Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
20:34 Şişli’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı20:32 23 Nisan Ataşehir’de coşkuyla kutlandı20:31 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Özgür Özel’den görüşme talebi geldi. Ö...20:24 Pandemiyle başladı, gelenek haline gelen kutlama 4 yıldır devam ediyor20:23 Bakan Güler: "Irak ile ortak bir harekat merkezi kurulması konusunda iki ta...20:22 Kuşadası’nda uzun namlulu silahlarla ateş açılan işletme mühürlendi20:18 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile TBMM’d...20:14 CHP Genel Başkanı Özel, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i ziyaret ett...20:12 Eyüpsultan’da Ada Nur Uzuner’in ölümüyle ilgili 10 şüpheli adliyeye sevk ed...20:12 Hisarcık’ta kaybolan 55 küçükbaş hayvanı jandarma buldu20:10 Marmaris’teki 23 Nisan kortejinde 104. yıl coşkusu20:08 Fransa’da terör örgütü PKK’yı finanse ettikleri gerekçesiyle 8 kişi gözaltı...20:07 İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Taksim’de 1 Mayıs kutlanması bir yasaklama deği...20:07 İçişleri Bakanı Yerlikaya: "AYM kararı belli 100 yüz kişiyle toplanıp çelen...20:06 Buharkent eski başkanlarından Köprülü son yolculuğuna uğurlandı20:06 Bingöl Emniyet Müdürlüğü’nden özel çocuklara akülü sandalye hediye edildi20:00 Bayburt’ta 23 Nisan coşkuyla kutlandı19:59 Korhan Berzeg’in yaşadığı köyde flaş gelişme19:49 Kuyuya düşen oğlağı AFAD kurtardı19:47 Sıtkı Olçar Çini Müzesinde 23 Nisan’a özel etkinlik
23 Nisan
Hakkı Yiğit

“Malatya Güncel” ve Okurları Üzerine

04 Şubat 2010 - 13:03 Yorum: 3

“Her söylediğin doğru olmalı fakat her doğruyu her yerde söylememelisin” hakikatinin suyunu çıkardığımızda, bu hakikat bugün bir slogana dönüşmüş durumdadır…
Fikir ve düşünce özgürlüğünden dem vurulduğu günümüzde kişinin kendine dahi doğru olmaması, eylem ve söylemleri ile vicdanı arasındaki tezatlıklar ne derece fikir ve düşünce özgürlüğünü istediğimizin de ayrı bir göstergesidir…
Demokrasi ve hoşgörü edebiyatını bolca yapan günümüz insanı (bizler, biz de ne de olsa bu toplumun ve çağın insanlarıyız…) hatasının yüzüne söylenilmesini hazmedememektedir…
Güzellikleri duymak, kendi düşüncesinin parelindeki söylem ve nutukları dinlemek kişiye haz verdiğinden başka bir şey dinlemek istemiyoruz…
Ve bu hazzını ve egomuzu tatminliği de “ettekraru ahsen velev kane yüz seksen” vecizesinin arkasına sığınarak aynı şeyleri konuşmaya ve dinlemeye devam ediyoruz…
Hakikatlerin fikir çatışmasından çıktığını göz ardı ediyoruz…
İstişareyi; farkı düşünce harmanında, çatışmasında en doğrunun aranması ve seçilmesi olduğunu algılayamaz olduk…
Aynı şeyleri konuşmak ve “aynen sizin değdiğiniz gibi efendim! Ama bendeniz diyorum ki sizin bu buyruklarınızı ve düşüncelerinizi bir an önce şöyle hayata geçirsek, böyle yapsak, etsek…” gibi kralcıdan daha çok kralcı geçinmeyi, düşünceyi; söylenenler karşısında alternatif düşünmeyi değil de; araç ve yol hususunda kendince bir şeyler söylemeyi istişare kabul görmek maalesef hakikat ve gerçekler karşısında en büyük engel oluyor…
Nerden biliyorum bunları…
Elbette kendimden…
Geçtiğimiz günlerde bir topluluk arasındaydım…
Konuşmacı bazı konular üzerinde farklı düşüncelerini dillendirmektedir…
Yıllar yılı duyduğumuz, bildiğimiz konular üzerinde farkı mülahazalarını aktarılmaktadır…
Doğru veya yanlış…
Kendince delillerini sıralamakla söylediklerini desteklemektedir…
Şayet düşünceleri benimle uyuşuyorsa alıyor beni bir mutluluk, haz…
Konuşmacıyı takdir ve tebrik duygusu doğuyor bende…
Şayet benim düşüncelerimle uyuşmayan ve aynı parelerde olmayan görüşler, sözler dillendirdiğinde başlıyor bende bir dudak bükme, hor görme, tepki…
Baktım benim gibileri çok…
“şuna bak yahu… Kafadan atıyor işte… Zihin bulandıracak ya…” deyip terk edenler bile var…
Hâlbuki “yahu bak hiç de benim dikkatimi çekmeyen bir noktadan meseleye yaklaşıyor…
Bir de o pencereden bakmak varmış…” deyip de faklı noktalardan meselelere bakmayı denemek istemiyoruz…
Öyle olunca da kendimize ait bir dünya görüşümüz gerçekleşiyor…
Başkasının dünya görüşüne kapalı bir görüş oluştuğunda nur topu gibi bir ideolojik bakış haliyle kendiliğinden doğuyor…
Evimiz yaparken farklı vakit ve konumlarda güneş alacak şekilde evimizin uygun tarafına pencereler açıyoruz da ruh, gönül, düşünce dünyamızı oluşturacak, ilmin, hakikatin, gerçeğin güneşini alacak farklı pencereler açmamız bir tezatlık değil de nedir…
Sonra düşündüm…
Meğer ben birçok toplantıya, konferansa kendimi dinlemek, görmek için gidiyorum…
“Ne güzel bir programdı yahu” şeklindeki değerlendirmelerimiz çoğu zaman konuşmacının bizim parelerimizdeki söylemleri oranında oluyor…
Maalesef biz buyuz…
Sizi bilmem, her kes kendini daha iyi bilir…
Sözlerimi değerlendirmeden önce okurlarımın kendilerini aklıselim ve kalbi selim ile test etmelerinde fayda var…
Buraya nerden geldim…
Malatya Güncel Haber Portalı Genel Yayın Yönetmeni Murat Çelik “Takdir Sizin” değerlendirme yazısında, sitedeki yazarlara vurgu yapması ve bazı değerlendirmelerde bulunması bana bütün bunları söyletti…
Yayın yönetmenler, editörler okuyucudan gelen eleştirileri (eleştiri denildiyse her nedense akla hemen olumsuz değerlendirmeler, hakarete varan tepkiler gelir de takdir gelmez ya… Bu hamur çok su götüreceğinden bu konuya hiç girmek istemiyorum şimdilik…) değerlendirmek ve ona göre kendilerini yenilemeleri elzemdir…
Malatya Güncel Haber Portalı farklı dünyadaki yazarlara yer vermesi doğrusu sevindiriyor beni…
Sayın Genel Yayın yönetmenin hakarete varmayan, suç unsuru olmayan düşünceler dışında yazarların yazılarına müdahalede bulunmamasını önemsiyor ve tebrik ediyorum…
Çünkü çoğu zaman kralın çıplak olduğunu hiç ummadığımız bir çocuk haykırabilir…
Unvanlar, şöhretler, makamlar, etiketlerle koruma zırhına bürünenlere karşı en saf ve doğru hakikatleri en riyasız bir şekilde ifade etmek herkesin kârı değil maalesef…
Bazen korkular, bazen hatır gönül, bazen edep-adap, bazen makam-mevki… vs. bir çok etken engel oluyor…
İşte bütün bu engeller karşısında çocuk olmak gerekiyor…
Saf, masum, bildiği hakikati, gerçeği söylemek/söylememek için hesap kitap yapmayı bilmeyen bir çocuk olamıyorsak –ki çoğumuzun olmadığı bir gerçek- o zaman çocuklara kulak vermeliyiz…
Gerçek, doğru haberi çocuktan almalıyız…
Her ne kadar Malatya Güncel henüz altı yaşında olması itibariyle Murat Beyin gözünde sevgi ve özenle büyüyen bir çocuk ise de bence gazete ve haber sitelerinin, Tv."lerin hakikati haykıran çocukları onun okurlarıdır
Değerli okurlarımızın yorumları benim için beslenme, düşünme, kaynağı oluyor çoğu kez…
Bu değerlendirmeler, yorumlar alternatif bakış açısı kazandırdığına inanıyor ve o yorumları çok önemsiyorum…
Hatibi konuşturan cemaat ise, yazarı pişiren, olgunlaştıran ise okurlar olduğu düşüncesindeyim…
Onun için okurlarımda alternatif düşünce oluşturacak yorumları özellikle bekliyorum…
Ve okumadığım hiçbir yorumun olmadığını ifade etmek isterim…

YAZARIN DİĞER YAZILARI