Daha önceki yazılarımda yazmış olduğum ve savunduğum düşüncelerim ile çelişmemek açısından öncelikle belirtmek istiyorum ki her insanın olduğu gibi benimde bir kırmızı çizgim var. Hiçbir zaman körü körüne bir düşüncenin bir oluşumun veya bir kişinin peşine düşmedim. Yanlışı gördüğüm zaman kabullenip bunun yanlış olduğunu belirttim. İşte bu kavramda da Ak Partinin yapmış olduğu yanlışı belirterek düzeltilmesini umut ederek son zamanlarda gündemden düşmeyen Öğrenci Andımız meselesine değinmek istiyorum. 80 yıl boyunca İlkokul birinci sınıftan başlayarak mezun oluncaya kadar olumsuz hava şartlarına rağmen yağmur demeden soğuk ya da sıcak demeden severek ve isteyerek canı gönülden okumuş olduğumuz Andımızın tekrar okunacak olması ve bundan dolayı da Ak Parti içerisinde buna karşı çıkanların bulunması beni derinden yaralamıştır. Türk toplumu olarak bizlerin kırmızı çizgisi Şehitlerimiz kanı ile rengini almış ay yıldızlı Bayrağımız, İstiklal Marşımız ve Öğrenci Andımızdır. Bu kırmızı çizgilerimize bugüne kadar müdahale edilmesine müsaade etmedik etmeyeceğiz. Bu konuda Ak Parti içinde bulunan bazı isimler yanlışa düşmüş ve bu yanlışı kabullenip telafi yoluna gitmeleri gerekirken aksine tam tersini yapmaya devam etmektedirler.
Wikiwand kaynaklı okumuş olduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Alman ZDF Televizyonunda Thomas GOTTSCHALK ' In sunduğu "Bahse Var Mısın (Wetten Das)?" adlı yarışma programına başvuran, İsviçreli Michael SAUSER 188 ülkenin Ulusal Marşını notasıyla birlikte söyleyebileceğini iddia etti. Yarışma isteği kabul edildi ve yarışma günü jürinin seçtiği beş Ülkenin Ulusal Marşını okunması kararlaştırıldı. Seçim yapıldı, marşları okunacak Ülkeler sırayla; Çin, Mısır, Tayland, Bosna-Hersek ve Türkiye idi.
Michael SAUSER, ilk dört Ülkenin marşını başarıyla okuyunca, jüri yeterli bularak yarışmayı kazandığını ve Türk Ulusal Marşının okunmasına gerek olmadığını söyledi. Ancak Michael SAUSER "Hayır, mademki Türk Bayrağını’ da seçtiniz, Türk Ulusal Marşını da söylemek istiyorum." dedi.
Bunun üzerine, jüri ve yapımcı isteği kabul etmek zorunda kaldı. Orkestra hazırlandığında, Michael SAUSER salona dönerek "Yalnız, Türk Ulusal Marşı ayakta dinlenir; kalkmanızı rica ediyorum." dedi. Katılımcıların şaşkın davranışları biraz sonra Michael SAUSER' un ricasını yerine getirmeye dönüştü ve Michael SAUSER, o güzel aksanıyla Türk Ulusal Marşını muhteşem şekilde icra ettiğini okuyunca Türklüğümden dolayı bir kez daha gurur duydum.
Şimdi İsviçreli Michael SAUSER bizim değerlerimize inanıp saygı gösterdiği yetmiyormuş gibi orada bulunanlara da bunu kabullendirmesini görünce Ak Parti içerisinde kırmızı çizgilerimize saygı gösterilmemesi anlamsız ve düşündürücü gelmektedir.
Bir an önce bu duygudan kurtulup Ak Partiye zarar vermeleri yerine vermiş oldukları zararları telafi yönüne gitmelerini temenni ediyorum.
Saygılarımla.