Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sami Er
13 Ağustos 2020 - 11:18 Yorum: 0

Kırgıncayız hepimiz bir diğerimize karşın. Yığınlarca birikintilerimiz ve bu birikintilerden kalan yaralayıcı, yakıcı ve unutulması mümkün olmayan  tortular var. Öyle, tavşan dağa küsmüş dağın da haberi olmamış cinsinden değil. Düpedüz, alani ve sağırın duyduğu ve körün gördüğü cinsten kırgıncalıklar...

Hepimiz bir diğerimize kırgın ve yine hepimiz bir diğerimizi kırdığımız bir hayatı yaşarken duyarsızlığa, umarsızlığa, ilgisiz, üzüntüsüzlük ve özür dilemeye dair kuvvetli bağışıklığımız dolayısıyla sadece bizi kıran ve kırılmalarımızın gerekçesine dair algılarımız açık durumdayız.

Ne kısır bir döngü değil mi!?

Tuhaflıklar, aymazlıklar, açmazlar üzerine kurduğumuz ve yaşamamız için haricen ve bilinçli şekilde kurgulanmış bu hayasız tarz, filtre ya da rafineye dair herhangi bir alet edavata gereksinim duymayı aklının ucuna dahi getirmezken, yıkıntıları üst üste koyup koca dağlara denk icraatların sahibi oluşumuza dair bir kanaat içerisinde dahi değiliz.

Yıkıyoruz ve sonra bir daha, bir daha...

Sakladığın, özverini örttüğün yaraların kanser, kangren olmak gibi devasa bir risk taşıyorken, diğer taraftan deşilmek gibi daha vahim ve hem de kuvvetle olası bir başka ihtimal arasına sıkışıp kalmış bir hayat.

Yumurtluyoruz ne yumurtladığımızdan vareste. Dönüp bakmak mı ? kimin umurun da ve üstelik gerek dahi yok ki!

Hani hasbel kader birilerimiz yıkıntının, yıktığının, kırıp örselediğinin farkına varip hicap ve nedametten hareketle bir özür ve tedavi girişimine dair harekete geçecek olsa, böylesi bir erdeme dair değersiz bakış ve yaklaşımlarımız preatüre doğıumun ana gerekçesi olmaktadır.

Kimsenin kimseyi ve hele de kendisini titiz bir tahlile tabi tutmak, steril bir süzgece gereksinim duyulduğuna dair içselliğine bir ve üstelik son derece kısa bir yolculuğa çıkmak istemeye duysun ki, kendisi kendisiyle amansız ve acımasız bir kavga başlatmaya dursun.

Hiç kimse kimseye tuzu kadar katkı vermek niyetinde değil. Hani şu dillere pelesenk olmuş ‘’ parmağa işemek ‘’ cinsinden değerine paha biçilemeyen eylem, ulaşılmazlarımız  ve hatta özlemini çektiklerimiz arasında. Münasip, sahici ve kalıcı olması gibi hasletler çoktandır hem literatürürümüz ve hem de eylem dünyamızdan çıkardığımız sıradanlıklara denk düşmekte artık.

Hamallığını yapmaktan duyduğumuz haz, bir silkiniş içerisine girerek uyanmak ve üzerimizde taşıdığımız sefil ve hayasız iğrençliklerimizin önünde kocaman bir takoz olarak durmaktadır.  Takoz ile kurduğumuz hedonist ilişki, şehveti düştülerimizi harlıyorken gözlerimizin açık, bilincimizin dinamik olmasının mümkünsüzlüğü, son sürat felakete gidişimizin zevk naraları kabilindendir.

Kart fahişeler ile kart zamparaların çocuksu ve ergenliğe dair açlıktan mütevelit züppeliklerine sahne oluyorken hayat, durumun vahametine dair avazım çıktığınca bağırışlarım, saray ve sokak soytarılarının bağırtı ve gümbürtülerinin kurbanları olmaktalar diğer taraftan.

Rezilane yaşadığımız mukallit hayat, motif bakımından göz tırmalıyor oluşuna rağmen, farkına varamayıp yıkıntı üstüne yıkıntılarımız, başından beri tartışmaya konu edindiğim duyarsızlığımız ile şehvetimiz arasına suyu bol vermişliğimizden kaynaklanmaktadır.

Dönen çarkların gıcırtısı, ücretli işkence yamakları, içimize sindirdiğimiz hurafelerimiz, tüm dışa vuran pürüzler ve bütün bunlara karşın tedariksiz, savunmasız ve çırılçıplaklığımız, içerisinden bir türlü çıkamadığımız izansız dünyanın çaresiz figüranları olmaya ve oynamaya doğru mecbur bırakışları...

Hayır hayır !

Sanmayasınız ki topu taca atacak ve birilerinin de nefes almasına izin vereceğim.

Aksine!

Pimi çekilmiş bombayı kocağınıza bırakacağım da kırdıklarım, incittiklerim, üzdüklerim ve pervasızlıklarımın çetele sayısı ürkütüyor beni...

Masum değiliz hiç birimiz

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI