BURSA (AA) - SERGEN SEZGİN - Osmanlı'dan miras kalan, bir motif veya desen örneğinin, ince bir kağıt ya da deriden oyulduktan sonra başka bir zemin üzerine yapıştırılması olarak bilinen "kaatı sanatı", unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi amacıyla Türkiye'de ilk kez Uludağ Üniversitesinde (UÜ) seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı.

Rektörlüğe bağlı Güzel Sanatlar Bölümü'nde kaatı derslerini veren Okutman Dilek Erim Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sanatla Dolmabahçe Sarayı'nda Geleneksel Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi kurulduğunda tanıştığını söyledi.

Benzer diğer sanatların birçoğu gündemde olmasına rağmen Cumhuriyet döneminde pek popüler görülmediğinden kaatıya gereken önemin verilmediğini savunan Aydemir, bu sanatı yaşatmak için çok çabaladığını anlattı.

Girişimlerinin de etkisiyle Milli Eğitim Bakanlığınca kaatıya ilgi gösterilmeye başlandığını dile getiren Aydemir, şöyle konuştu:

"Geleneksel Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi'ndeki yöneticilik dönemim bitip emekliye ayrıldıktan sonra Bursa'ya yerleştim ve Nilüfer Belediyesine bağlı Konak Kültürevi'nde ders vermeye başladım. Şimdi de UÜ'de ders veriyorum. Kaatı sanatı, Türkiye'de ilk kez UÜ'de seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı. Bu sanatı tekrar ülkeme kazandırma yolunda bu çabaları verebildiğim için Allah'a çok şükrediyorum. Çok güzel, pırıl pırıl öğrencilerim var ve bu sanatın artık kaybolmadan devam edeceğine olan sevincim başka boyutlara geçti. Bursa'da 16'ncı yüzyılda ilk kez Mevlevi Fahri Dede, büyük bir kaatı ustası olarak yetişmiş. 16'ncı yüzyıldan sonra 21'inci yüzyılda Bursa'da tekrar ustalar yetişiyor ve bunlar çok ciddi eğitim alıyor."

Kaatı ile ilgili en büyük idealine de değinen Aydemir, bunun diğer üniversitelerde yaygınlaşması ve bu alanda daha fazla sanatçılar yetişmesini istediğini bildirdi.

- Merak edip seçtiği derse tutkuyla bağlandı

Aydemir'in öğrencilerinden UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hacer Özden ise yaklaşık bir yıldır kaatı ile ilgilendiği bilgisini verdi.

Mevcut durumda üniversitede bu alandaki derslere ilginin çok iyi olduğunu anlatan Özden, "İlerleyen zamanlarda daha çok öğrencinin ilgi göstermesi gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmaların artacağı kanaatindeyim. Bize bu kadar zaman ayırıp bu teknikleri öğrettiği için hocamıza sonsuz teşekkür ediyorum. Umarım bizden sonrakiler en az bizim kadar bu sanata ilgi gösterir" ifadesini kullandı.

Nilgün Ergün de bu dersi bilinçli olarak değil, adını duyup merak ettiği için seçtiğini belirtti.

Sanatı araştırınca ilgisinin arttığını vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

"Daha önce ebru sanatını biliyordum ama bunu bilmiyordum. İnternetten gördüğüm kadarıyla beğenip geldim ama öyle değilmiş. Daha güzel olduğunu fark ettim. Bana çok şeyler kattı ve ufkumu daha fazla geliştirdi. Motiflere hayran kaldım. Çok severek yapıyorum. İnsan başladıktan sonra devamı geliyor. Özellikle diğer derslerimin sınavları olmasın, daha fazla bu sanatla ilgileneyim istiyorum. Sanata hasta bir insanım. İleride sergi açmak isterim."