Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Malatya’da iz bırakmak...

29 Kasım 2015 - 12:42 Yorum: 5

“Malatya Malatya bulunmaz eşin…” diye başlayıp giden o güzelim dizelerin heyecanını unutalı çok oldu...

Şimdilerde “Bir zamanlar maziye bak ne kadar şendik” diye hayıflandığımız günler yaşıyoruz boynu bükük...

Öyle yıllar vardı ki; küçüğünden büyüğüne dillerde hep Malatya...

Çünkü Malatya siyasette farklıydı...

Sanatta farklıydı...

Sporda farklıydı...

Sivil toplum dayanışmasında çok farklıydı...

Ne zamana kadar; AKP iktidarına kadar...

Türkiye genelinde olduğu gibi Malatya’mız da bu siyasi partiye sonsuz kredi verdi. Vermeye de devam ediyor!

AKP’nin bu denli desteğe karşı Malatya’ya şaşı bakışını çok sık eleştirdim, eleştirmeye de devam ediyorum.

Mesela bazı kentlere ikinci yollar açılırken Ankara’dan Malatya’ya karayolu yolculuğundaki sıkıntıların devam ettiğini görmek çıldırtıyor.

Demiryollarında önder kent olan Malatya’mızın hızlı tren yatırımındaki durumunu hiç anlatmaya gerek yok!

Ülkemizin en güzel yarış atlarını yetiştiren tarihi Sultansuyu Harası’na rağmen hipodrom tercihlerinin Elazığ, Diyarbakır ve Şanlıurfa’dan yana kullanılmasının şaşkınlığını atamıyorum.

Kamu kurumlarının teşkilatlarının Malatya’dan uzaklaştırılması ise ayrı bir kangren...

Hesap sormaya kalktığımızda görüyorum ki; hemen karşımıza viyadük çıkıyor! Onun da ne halde olduğunu anlatmama gerek yok sanırım!

Ankara’da bir Malatyaevi için her şey hazırken, Gölbaşı’nda binbir zorluk içinde korunmaya çalışılan arsaya bir kazma bulup da temel atamayanlar siyasi şöhret olmuş bana ne? Unvan karın doyurmuyor, icraat gerek icraat!

Ya yok edilen kamu kurumlarının arazilerinin yaşadığı akıbeti önceki yazılarımızda aktardık. Uzatıp konuyu dağıtmadan asıl meselemize gelelim.

Evet, 13 yıllık iktidarın ilk kırmızı koltuğu ise Bülent Tüfenkçi Beye nasip oldu... Bizden de bir hayırlı uğurlu olsun dileği gelsin...

AKP’nin 13 yıl sonra tattırdığı(!) kırmızı koltuğun sevincini Malatyalı sivil toplum kuruluşları çok önemsemiş ola ki bir kahvaltılı buluşma tertip ettiler. Daha önce yönetiminde bulunduğum MASTÖB Ankara Şubesi’nin mi yoksa MASTÖB Genel Merkezi’nin mi ev sahipliği yaptığını yeterince anlatamayanlar bir garip toplantı düzenleyiverdiler işte...

Bilinçli olarak katılmadım. Çünkü sivil toplum kuruluşu olmak, sözü dinlenir olmak önemli... Malum bu kahvaltıda Malatyalı alt kademede görev yapan kamu kurumlarındaki isimlerin önünü açma konusunda söz verip geriye çekilen Öznur Çalık Hanımefendi de oradaydı... Malumunuz Malatyaevi’nin temeline ilk kazmayı vuracak kişi de kendisiydi...

Biraz dertlendik, Malatya’mızın kadersizliğini sizlerle paylaştık. Neden mi, güzel bir dilek olsa da sayın Bakan Beyin bir ifadesine takıldık!

Neymiş efendim, siyasi parti gözetmeksizin(!) Malatyalıların bir yerlere gelmesi herkes için bir kazançmış... Bülent Tüfenkçi Bey böyle buyuruyor, güzel de buyuruyor... Bu kazanç demecinden sonra soruyorum; Allah aşkına 13 yıllık iktidarınızda ön sıralarda kaç tane Malatyalı bürokratımız oldu? Söz verip peşinden koşturduğunuz onca insanların hayalleriyle oynadığınızın ne kadar farkındasınız? Hatta o kahvaltı fotoğraflarından görüyorum ki, oradaydılar ve çokça söz verdiğiniz isimler de yine sizlerin nakaratını dinlemek durumunda kaldılar...

Belki başlangıç için Bülent Bey bunları hak etmediğini beyan edebilir ama biz bundan sonra nasıl bir iz bırakacağını da gece gündüz takip ederek yazmaya devam edeceğiz.

Yeni bir yazıda buluşmak dileğiyle...

YAZARIN DİĞER YAZILARI