ÇORUM (AA) - KEMAL KARADAĞ - Çorum'da çeşitli sebeplerle okuma ve yazma hayalini ertelemek zorunda kalan kadınların okuma yazma öğrendiği kurstaki yaşam öyküleri yürek burkuyor.

Çorum Belediyesi Kadın Kültür ve Sanat Merkezince açılan "okuma yazma kursu"nda hayatın zorlukları ve çektikleri çilelerle kalem tutmakta geç kalan ve yaşları 30 ile 70 arasında değişen kadınlar, gençlik hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Kahramanmaraş'ta, 2010 yılında bağlı bulunduğu birliğe seyir halindeyken bombalı saldırı düzenlenen askeri araçta şehit olan Sadi Satılmış Akbay'ın annesi 63 yaşındaki Gülbahar Akbay, AA muhabirine, geç kalmış hayaline kavuşmanın sevincini yaşadığını söyledi.

Hayatta birçok zorlukla karşı karşıya geldiğini ve en büyük acıyı da evladını şehit vermekle yaşadığını anlatan Akbay, okuma ve yazmayı öğrenmede geç kalmasının nedenlerinin başında babasının geldiğini dile getirdi.

"Babam çocuklarını düşünmüyordu" diyen Akbay, "İki ağabeyim vardı. Babam onları okula gönderdi, okuttu ama bizleri okutmadı. Bu nedenle okuma ve yazma öğrenemedim. Bunun sıkıntısını da bugüne kadar çektim. Evlendim, 3 çocuğum oldu. Çocuklarımın üzerine düştüm. Onlar okusun diye katlanmadığım sıkıntı kalmadı. Kızım İngilizce öğretmeni oldu, iki oğlum da uzman çavuş olarak göreve başladı. 2010'da küçük oğlumu, terör saldırısında şehit verdim. O an, çektiğim en büyük acının evlat acısı olduğunu fark ettim" ifadesini kullandı.

- Hayali kitap yazmak

Yaşadığı zorluklara göğüs germek zorunda kalması nedeniyle okuma yazma öğrenmekte geç kaldığını vurgulayan Akbay, eğitim gördüğü kurs sayesinde kalem tuttuğunu, kitap okumaya başladığını belirtti. Şehit oğlunun da en büyük hayalinin annesini okurken ve yazarken görmek olduğunu ifade eden Akbay, "Oğlum şu halimi görseydi benimle gurur duyardı. Eminim şimdi de mutlu oluyordur. En büyük hayalim, oğlumu ve hayatımı kitaplaştırmak" diye konuştu.

- Okumasına eşi engel olmuş

Kursiyerlerden 65 yaşındaki 3 çocuk annesi Makbule Taşağıl da bugüne kadar okuma ve yazma öğrenmenin umuduyla yaşadığını dile getirdi.

Ailesinin kendisini daha 14 yaşındayken evlendirdiğini, bu durum karşısında hayatın kendisi için daha da zorlaştığını aktaran Taşağıl, "Evlendikten sonra okuma yazma öğrenmeye çabaladım. Kendi kendime bir şeylerle uğraştım ama bu sefer de eşim karşı çıktı. Eşimin, 'Okuyup da hakim mi olacaksın' şeklindeki sözleriyle umutlarım kırıldı ama yılmadım, azmettim. Şimdi okuma ve yazma öğrendim. Bu mutluluğu tarif edecek kelimeler bulamıyorum" dedi.

Taşağıl, üç çocuğunun okuyarak meslek sahibi olmasıyla kendisinin de geciken hayallerinin bir nebze olsun tekrar yeşerdiğine dikkati çekti.

- Tapuda imza atamayınca ağlamış

Babasından miras kalan evi almak için tapu dairesine gittiğinde imza atamadığı için ağladığını anlatan Sultan Yılmaz (53) da okumanın ve yazmanın mutluluğuna gençlik çağında değil de şimdiki yaşında da olsa ulaşmaktan onur duyduğunu kaydetti.

Kurs eğitmenlerinden Serya Şirinoğlu, geç yaşta okuma ve yazma öğrenmek için ter döken kursiyerlerinin büyük bir yeteneğe sahip olduğunu vurgulayarak, okuma ve yazma öğrenmenin yaşla bir ilgisinin olmadığının kursiyerleri tarafından kanıtlandığını söyledi.