize yönelik aşırı değişik siyaset izlemeye ve gönül bağımızı pekiştirmeye çaba ediyoruz. O kardeşlerimizin haklarının korunması, savunulması ve haklarının alınması için ne gerekiyorsa yapıyor ve bunun için bedel de ödüyoruz. Türkiye dışında, Filistin'de yaşanan dramlar için aşırı kuvvetli bir ses çıkmıyor. Özellikle ateşkesin sağlanması ve orada kalıcı bir barışın tesisi için yapılan görüşmelerde Türkiye'nin aktif rolü dünyada bir defa daha otaya çıkıyor. Muhalefetin bu yöndeki eleştirileri haksız. Türkiye AK Parti dönemine kadar bu bölgelerde hiç bu kadar ağırlığa sahip olmadı. Oyun kurucu hüviyetine hiçbir vakit gelmedi. Öyle bir zihniyet, öyle bir algılama hiç bir vakit olmadı. CHP ve MHP dönemlerinde bu coğrafyaya talep en alt seviyeye inmiştir. Bu, yardımlardan tutun da öteki konulara kadar. İsrail'i ilk tanıyan devletlerden bir tanesi de CHP döneminde Türkiye olmuştur. Bu halen kara lekedir. Bizim için üzüntü veren bir hadisedir. Biz bu politikaların hepsi için samimiyiz. Yüreğimizi, kendimizi ortaya koyuyoruz. Yapabileceklerimiz, reel politikada ne varsa, olabilecek ne varsa yapıyoruz. Hem manevi hem de maddi destek şekilde da bu coğrafyaya tarihinde görülmemiş katkılar sağlıyoruz. Yardımlar dahi bizim samimiyetimizi gösteriyor. Bunlar öncü Türkiye'nin kuvvetli adımları. Bu adımları Allah'ın izniyle kimse engellemeyecek.' 

Emniyetteki 'paralel yapı' operasyonu

Canikli, emniyetteki 'paralel yapı' iddialarına ilişkin yürütülen 'casusluk' soruşturmasını da değerlendirdi.

Soruşturmayla 'paralel yapı'nın varlığının delillendirildiğini söyleyen Canikli, şunları kaydetti:

'Paralel yapıya yönelik gerçekleştirilen soruşturma kapsamında yaşadığımız hadiseler, hepsinin gerçekten devletin hiyerarşi yapısının ötesinde, enlem yapıya bağlı olduklarının, oradan talimat aldıklarını, yönlendirilmiş olduklarını bu vesile ile görmüş, öğrenmiş olduk. Artık ihtiyatı da elden bırakmıştılar. Yani daha öncelikle yalanlıyorlardı. 'Böyle bir yapımız yok, ekibiz söz konusu değil' diyorlardı lakin son olaylar, enlem yapının temsilcileri vasıtası ile ortaya konulan görüşler, çalışmalar, vesaireler bunların tam anlamıyla bir bina olduğunu aşırı açık bir biçimde ispatlamıştır. Bu aşırı mühim bir durumdur. Adeta delillendirilmiştir, itiraf etmişlerdir. 

Yargının denetimi ve gözetiminde bir soruşturma yürütülmektedir. Özellikel Balyoz ve Ergenekon davalarında çok sayıda delillerin ustaca uydurulduğu ve bunların gayri hukuki yöntemlerle legal kanıt şekilde dosyalara monte edildiği ve bunlar üstünden kanunlar verdirildiği biçiminde iddialar ve bu iddialarla ilgili Anayasa Mahkesi'nden bu iddiaları doğrulayacak kararlar verildi. Balyoz ve Ergenekon davalarında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ve oradaki tutukluların serbest kalmasına yol açan Anayasa Mahkemesi kararları da enlem yapının bu biçimde çalıştığının en büyük ispatlarından bir tanesidir. O kararlarda uydurma delillerden bahsedilmektedir. Deliller üretilerek suç ve suçlular oluşturulduğu, hayali ve onlar üstünden kararlar verildiği.'

İddilaların üzerine gidilmemesinin olası olmadığını anlatım eden Canikli, 'paralel yapı'nın gözaltına alınanların itiraflarda bulunmaması için psikolojik savaşla bu bireyleri psikolojik baskı altına almaya çalıştığını öne sürdü.

Canikli, şu ifadelere yer verdi:

'Zaten soruşturmayı oluşturan da yargı. Yargının denetimi ve gözetiminde yapılıyor. Bunun ötesinde herhangi bir kanıt olmadığı taktirde onlar netice sebebiyle serbest kalacaklardır. Onun için bu kadar bağırıp çağırmalarının, gürültü çıkarmalarının nedeni, bu operasyonlarda tutuklananların itiraflarda bulunmamaları için psikolojik bir harp, harp yapılıyor. Baskı altına alarak kendilerinin hala kuvvetli olduğunu, yakın bir gelecekte kendilerinin yine tutuklar bir pozisyona geçeceklerini söyleyerek, karşı tarafı korkutmaya, kendi taraflarına ve tutuklananlara moral desteği vererek onların konuşmasını engellemeye çalışıyorlar lakin kişisel kanaatim böyle bir yapının, Türkiye'nin gerçekten geleceğini, güvenini tehdit eden, sebebi ise hiç bir devlet resmi legal bir yapının dışında enlem yapılanmayı muhakkak kabul etmez. Buna izin veremez, hangi devlet, kim olursa olsun. Bu Türkiye için de geçerlidir. Dolayısıyla böyle bir yapının ayakta kalması, Türkiye'nin yönetimine alternatif, paralel bir yapının oluşturulması söz konusu olmaz. Er veya geç legal yapı, anayasal meşru yapı, bu illegal, enlem yapıyı hukuk kuralları çerçevesinde ortadan kaldırır.' 

Muhabir: Atakan Çıtlak

ETİKETLER: İsrail , er , ya , da , geç , akıttığı , kann , içerisinde , boğulacak
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber