Ülkemizin ve gelişmekte olan ülkelerin, temel sorunlarından biri de kentleşme sürecidir. Kentleşmenin sorun olmasının en önemli nedeni çarpık, düzensiz, ranta yönelik plansız bir büyüme ve yapılaşma neticesinde ortaya çıkan gecekondu olgusudur.
Gecekondu; imar ve yapı mevzuatına aykırı olarak, kendisine ait olmayan ve arsa ve arazi sahibinin rızası olmadan yapılan yapılar olarak tanımlanmaktadır.
Kentleşme sorunu diye adlandırılan sorun çarpık kentleşme sorunudur. Kentleşmenin bir gelişmişlik göstergesi olduğunu kabul edersek; çarpık kentleşme; bir kent planının olmadığı veya varsa da o plana uyulmadığı, şehir planlamacılığına önem verilmediği ve şehrin belli kesimlerinin nüfusunun gereğinden fazla artarak hizmet ve yaşam kalitelerinin düşmesine neden olan bir biçimdir.
Ülkemizde toplam kent nüfusunun yaklaşık % 35 i gecekonduda yaşamaktadır. Gecekondulaşma gelişmiş ülkelerden ziyade gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Milli gelirden payın giderek gerilediği tarım sektörü artık bitme noktasına gelmiş ve bu sektörde çalışan köy nüfusunun iş bulabilme ve daha iyi yaşam kalitesine kavuşabilme umuduyla kentlere göç etmeleri neticesinde, barınma sorunu ortaya çıkmış, bu sorunun yasal olmayan yollarla çözümüne gidilmiş ve gecekondu sorunu ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde ekonomik yapı değişip sanayi toplumu haline dönüşüm başladıktan sonra kentleşme hızlanmaya başlamıştır. Hızlı nüfus artışına bağlı olarak yeni tarım alanlarının yaratılamaması ve modern tarım araç ve gereçlerinin kullanılmaya başlanması, kırsal kesimlerde genç işsizler nüfusu yaratmış ve bu insanlar özellikle büyük şehirler çevresinde yoğunlaşan fabrikalarda iş aramaya başlamışlardır. Bu şekilde sanayinin yoğunlaştığı büyük şehirlere yönelik başlayan göç olgusu, doğal olarak konut ve yerleşim sorununu oluşturmuştur
Gecekondulaşmanın önlenmesi yönünde gerekli önlemler alınmayıp, aksine gecekondu sahiplerinin büyük arazi rantı kazanmalarına seyirci kalınması, gecekondulaşmanın hızlanmasına ve gecekondu mafyasının doğmasına neden olmuştur. Yerel ve merkezi yönetimler baştan itibaren bu konuya doğru yaklaşamamış ve siyasi çıkar güdülerek; imar af yasalarıyla daha çok özendirilmiştir.
Son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ile hazineye ait olan taşınmazların, Toplu Konut İdaresine bedelsiz devir yolu açılmış ve konut sorununun, çarpık kentleşmenin önlenmesi yönünde ciddi adımlar atılması gelecek açısından sevindiricidir.