Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 24 Kasım 2014 - 15:33 Yorum: 0

İsrail'in çirkin uygulamaları kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsiyetini ve özellikle Mescid-i Aksa'da temel insan haklarını pervasızca çiğneyen bu çirkin uygulamaları hiçbir şekilde kabul edilemez" dedi.

İsrail'in çirkin uygulamaları kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlığının 2015 yılı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe komisyonundaki görüşmelerinde, dış siyaset gündemindeki temel meseleler ve izlenen politikalar hakkındaki değerlendirmelerini paylaştı. 

Dünyada ve bilhassa Türkiye'nin yakın komşuluk bölgesini yapan coğrafyada, tarihsel gelişmelerin yaşandığı bir devirde Dışişleri Bakanı şekilde atandığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu değişim ve dönüşüm sürecinin pek çok zorluk ve sınamayı ortaya çıkarmış olsa da ciddi fırsatları da birlikte getirdiğini belirtti. Bakan Çavuşoğlu, 'Ve gururla söyleyebilirim ki ülkemiz, bu süreci etkileme ve doğru mecralara yöneltme kapasitesine sahiptir' diye konuştu.

Çavuşoğlu, Soğuk Savaş'ın sona ermesini takip eden senelerde ortaya çıkan süreçlerin halen devam ettiğini, bunların da yeni değişim dalgalarını beraber getirdiğini anlatım etti. 

Bazı alanlarda insanların değişim talebine kuvvet kullanımıyla yanıt verildiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

'Akdeniz havzasından Afrika ve Asya'nın en doğusuna kadar yaşamakta olduğumuz krizler, küresel istikrarı tehdit etmektedir. Ayrıca, yıllardır çözülmemiş hastalıkların da hareketlendiğini görüyoruz. Kitle imha silahları, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, iklim ve etraf sorunları, uluslararası terörizm, göç ve bulaşıcı hastalıklar gibi, kısa süre öncesine kadar küresel gündemin üst sularında yer tutmamış yeni problemler da çözüm beklemektedir.'

Türkiye'nin yakın komşularının bulunduğu çevrede karşı karşıya kaldığı karmaşık görüntüde üç hususun dikkat çektiğini söyleyen Çavuşoğlu, halkların despotik rejimlerce cezalandırıldığını, Avrupa'da çok sağ ve yabancı düşmanlığının yükselmeye başladığını ve Ukrayna ile Rusya içerisinde ortaya çıkan derin anlaşmazlığın, Soğuk Savaş'ın kimi unsurlarının tam manasıyla ortadan kalkmadığını gösterdiğini anlattı. 

Mevlüt Çavuşoğlu, 'Türkiye, bütün komşularıyla ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini karşılıklı fayda temelinde, işbirliği ve diyalog yoluyla geliştirmeyi hedeflemektedir' ifadelerini kullandı.

Geride kalan devirde bu misyon çerçevesinde 17 ülkeyle Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyleri'ni yaşama geçirdiklerinin altını çizen Çavuşoğlu, ayrıca, hür ticaret anlaşmalarına öncelik vererek 12 yılda 17 yeni anlaşma imzaladıklarını dile getirdi. 

Vize muafiyeti anlaşması imzalanan yurt sayısının onay işlemleri tamamlanacak olanlarla birlikte 70’e yükseleceğini hatırlatan Çavuşoğlu, komşularla yekün ticaret hacminin de 2002 yılında 13 milyar Dolar seviyesinde iken geçen sene sonu itibarıyla 94 milyar Dolara ulaştığına dikkati çekti.

Suriye 

Suriye'de rejimin körüklediği bir iç savaşın neticesinde, 200 binden çok insanın hayatını kaybettiğini, 7 milyon bireyin yurt içerisinde yerinden edildiğini, 3,5 milyona yakın bireyin de komşu devletlere sığındığını dile getiren Çavuşoğlu, 'Bu kocaman insanlık dramı karşısında Batı ülkeleri, takınacakları davranış bakımından tarih önünde çok ciddi bir sınavdan geçmektedirler' dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'ye sığınan Suriye vatandaşları için yapılan harcamaların yekün tutarının 4,5 milyar Dolara ulaştığını, uluslararası toplumun sağladığı katkının ise 265 milyon Dolar bu şeklinde çok kısıtlı bir mertebede kaldığını vurguladı.

'Suriye muhalefetine tam destek verilmediği sürece, aşırılık yanlısı gruplar cazibe merkezi olmayı ve var vaziyeti istismar etmeyi, düzen de bu halden yararlanmayı sürdürecektir' diye konuşan Çavuşoğlu, ABD öncülüğündeki koalisyonun DAEŞ'le (IŞİD) mücadele kapsamında hava harekatı başlattığını, uluslararası toplumun dikkatinin bu alana yönelmesini fırsat bilen rejimin ise muhaliflerin kontrolündeki bölgelere hava saldırılarını artırarak arazideki kimi kritik noktaları ele geçirdiğini belirtti.

Suriye rejiminin bölgede DAEŞ ve eşi terörist örgütlerin ortaya çıkmasını ve palazlanmasını sağladığını dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:

'Dolayısıyla, DAEŞ'den kaynaklanan tehdidin ortadan kaldırılması için hava harekatının da tek başına yeterli olmayacağı açıktır. Suriye rejiminin son günlerdeki temel misyonu Halep'i çevreleyerek buradaki muhaliflerin uluslararası yardımlara ulaşmasını engellemek ve muhaliflerin Türkiye ile bağlantısını kesmektir. DAEŞ'in bölge nüfusu üstündeki baskısı, rejimin kendi halkı üstüne hava saldırısı düzenlemeye devam etmesi, Suriye'de çok daha kocaman bir insani kriz ve mecbur göç baskısı meydana getirme riski taşımaktadır. Bu sebeple Türkiye, Suriye’nin sınırımıza yakın kısmında uçuşa yasak bölge ile güvenli bölgeler oluşturulmasını istemektedir. Zira, bütün bu yükün, Türkiye ve öteki komşu ülkelerce üstlenilmesi sürdürülebilir değildir.'

Irak meselesi

Suriye'deki arbede ve kargaşa ortamından beslenen terör örgütlerinin Irak siyasetinden dışlanan grupları kendi karanlık amaçları için istismar ettiğine gösteren Çavuşoğlu, yeni kurulan Irak Hükümeti'ne kapsayıcı ve kucaklayıcı bir çizgide devinim etmeleri halinde, zinde destek sunmaya hazır olduklarının altını çizdi. 

Çavuşoğlu, bu yeni dönemde, Irak'la ilişkileri daha üst seviyeye çıkarmayı, bununla beraber DAEŞ ve PKK bu şeklinde terör örgütlerinin bulunmamaktadır edilmesine dair işbirliğini geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. 

Türkiye'nin, ati devirde de Türkmen toplumunun Irak'taki mevcudiyetinin ve güvenliğinin garantörü olmaya devam edeceğini anlatım eden Çavuşoğlu, ülkede yaşanan çatışmaların başta Musul, Kerkük, Selahaddin ve Diyala vilayetleri olmak üzere, ağırlıklı şekilde Türkmenlerin yaşadıkları yerleri kapsadığını, bu nedenle, krizden en iyi etkilenen toplulukların başında da Türkmenlerin geldiğini anlattı. 

Çavuşoğlu, 'Sözkonusu güvenlik krizinin etkilerinin hafifletilmesi, bununla beraber DAEŞ'le etken savaş sağlanabilmesi için memleketimiz Irak Hükümeti'ne ve uluslararası koalisyona destek vermektedir. DAEŞ'le mücadelenin muvaffakiyetli olması, en başta Türkmen soydaşlarımızın güvenliğine hizmet edecektir' halinde konuştu.

Mısır

Mısır'da insan haklarına ve temel özgürlüklere saygılı, siyasal anlamda kapsayıcı demokratik bir sistemin inşasının 2014 yılında da olası olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Mısır'ın istikrar ve gelişmesinin fakat bu ülkede halkın iradesine saygıyla olası olabildiği görüşünü savunan ilkesel ve demokrasi yanlısı tutumunun Mısır'da muhtelif çevrelerce tenkit konusu olduğunu ve mütekabiliyet prensibi gereğince, Mısır yönetiminin kararına karşılık diplomatik ilişkilerin 23 Kasım 2013 tarihinde maslahatgüzar seviyesine indirilmesi kararının alındığını hatırlattı. 

Libya'daki krizin ciddiyetini koruduğunu belirten Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu ülkedeki tüm taraflarla iletişim kanallarını açık tutmaya ve tarafları diyaloğa teşvik etmeye yönelik çabalarını sürdürdüğünü anlattı. 

İsrail-Filistin sorunu

Orta Doğu bölgesindeki hastalıkların temelinde yer piyasa İsrail-Filistin ihtilafının bir an öncelikle adil, kalıcı ve kapsamlı bir biçimde çözüme kavuşturulmasının zaruri olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'İsrail’in Kudüs ve Harem-i Şerif’in statüsünü değiştirmeye yönelik son haftalarda pervasızca yürüttüğü kışkırtıcı eylemler alanı yeni bir kaosun eşiğine getirmiştir. İsrail, Harem-i Şerif ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahim bir ihlal gerçekleştirmiştir. İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsiyetini ve bilhassa Mescid-i Aksa'da Müslümanların inanç ve ibadet özgürlükleri başta olmak üzere temel insan haklarını pervasızca çiğneyen bu çirkin uygulamaları hiç bir biçimde kabul edilemez. İsrail bu tutumuyla barışa hizmet etmemekte, alanı saracak bir yangını körüklemektedir.

Başta İslam devletleri olmak üzere, uluslararası bölgede İsrail'in bu sorumsuz tutumuna bir an öncelikle son vermesi ve Harem-i Şerif'teki tarihsel statükonun korunması için girişimlerde bulunuyoruz. Filistin davası ve Kudüs’ün korunmasına kocaman ciddiyet sağlayan ülkemiz, İsrail’in ağır ihlallerine karşı uluslararası toplumun gereken duyarlılığı göstermesini teminen ilgili bütün platformlarda ve her kurda çabalarını sürdürecektir.'

Bu yıl üst düzeyli temaslar bakımından İran’la ilişkilerde hummalı bir çağ yaşandığını söyleyen Çavuşoğlu, bu yurt ile bazı görüş ayrılıklarına rağmen, ikili ilişkileri karşılıklı menfaatler çerçevesinde geliştirme anlamında beraber iradenin var olduğunun altını çizdi. 

ETİKETLER: İsrail , uygulama , temel , pervasızca
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber