Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 29 Ocak 2016 - 16:26 Yorum: 0

Kahtalı, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeyi kendine görev edindi

AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kahtalı, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeyi kendine görev edindi

AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kahtalı, yazılı açıklamasında, Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'na her fırsatta hakaret etmeyi kendine görev edindiğini belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 1 Kasım başta olmak üzere girdiği tüm seçimleri kaybettiğini vurgulayan Kahtalı, buna rağmen parti kongresine rakipsiz giren Genel Başkanın, "Parti içi muhalefet hiziplerini" bir arada tutmak için CHP Genel Kurulu'nda, partisinin grup toplantısında ve şahsına ait sosyal medya hesabında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı çirkin tavrını devam ettirdiğini aktardı.

Kahtalı, "Kılıçdaroğlu, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yakışıksız, edebe ve hukuka aykırı ifadelere sürekli başvurmaktadır. Siyasi nezaket ve ahlaktan yoksun bu tavrın tarafımızca kabul edilemez olması ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de cumhurbaşkanına hakaret suç teşkil etmekle birlikte suça konu edilen 'diktatör bozuntusu' kelimesi başta olmak üzere Cumhurbaşkanı'mızı tahfif ya da hakaret teşkil eden açıklamalarını kendilerine iade ediyor, eğer bir diktatör bozuntusu arıyorlarsa kendi tarihlerine bakmalarını öneriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğunu belirten Kahtalı, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan gerekli tahkikatın yapılarak kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.

İŞTE, KAHTALI'NIN SUÇ DUYURUSU

MALATYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA 

 

 

MÜŞTEKİ                     : Hakan KAHTALI , Elmasuyu Mah.  

                                            Aslantepe Cad. No:12/C, Battalgazi/MALATYA  

ŞÜPHELİ​   : Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP Genel Başkanı,   

                                                  Söğütözü, Anadolu Bulvarı No:12, Çankaya/ANKARA 
SUÇ​   : Cumhurbaşkanına Hakaret (TCK Md. 299), Hakaret (TCK Md.125) 
SUÇ TARİHİ   :16/01/2016–19/01/2016 
 
AÇIKLAMALAR: 

​ 
​Şüpheli, CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, 16/01/2016 tarihinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayı’nda ve 19/01/2016 tarihinde TBMM’nde CHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmalarda ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlarda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’IN şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakaretlerde bulunmuştur. Şüpheli, Sayın Cumhurbaşkanının onur ve saygınlığına yönelik özellikle şu ifadeleri sarf etmiştir: 

16/01/2016 tarihinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayı’nda; 

“Şimdi bu konuşmayı burada yapmayacaktım, ama dün yine bize sataşmış. Şimdi ben yine Sayın Erdoğan’a hatırlatıyorum; DİKTATÖR BOZUNTUSU OLAN ADAM, SENİN İÇİN ŞEREF VE NAMUS NE ANLAMA GELİYOR? EVET, BİR DAHA SORUYORUM; SENİN İÇİN ŞEREF VE NAMUS NE ANLAMA GELİYOR? OTURACAKSIN, BUNUN HESABINI VERECEKSİN. YA ADAM GİBİ TARAFSIZLIĞINI KORURSUN SAYGI GÖRÜRSÜN, TARAFSIZLIĞINI KORUMAZSAN SANA HER GÜN, HER DAKİKA, HER SANİYE NAMUS VE ŞEREF KAVRAMINI SANA HATIRLATACAĞIM, NAMUS VE ŞEREF KAVRAMINI. 
 
SORUYORUM; SEN NAMUS VE ŞEREFTEN NEYİ ANLIYORSUN, SEN BU YEMİNİ NİYE ETTİN? BÜTÜN MİLLETİN ÖNÜNDE YEMİN ETTİN, NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE TARAFSIZ DAVRANACAĞIM DİYE. SENDE NAMUS VE ŞEREF NE ANLAMA GELİYOR, BEN BUNU ÖĞRENMEKİSTİYORUM. 
 

DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, SÖYLEDİM, YİNE SÖYLEYECEĞİM; YA TARAFSIZLIĞINI ADAM GİBİ KORURSUN YA DA BU LAFLARI AĞIRLAŞTIRARAK, SÖYLÜYORUM, AĞIRLAŞTIRARAK DEVAM ETTİRECEĞİM TAKİ SENİ SUSTURUNCAYA KADAR. 

SEN BİR DE DİNDAR GEÇİNİYORSUN, DİNDAR GEÇİNİYOR. ONA GÖRE SADECE O DİNDAR, BAŞKALARININ DİNİ-İMANI YOK. YAHU DİNDAR ADAMDA NAMUS VE ŞEREF KAVRAMI BAŞ TACIDIR, İNANÇLI İNSANDA NAMUS VE ŞEREF KAVRAMI ÇOK ÖNEMLİDİR. SEN NAMUS VE ŞEREFİNİ ÇÖP SEPETİNE ATABİLİR MİSİN, BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ? YA TARAFSIZLIĞINI KORUYACAKSIN, YA BEN BU LAFLARI EDECEĞİM. 

 

 
SAYIN DAVUTOĞLU BENİ ELEŞTİREBİLİR, HİÇBİR SORUNUM YOK, BEN DE CEVABINI VERİRİM TAKDİR MİLLETE AİTTİR. AMA TARAFSIZLIK YEMİNİ ETMİŞ, ÜSTELİK NAMUSU VE ŞEREFİ ÜZERİNE TARAFSIZLIK YEMİNİ ETMİŞ BİRİSİ TARAFSIZLIĞINI BOZARSA, ONA NAMUS VE ŞEREFİN NE OLDUĞUNU BEN HATIRLATACAĞIM.” 

​Şüpheli, şikâyet konusu bu konuşmada yer alan bu ifadeleri ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’I; “DİKTATÖR BOZUNTUSU OLMAKLA, NAMUS VE ŞEREF KAVRAMINI BİLMEMEKLE, ÇÖPE ATMAKLA,  YANİ SONUÇ OLARAK NAMUSSUZ VE ŞEREFSİZ OLMAKLA” itham etmiştir. 

19/01/2016 tarihinde TBMM’nde, CHP Grup Toplantısında; 

“Değerli arkadaşlarım, Kurultayımızda çok şey söyledik, ama Kurultay’ın ana tartışma konusu benim Cumhurbaşkanına yönelik olarak yaptığım eleştiri oldu. Şimdi izninizle orada söylediğim, kullandığım cümleleri aynen okumak istiyorum. 

“Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Evet, bir daha soruyorum; senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Oturacaksın, bunun hesabını vereceksin. Ya adam gibi tarafsızlığını korursun saygı görürsün, tarafsızlığını korumazsan sana her gün, her dakika, her saniye namus ve şeref kavramını sana hatırlatacağım.  

Soruyorum; sen namus ve şereften neyi anlıyorsun, sen bu yemini niye ettin? Bütün milletin önünde yemin ettin, namusum ve şerefim üzerine tarafsız davranacağım diye. Sende namus ve şeref ne anlama geliyor, ben bunu öğrenmek istiyorum.” 
 
BU KADAR AÇIK,  BU KADAR NET. 
 

ASLINDA KIZDIĞI NOKTA KENDİSİNE DİKTATÖR DEDİĞİM İÇİN DEĞİL, DİKTATÖR BOZUNTUSU DEDİĞİM İÇİN KIZIYOR, ÇÜNKÜ DİKTATÖR BİLE OLAMIYOR. Onun için çünkü ben kendisine diktatör sözcüğünü ilk kez Aydın’daki mitingde söylemiştim tık yoktu, memnundu hayatından. NE ZAMAN Kİ SEN DİKTATÖR BOZUNTUSUSUN DEDİM, SEN DİKTATÖR BİLE OLAMAZSIN O ZAMAN BOZULUYAR BANA NEDEN BUNU SÖYLÜYORSUN DİYE.  

…Neden bana düşüyor onu da söyleyeyim. Seçimlerde tarafsızlığını korumadı meydan meydan gezdi, 400 milletvekili istedi meydan meydan gezerek tarafsızlığını korumadı. Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin büyük bir tarafsızlık içinde yapılmasını sağlayan bir kurul Yüksek Seçim Kurulu hakimler orada. Cesaret edip DİKTATÖR BOZUNTUSUNA arkadaş, sen tarafsızlığını koruyacaksın diyemediler diyemediler koca koca hakimler diyemediler. 
 
… BU MİLLETİN EN ÖNEMLİ İKİ DEĞERİ NAMUS VE ŞEREFTİR, KİMSE NAMUS VE ŞEREF KAVRAMLARINI AYAKLARININ ALTINA ALAMAZ, İSTERSE CUMHURBAŞKANI OLSUN KİM OLURSA OLSUN. BÖYLE BİR AYIBIN BU TOPRAKLARDA YERİ YOKTUR, ZİHNİMİZDE YERİ YOKTUR, AHLAKIMIZDA YERİ YOKTUR BUNLARI KABUL ETMEYİZ.  

… KENAN EVREN’İN ARKASINDA YÜZDE 92 OY VARDI, YÜZDE 92 OY VARDI, ONA SEN DİKTATÖR DEMİYOR MUYDUN? DİYORDUN. PEKİ, NASIL OLUYOR BUNLARIN HEPSİ? MİLLETE BİR ŞEY SÖYLEYECEKSENİZ DOĞRUYU SÖYLEYECEKSİNİZ, MİLLET YÜZDE 52 OYU NAMUSUNA VE ŞEREFİNE SADIK KALSIN, TARAFSIZLIĞINI KORUSUN DİYE VERDİ, YOKSA İSTEDİĞİN GİBİ KONUŞ DEĞİL. CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI DELİDİR, NE YAPSA YERİDİRMAKAMI DEĞİLDİR; HERKES BUNU BÖYLE BİLSİN.  

 
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, DEDİM YA SİZE; DİKTATÖR BOZUNTUSU DEDİĞİM İÇİN BOZULUYOR, NEDEN BANA DİKTATÖR DEMİYORSUN, DİKTATÖR DESEN BELKİ BU KADAR ALINMAM, HERHALDE İÇİNDEN O GEÇİYORDUR.  
ŞİMDİ SİZLERE DİKTATÖRLERİN BAZI ÖZELLİKLERİNDEN SÖZ EDECEĞİM DEĞERLİ ARKADAŞLAR.  

BİRİNCİ ÖZELLİĞİ ŞUDUR: DİKTATÖRLER DÜNYANIN HER TARAFINDA HIRSIZDIR ARKADAŞLAR, HIRSIZ OLMAYAN BİR TEK DİKTATÖR YOKTUR, ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM.  

İKİNCİ ÖZELLİKLERİ DİKTATÖRLERİN; KAMU KAYNAKLARINI KENDİ CÜZDANI GİBİ GÖRÜRLER. YANİ VATANDAŞIN ÖDEDİĞİ VERGİ ARZU ETTİĞİ GİBİ, KONTROLSÜZ İSTEDİKLERİ GİBİ HARCARLAR, BÖYLE BİR ALIŞKANLIKLARI VARDIR. HİTLER, MUSSOLİNİ, PİNOCHET, FRANCO, HEP AYNISINI YAPTILAR, HEP AYNISINI YAPTILAR. HALKI BİR TARAFTAN UYUTTULAR, DİN-İMAN EDEBİYATIYLA, PARAYI DA GÖTÜRDÜLER, AİLE BOYU GÖTÜRDÜLER BU SÖYLEDİKLERİMİN TAMAMI, DİKTATÖRLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ BUNLARDIR.  

…DEDİM YA, DEVLETİN BÜTÇESİNİ KENDİ CEPLERİ GİBİ GÖRÜYORLAR, İSTEDİĞİMİZ GİBİ İSTEDİĞİMİZ YERDE HARCARIZ. ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN ÖRNEK VEREYİM, ERDOĞAN’IN ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ; ilk 11 ayda 1 milyar 616 milyon liralık bir örtülü ödenek kullanmış, eski parayla 1 katrilyon 616 trilyon lira parayı örtülü ödenekten kullanmış. Nereye kullandığını kimse bilmiyor, kimse bilmiyor, kimse bilmiyor. 
 
…BEN PARAYI İSTEDİĞİM GİBİ HARCARIM. İŞTE ONLARA DİKTATÖR DENİR, DİKTATÖRLÜĞÜ BİZ BU NEDENLE SÖYLÜYORUZ ZATEN, DİKTATÖR BOZUNTULARI DA VAR BİZİM ÜLKEMİZDE. 

DEĞERLİ ARKADAŞLAR, DİKTATÖRLERİN 3’ÜNCÜ ÖZELLİĞİ, BUNLAR BABALARININ ÇİFTLİĞİ GİBİ BİR ÜLKEYİ YÖNETMEK İSTERLER, ÖYLE KANUN, HUKUK FALAN DEĞİL. KANUN BENİM KANUNUM DİYOR, HUKUK BENİM SÖYLEDİĞİM HUKUKTUR DİYOR, NE HUKUKU DİYOR. DİKTATÖRLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİNDEN BİRİSİ DE BUDUR VE ONUN İÇİN KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNE BUNLAR İNANMAZLAR.  

NE DEMİŞTİ 18/12/2012’DE? YASAMA VE YARGI BENİM İÇİN AYAK BAĞIDIR DEMİŞTİ. YA BİR ÜLKENİN MAHKEMESİNİ, BİR ÜLKENİN PARLAMENTOSUNU AYAK BAĞI OLARAK GÖRÜYOR. BUNA NE DENİR? DİKTATÖR DERİZ ZATEN, BAŞKA NE DENİR? 

DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, 4’ÜNCÜ ÖZELLİK DİKTATÖRLERİN, DİKTA YÖNETİMLERİNDE DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DE YOKTUR. … Birisi kendi düşüncesini açıklamış. Sen misin düşünce açıklayan, DİKTATÖR BOZUNTUSU BAŞTA OLMAK ÜZERE TOPLUCA SALDIRIYA GEÇTİLER,TOPLUCA. 
 
DİKTATÖRLERİN BİR 5’İNCİ ÖZELLİĞİ VAR, KENDİLERİNE DİKTATÖR DENİLMESİNİ ASLINDA İSTEMEZLER BUNLAR, BÖYLE BİR ÖZELLİKLERİ VARDIR. BİZİMKİ ASLIDA DİKTATÖR DENMEKTEN PEK ALINGANLIK GÖSTERMİYOR, O BOZUNTU LAFINA BİRAZ TAKILIYOR.  
 
7’NCİ ÖZELİKLERİ, DİKTATÖRLER YALAN SÖYLERLER ARKADAŞLAR, EN BÜYÜK ÖZELLİKLERİ BUNLARDIR. AMA BU DİKTATÖRLERE ZAMAN ZAMAN ALLAH DOĞRULARI DA SÖYLETİR, MESELA DİYOR YA, ÇOCUKLARIMA HELAL LOKMA YEDİREMEDİM BUGÜNE KADAR, BU TÜR DOĞRULARI DA ALLAH SÖYLETİR.” 
 
Şüpheli aynı gün bir sosyal paylaşım sitesi olan “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlarda ise müvekkilimizin onur ve saygınlığına yönelik özellikle şu ifadelere yer vermiştir; 

“Hitler’e özenen, halkı kutuplaştıran, ülkeyi yangın yerine çevirmiş birine diktatör bozuntusu değil de barış elçisi mi diyecektim?”  

“Savcılara talimat vermek Cumhurbaşkanı’nın işi değildir. Sen anayasayı çiğnedikçe şeref ve namus kavramını sana hatırlatmaya devam edeceğim.”  

“Diktatör bozuntusuna diktatör bozuntusu diyeceğim tabi ki. Çünkü, dünyanın her yerinde diktatör bozuntusuna diktatör bozuntusu denir!” 

 

Vatan uğruna şehit olan evlatlarımıza “kelle” diyen zat el üstünde tutulur; ben diktatöre “diktatör 

bozuntusu” derim, soruşturma açılır.   

 

Türkiye, 13 yıldır yalanlarla yönetildiği için hükümet ve hükümet yancılarının gerçekleri duymaya  

Tahammülü yok ama yılmayacağım! 

 

Şüpheli konuşmasında ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlarda çirkin tavrını sürdürmüş Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeye devam ederek, onu; “DİKTATÖRLÜKLE, DİKATATÖR BOZUNTUSU OLMAKLA, ŞEREF VE MAMUS KAVRAMINI AYAKLAR ALTINA ALMAKLA,  ŞEREF VE NAMUS KAVRAMINI BİLMEMEKLE, SONUÇ OLARAK NAMUSSUZ VE ŞEREFSİZ OLMAKLA” itham etmiştir.  

 

ŞÜPHELİ KEMAL KILIÇDAROĞLU BU İFADELERİ İLE ELEŞTİRİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ  

SINIRLARINI AŞMIŞTIR.  

 

91 yıllık Cumhuriyet tarihimizde hatta 2000 yıllık Türk tarihinde ilk kez devletin başındaki isim milletimizin sandık başına gidip, tercih yapmasıyla yani doğrudan doğruya vatandaşların kendi tercihiyle belirlenmiştir. Yargı denetiminde gerçekleştirilen gizli oy-açık tasnif ilkelerinin benimsendiği demokratik bir seçim sonucunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin halk tarafından % 52 oyla doğrudan seçilen ilk Cumhurbaşkanı sıfatına sahip olan ve temel ve hak hürriyetler ile demokrasimizin gelişmesi doğrultusunda sayısız reformların mimarı olan, milyonlarca kişi tarafından sevilen Sayın Cumhurbaşkanımızın diktatörlükle itham edilmesinin ne kadar yersiz olduğu izahtan varestedir. Bu ifade sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bir saldırı ve hakaret değil, verdikleri oylarla onu bu makama layık gören bizlere ve milyonlarca vatandaşa da yapılmış açık bir hakarettir. 
 
Demokrasinin hakim olduğu toplumlarda, halkın iradesini yönetime yansıtmanın en temel ve etkili aracı seçimlerdir. Seçimler, gelişmiş demokrasilerde halkın yönetime katılmasının uygulanabilir en doğrudan aracıdır. Şüphelinin, demokratik yöntemlerle, anayasada gösterilen usule uygun olarak gerçekleştirilmiş bir seçim sonucunda % 52 oy olarak doğrudan seçilen Cumhurbaşkanı için; ilkel ve demokratik bilincin gelişmediği toplumlarda, ülkedeki ekonomik ve askeri gücü kontrol eden şahısların veya grupların, halk üzerinde baskı kurarak, şiddet uygulayarak kontrolü ellerinde tuttukları rejimler için kullanılan “Diktatör” nitelendirmesinde bulunması, şüphelinin demokrasiye ve halkın iradesine en ufak saygısının dahi olmadığının açık bir göstergesidir. Şüpheli şahsın, aynı zamanda temsil kabiliyeti bakımından ülkedeki en büyük ikinci partinin ve Ana Muhalefet Partisinin lideri olması, durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermektedir.  

 
Şikâyet olunanın yönelttiği ifadeler, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde, en temel anayasal hakkım olan seçme özgürlüğümü kullanarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermiş bir vatandaş olarak, tarafıma da yöneltildiği bir gerçektir. Şikâyet olunanın bu isnat ve ithamları Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, onu seven ve ona oy veren biz vatandaşlara yönelik ağır birer hakarettir. Bu sebeple şüpheliden şikâyetçiyim.  

Herhangi bir kişi için dahi ileri sürülemeyecek bu sözlerin toplumun göz önünde bulunan, varlığını, gücünü, etkinliğini ve yetkisini halktan alan bir Cumhurbaşkanı için ifade edilmesi düşünce açıklaması ve eleştiri olarak kabul edilemez.  

Şikâyet olunan Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan, kişinin maddi ve manevi değerlerinden oluşan toplum nezdindeki şeref ve haysiyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın saygınlığını korumaya yönelik TCK’nın 299’uncu maddesinde hükmünü bulan “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunu işlemiş olmakla suç sübut bulmuştur. 
 
Cumhurbaşkanına hakaret suçu re’sen soruşturulan bir suç olmakla beraber şüphelinin açıklamaları nedeniyle şüpheli hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dolayı soruşturma başlatılması için 

Başsavcılığınıza ihbarda bulunuyorum.  

DELİLLER​: Şüphelinin 16.01.2016 tarihinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayı’nda ve 19.01.2016 tarihinde TBMM’nde CHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmalar ve “Twitter” hesabından yaptığı paylaşımlar, şüpheli ifadesi ve ikamesi kabil sair kanuni deliller.   

 
NETİCE-İ TALEP​: Yukarıda arz ve izah olunan ve savcılığınızca re’sen gözetilecek diğer hususlar muvacehesinde, şüphelinin eylemine uyan hakaret ve ihbar da bulunduğum Cumhurbaşkanına Hakaret suçlarından şüpheli hakkında gerekli tahkikatın yapılarak kamu davası açılmasını saygıyla talep ederim. 27/01/2016 

Şikâyetçi/Hakan KAHTALI

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber