İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, siyasi hayatını belediye başkanlığıyla sonlandırmak istediğini açıkladı. 

Topbaş, Mecidiyeköy-Mahmutbey metro inşaatında yaptığı incelemelerin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin seçimlerde milletvekili adayı olup olmayacağı sorusu üzerine Topbaş, yakın çevresinden de bu yönde sorular aldığını söyledi.

İstanbullulardan 2019 yılına kadar yetki aldığını ifade eden Topbaş, görevini sürdürme arzusunda olduğunu bildirdi.

Topbaş, "Allah sağlık, ömür verirse niyetim, siyasi hayatımı İstanbulluların yaşattığı gururla, üçüncü dönem belediye başkanlığıyla kapatmak istiyorum. Hiç kimseye bugüne kadar nasip olmayan bir yetki ile yetkilendirildim" diye konuştu.

İstanbul'da, hızı saatte 80-100 kilometreyi bulacak lodosa karşı tedbirli olunmasını isteyen Topbaş, ulaşımda mağduriyet yaşanmaması için tedbir aldıklarını belirtti. 

- Belediyenin taşınacağı iddiası

Büyükşehir belediyesinin Seyrantepe'ye taşınacağı iddiasının sorulması üzerine Topbaş, şöyle konuştu:

"İstanbul Belediyesi büyük bir kuruluş. 72 binin üzerinde insan çalışıyor bizde. Birçok ilden büyük. Bu sistemde İstanbul'un birçok yerinde dağınık birimlerimiz var. Bir çatı altında toplasak, onların servisleri bir takım giderleri hesapladığımız zaman "ciddi bir tasarruf olur" diye bir çalışma yaptırdık. "Ne yapsak, bu işin maliyetini nasıl düşürürüz" diye. Sizin paranız, milletin parası. Milletin parasını doğru harcamak, israf etmemek için bir değerlendirme yapıldı. Seyrantepe'deki yer bizim metro istasyonumuz. Aynı zamanda metro ile gelirler, servisi de kaldırırız diye düşündük. Doğru bir düşünce. Bir proje hazırlattık, tamamı olmasa bile büyük ölçekte bir araya toplayacağımız bir sistem. Ama bugün için uygulamadan vazgeçtik, ciddi bir yatırım. Ama birkaç yılda geri dönüyor. Şimdi metrolar yapıyoruz. Metrolara, paraya ihtiyacımız var. Yatırım var, ulaşım var. Şu anda onu yapmıyoruz, ondan vazgeçildi."

- "Karıncayı incitmeyiz" 

Kadir Topbaş, Sarıyer'de bir barınakta köpeklerin yakıldığı iddialarına ilişkin ise "Bizim değerlerimiz, kültürümüz ve inancımız, bütün canlılara saygı gösteren bir anlayıştan gelmekteyiz. Kesinlikle karıncayı dahi incitmediğimiz, evimde gördüğüm örümceği bile alıp dışarıya, doğaya bırakan birisiyim. Bu hassasiyeti gösteren birisiyim. Çünkü ekolojik zincirlerimizin kopmaması lazım. Bunun farkındayız. Birileri bunu farklı maksatlarla kullanabilir" değerlendirmesinde bulundu.