Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 16 Eylül 2014 - 12:04 Yorum: 0

İstifa etmesi gereken Kılıçdaroğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, "Hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken birisi varsa Kılıçdaroğlu'dur" dedi.

İstifa etmesi gereken Kılıçdaroğlu

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'daki asansör kazasının arkasından kendisi ile ilgili yaptığı 'istifa' çağrısıyla ilgili, 'Hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken biri varsa Sayın Kılıçdaroğlu'dur' dedi. 

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarını 'talihsizlik' şekilde değerlendirerek, kendisinin sosyal güvenlik sisteminin, emek hayatının ne olduğunu bilmesi gereken kişilerden bir tanesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun sosyal güvenliğin dünü ve bugününü mukayese edebilecek ad olduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

'Sayın Kılıçdaroğlu ama öyle acemice, öyle bilgi yoksunu açıklamalar yaptı ki doğrusu ben de hayret ettim. Sayın Kılıçdaroğlu kendi dönemindeki SSK'yı masaya yatırsın ve bugün SGK'nın, sosyal güvenlik sisteminin hangi noktada olduğunu kendi dönemiyle mukayese etsin. Tabloyu net bir biçimde görme olanağı var. Türkiye, bu devir arasında ne kazanımlar elde etti, vatandaşlarımız ne kazanımlar elde etti, bunu Sayın Kılıçdaroğlu görebilecek noktada. Ama bilgi yoksunu bir değerlendirme yaparak ne yazık ki  konuşmasıyla çok sayıda yanlışlara imza atmış bulunuyor.' 

Bakan Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'istifa' çağrısının kendisiyle ilgili bir konu olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Çünkü bürokrasideki başarıları ortada. Bürokraside ağırlıklı olarak yer aldığı sosyal sigortalar sistemini hangi noktaya taşıdığını, nasıl bir borç batağına, nasıl bir sürdürülebilir olmaktan çıkardığını, SSK hastanelerini nasıl bir çile merkezi biçimine dönüştüğünü bütün Türkiye biliyor. SSK'daki ilaç, rapor kuyruklarını mı konuşalım? Hangi kuyrukları konuşacaksınız? Bakınız ben 2007 yılında emek bakanı oldum. O dönemlere kadar devam eden SSK hastanelerinde lazım ilaç kuyruğu, lazım hekim kuyruğu, gerekse SSK'nın önünde rapor ve izin kuyruları, karne kuyrukları vardı. Buradan Türkiye'yi almışız her çeşitli hasteneye gidebilme, her eczaneden ilaç alabilme noktasına taşımışız. Türkiye 10 milyon liradan 50 milyon liraya sıhhat harcamasını taşıyan bir noktaya gelmiş. Çalışma yaşamı açısından bakarsanız Türkiye 12 Eylül sendika yasalarına mahkumdu. Bunları ortadan kaldıran bir Türkiye var. Türkiye halk çalışanlarıyla ilgili toplu görüşmeden, toplu sözleşme hakkı elde etti. Masada bundan sonra halk çalışanlarının ücretlerini belirliyor toplu sözleşmeyle taraflar oturarak. Bu noktaya geldi Türkiye.'

Türkiye'nin daha öncelikle İş Sağlığı Güvenliği Yasası bulunmadığını vurgulayan Çelik, o zamanlarda Kemal Kılıçdaroğlu'nun sebep bu yasayı ve demode bulunan İş Kanunu'nu çıkarmadığını sordu. Çelik, geçmiş iktidarların Türkiye'de ne emek hayatıyla ne de sosyal güvenlikle ilgili vatandaşın önünü açacak düzenlemeler yapmadığına değinerek, şunları kaydetti:

'AK Parti'nin yapmış yer aldığı bu kadar iri reformları görmemezlikten gelerek 'istifa etsin' ifadesinin birlikte Sayın Kılıçdaroğlu'nun bürokrasideki muvaffakiyetsizliğin birlikte son 4 seçimde partisine kazandırdığı başarılar da ortadadır. En güzel biçimde partililer bunun ne açıya geldiğini biliyorlar. Netice itibarı ile hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken biri varsa Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Ne acıdır ki bizim kimi ifadelerimizi Sayın Kılıçdaroğlu kullanarak sanki birşeyler söylediğini zannediyor. Biz iktidar şekilde hem problem çözmekle meşguluz hem de eksiklerimiz varsa bir muhalefet anlayışı çerçevesinde o eksiklerimizi de söylüyoruz. Yani üretim zorlamasını söylüyoruz. Maliyet zorlamasını söylüyoruz. bayındırlık zorlamalarını söylüyoruz. Çalışma bakanı yapmıyor bunları. Bunları oluşturan öteki şirketler var. Onlara sesleniyorum; üretim zorlamasıyla emeğin hakkını koruyamazsınız. Maliyet zorlamasıyla taşeron sistemini yaygınlaştırırsınız. Bunlar doğru değil. Yani bunları benim söylemem temel muhalefetin olmadığına işarettir. Bunları bu biçimde değerlendirmeleri gerekiyor. Bizim eksiklerimiz yoktur mudur? Biz aşırı iri reformlar, iri devrim düzeyinde hizmetler gerçekleştiriyoruz lakin bizim eksiklerimizi biz görüyor ve onu çözüme kavuşturma gayreti içindeysek, Sayın Kılıçdaroğlu'nun alkışlaması gerekiyor. Çünkü kendileri yok.'

'Soma vakayı bütün bu başarıları gölgeleyecek bir olaydı'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'İş cinayetlerinde Avrupa'nın birincisiyiz, dünyanın da üçüncüsüyüz. İnsanın açıkça, vahşi kapitalizme teslim edilip, ölüme mahkum edildiği bir süreci yaşıyoruz' sözlerini de hatırlatan Bakan Çelik, bunların hepsinin kulaktan dolma bilgiler olduğunu anlattı.

'Türkiye iş sağlığı güvenliğinde son derece müspet bir seyir içindeydi lakin Soma olayı, 301 şehidimiz, gerçekten bizim bu alandaki bütün başarılarımızı gölgeledi. Bunu aleni anlatım ediyorum' diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'O güne kadar 100 bin işçide 6 işçi hayatını kaybediyordu. Yani 16 işçi 100 bin işçide hayatını kaybederken 6 işçi hayatını kaybetmeye başladı. Oraya kadar çektik. Neredeyse AB ortalamasına, 27 ülkenin ortalamasına yaklaştık. Orada 100 bin işçide 4 işçi hayatını kaybediyor. Yılda 4 işçi hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise 6 işçi hayatını kaybediyordu. Neresi Avrupa'da birinciyiz? Ezbere konuşuyorsunuz lakin Soma vakayı gerçekten yüreğimizi yaktı. Soma vakayı bütün bu başarıları gölgeleyecek bir olaydı. Bunu ayrıca masaya yatırmak gerekiyor. Ben aleni onu defelarca söyledim; 'burada üretim zorlaması var' yani 2017 yılında üretilmesi gereken 15 milyon ton kömür 2014 yılında üretilmiş. Bu kabul edilebilmektedir birşey değil. Böyle bir üretimde meydana gelebilecek iş yoğunluğunu düşünebiliyor musunuz? Bu son derece sıkıntılı bir durum. Onun için de bunu haykırıyorum, anlatım ediyorum. Çünkü 301 insanın hayatını keybetmesi bütün bizim bu iyi gidişatımızı, müspet gidişatımızı mühim biçimde gölgelemiştir. Onun için niye bilgiye dayalı konuşmuyor. Dünyada nasıl üçüncüymüşüz? Sayın Kılıçdaroğlu'ndan istiyorum. Yani dünyada iş kazalarında Türkiye nasıl üçüncü sıradaymış? Bunu hangi istatistiğe dayandırıyor? Kim tetkik yapmış da bu rakamı Sayın Kılıçdaroğlu almış? Yani ezbere, gazeteden yada gelişigüzel beyanda bulunan birilerinden almış yer aldığı bilgiyle Sayın Kılıçdaroğlu birşey söylediğini zannediyor. Öyle bir veri yoktur ortada. Onun için Türkiye'ye böyle bir haksızlık yapmaya Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkı yok.'

'Kömür madenlerinde hayat odası yani sabit bir koruyucu bir mekan olamaz'

Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun hayat odalarıyla ilgili sözlerini ise epey bir acayip bulduğunu bildirdi. Yaşam odasının nerede bulunması gerektiği meselesi için Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi verilmediğini düşündüğünü kaydeden Çelik, şu ifadeleri kullandı:

'Kömür madenlerinde hayat odası yani sabit bir koruyucu bir mekan olamaz. Çünkü orada bildiğiniz bu şeklinde son Soma olayında karbonmonoksit gazı yayılıyor. Zehirleyici, yakıcı, yanıcı, bir manzara mevcut orada. Orada sabit bir yerde işçiyi yakalamak değil orada işçiyi biran öncelikle bu atmosferden gün yüzüne yer yüzüne çıkarmak esastır. Nerede bu? Kömür madenlerinde. Diğer madenlerde ise hayat odası olabilir, olmalıdır. Çünkü orada gaz ve boğucu bir atmosfer yok. Zehirleyici bir atmosfer yok. Orada iri ihtimalle göçük oluyor. Şili'de yer aldığı gibi. Göçük neticesinde oraya oksijeni ulaştırdığınız taktirde orada kişilerin uzun zaman yaşamlarını sürdürme olanağı olabilir. Dolayısıyla hayat odası diye bir kavram tutturuldu gidiyor. Nerede bir hayat odası meselesi için kimsenin sıhhatli bir bilgisi yok. 'Yaşam odası olsaydı bu 301 işçimiz hayatını kaybetmezdi' gibi bir yaklaşım var. Bu sloganik bir yaklaşımdır. Kömür madenlerinde bu mümkündür değildir. Yapılması gereken kişilerin süratli bir biçimde gaz maske istasyonlarında gaz maskesini değiştirerek yeryüzüne çıkmalarını sağlamaktır. Yani orada bir yerde sabit kalarak ölümü beklemek değil. Aksine yürüyerek süratli bir biçimde o hadise mahalinden yeryüzüne çıkmayı sağlamak olmalıdır. Yanlış bir bilgi verilmiş Sayın Kılıçdaroğlu'na. Bizim de şu anda uygulamalarda maskeler var ama bununla birlikte bir gaz maske istasyonu kurulmasıyla ilgili bildiğiniz bu şeklinde yönetmeliklere yeni ilaveler yaptık. Onlar Başbakanlıkta inşallah günümüzde Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girer.' 

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber