Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ömer Bozkurt

Küreselleşme ve sıcak para

18 Eylül 2008 - 16:25 Yorum: 0

Küreselleşme, sıcak para, küresel güç sıkça kullanılagelen kavramlar oldu, işte bu kavramların içini doldurduğumuzda neler olduğunu irdeleyelim.

 

Kavram olarak “küresel” (global) sözcüğünün kökeni, 400 yıl öncesine gitse bile, “küreselleşme” (globalization), oldukça yenidir. İlk olarak 1960"larda ortaya çıkan küreselleşme kavramı, 1980"lerde ise sıkça kullanılmaya başlanmıştır. 1990"lara gelindiğinde de, bilim adamlarının önemini kabul ettiği anahtar bir sözcük haline gelmiştir. Globalleşme, dünyada birçok ekonomik, finansal, politik, ulusal güvenlik, çevresel, sosyal, kültürel ve ulusal eyaletler arası teknolojik bağlantılar, piyasalar ve bireyler yoluyla kıtalararası mesafeleri birbirine bağlayan bir ağ olarak tanımlanmaktadır.

 

İşte bu kıtalararası güç haline gelen bu ağ, gelecekte güç olabilecek ve yeniden dünya da söz sahibi olup; medeniyet inşa edecek ülkemizi, Türkiye yi de sarmış bir ahtapot gibi sarmalamıştır. Bu küresel sermayenin etkileri ülkemizde 2000–2001 kriz ve daha sonraki krizlerle göstermiştir.

 

Küresel sermayenin hedefi, insanlığın en üst seviyede iş, bilgi ve kaynak paylaşımı, yani tam bütünleşme değil, kendi gücünün küresel seviyede egemenliğinin sağlanmasıdır. Bu sebeple, tüm dünyada piyasa mekanizmasını hâkim kılmaya, milli devletlerin veya herhangi bir örgütlenme biçiminin piyasa üzerindeki her türlü denetimini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Denetlenmeyen bir piyasa, hâkimiyeti doğrudan doğruya büyük sermayeye bırakır. Piyasa mekanizması teraziye benzer: Hangi kefesine büyük bir ağırlık konursa, o taraf aşağı iner, hakim ve belirleyici olur. Dengelemek için diğer kefeye de ağırlık konması zorunludur. Bunu sağlamak ise milli devletlere düşen bir görevdir. İşte bu sebeple tekelci sermayenin en ciddi düşmanı, milli devletlerdir.

 

Özellikle, son yıllarda Türkiye, yabancı yatırımcılar için dayanılmaz bir cazibe merkezi oldu. Türkiye"ye akın ediyor, inanılmaz paralar kazanıyorlar. Yabancıların yatırımlarına bakıldığı zaman istihdam yaratmaya yönelik yatırımlar değil de tamamen sıcak para gereği , spekülatif olarak; borsa, tahvil bono mevduat ve banka kuruluşlarının hisselerini almak olarak ortaya çıkıyor.

Yabancıların borsa kazançları, tutarı kaç bin YTL hatta kaç milyon YTL olursa olsun yüzde sıfır stopaja tabidir. Aynı zamanda, yabancıların Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri ve alım-satım kazançları; yüzde sıfır stopaja tabi yani tutarı ne olursa olsun vergiye tabi değildir. Bütün bunlarla birlikte, dünyada en yüksek reel faiz Türkiye"de uygulanmaktadır. Bu nedenle, yabancı yatırımcılar Türkiye"de döviz bozdurup, YTL cinsinden yatırım yapıyorlar. Düşük kur-yüksek faiz nedeniyle, döviz cinsinden yüzde 20-50 arasında getiri sağlayabilmektedirler.

 

Vergi ve faiz avantajları nedeniyle; Türkiye"ye gelen sıcak (emanet) para, 100 milyar dolara ulaşmış durumda. Görünen o ki, döviz kuru düşük, faiz oranları da yüksek olduğu sürece, Türkiye, sıcak paranın aktığı ülke olmaya devam edecektir.

 

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI