TÜBİTAK ve İlmi Etüdler Derneği'nin (İLEM) desteğiyle her yıl farklı bir üniversitede düzenlenen Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi'nin (TLÇK) beşincisi, Süleyman Demirel Üniversitesi'nin (SDÜ) ev sahipliğinde başladı.

32 oturumda 128 tebliğin sunulacağı üç gün sürecek kongreye 45 farklı üniversiteden tebliğ sahibi katıldı. Kongre ile, lisansüstü çalışmaların akademik bir ortamda paylaşılması ve tartışılması hedefleniyor. Bu yılki panel konusu ise "Bilimsel Çalışmada Anlayış ve Yorumlama" olarak belirlendi.

Akademideki bilimsel çalışmaların mevcut durumu ve nasıl olması gerektiğinin tartışılacağı panelin açılış konuşmasını yapan SDÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof Dr. Haluk Songur, "Eğer kendimizi, çevremizi bölgemizi ve dünyamızı tanıyıp tarif edemezse biz, biz olamayız. Bu açıdan burada yapılan kongre programı sosyal bilimleri kapsadığı için çok önemli bir çalışma" diye konuştu.

İLEM Başkanı Lütfi Sunar ise "Bizim düşüncemizi ve kaynaklarımızı yeniden öğrenmeye yeniden hayata geçirmeye ihtiyacımız olduğu açık. Bu nostaljik bir duygunun neticesi değil. Bizim toplum olarak, ülke olarak medeniyet ve tüm insanlık olarak buna ihtiyacımız var. İslam düşüncesinin yeniden dirilmesi, canlanması sadece müslümanların müreffehi için gerekil değil aynı zamanda tüm dünyanın barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için gerekli. Müslümanların tarihte bir kez yaptığı gibi bizim yeniden tüm dünya uygarlıkları bilgi kaynaklarını bugün karşılaştığımız küresel sorunlara çözüm üretmek için bir araya getirme sorumluluğumuz söz konusu. Zaman zaman içine düştüğümüz sıkıntılı hallerin bizim kendi coğrafyamızla, kendi dindaşlarımızın sorunlarıyla aynı dili konuştuğumuz insanların sorunlarıyla ilgilenmeye mecbur eden bir durum söz konusu Ama küresel sorunlara çözüm üretmek de bizim sorumluluğumuzda. Bu kongre evrensel sorunları kendisine problem eden genç bilim adamalarını biraya getiriyor" dedi.

"BU ORTAMLAR SADECE TECRÜBE KAZANMA DEĞİL, İLETİŞİM AĞLARINI GÜÇLENDİRME AÇISINDAN DA ÖNEMLİ"

SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Çarıkçı da, "Ben de sosyal bilimci olarak bu tür aktiviteleri önemsiyorum. Türkiye'de ne kadar sosyal bilim alanında etkinlik düzenlenirse ülkenin geleceği açından katkı yapılabilecek ortamlar oluşacağına inanıyoruz. Bu ortamlar sadece tecrübe kazanma değil, iletişim ağlarını güçlendirme açısından da önemli. Mesleğinizde gelecek açısından çok büyük katkılar yapabiliyor. Bu tür kongrelere katılma, dinleme çok çok değerli" ifadelerini kaydetti.

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Ahmet Cevat Acar, sosyal bilimlerin önemine dikkat çekerek, "Özellikle son dönmede sıkça duymaya başladığımız bazı hedeflerin sembolü olarak ihtiva edilen medeniyet inşası iddiamız varsa bu bakımdan son derece önemi olan sosyal bilimler, bilimsel paradigma oluşumunu sağlayan ya da düşünce çevremizi şekillendiren asıl alan sosyal bilimlerdir. Ancak biliyoruz ki Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerde sosyal bilimler halen bilimsel spekülatif faaliyetler olarak değerlendirilir. Halbuki durum öyle değil. Türkiye maalesef içeriden ve dışarıdan bir sürü hain odağının desteğiyle 30 yılı aşkındır terörle mücadele ediyor. Türk üniversitelerinde acaba kaç tane bu konuda çalışma yapıldı ya da yapılmaya kalkılsa siyasi ve idari organlar üniversite yönetimleri buna nasıl bakardı? Türkiye'nin çok yakın zamanlara kadar iddia sahibi olma gibi bir iddiası olmadığı için sosyal bilimler maalesef bizim batılılaşmamızın, aydınlanmamızın temel aracı olarak görüldü ve bunun sonucu olarak da ışığın batıdan geldiği genel inancı doğrultusunda oradaki üretilmiş bilginin bize aktarılması işlevini gören alan olarak görüldü" diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından SDÜ Oda Orkestrası müzik dinletisi sunuldu. Kongre, eski YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Acar'ın konuşmalarıyla sürdü.