Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Malatya’da MHP niye kaybetti?

27 Haziran 2015 - 01:54 Yorum: 5

Yoğun seçim kampanyası nedeniyle ara verdiğim yazılarıma yine bir seçim analizi ile start verelim.

7 Haziran seçim sonuçlarının iyi analiz edilmesi gerektiği konusunda hemfikir de göz ardı edilen bir gerçeği dillendiren nedense yok. Kimileri tarafından ciddi şekilde kendi insiyatifini kullanamayan parti gözüyle bakılan HDP’nin barajı aşmasında solun tüm fraksiyonlarının dayanışmasını nedense kimse görmek istemedi. Sokaktaki gösteri aşıkları ile malum zihniyetin koalisyonu bakalım bizlere neler gösterecek? Buna dikkat çekmek istiyorum.

Bir başka ilginç analiz de iptal oylarla ilgili... Sandığa kendi iradesi ile değil baskıyla giden önemli orandaki insanımızın özellikle oylarının geçersiz olması için evet mührünü gelişigüzel bastığı iddiaları sıkça konuşuluyor. Bunun sonucunda da tam 1 milyon 326 bin 434 vatandaşımızın oyu geçersiz kabul edildi. Çok dikkat çekici bir rakam. Öyle görünüyor ki bir önceki seçime göre tam 326 bin seçmen çareyi böyle oy kullanmakta buldu!

Gelelim analizimize... Seçimin ardından Malatya’daydım. Seçimde yükselen oy potansiyeli ile Milliyetçi Hareket’in bazı illerde gümrük oylarındaki büyük fark nedeniyle kaybettiği milletvekillikleri ne yazık ki dikkat çekici idi. Malatya’mız gibi bazı illerde de çok az oy oranları ile milletvekillikleri kaybedildi.

Peki Milliyetçi Hareket, Malatya’da aldığı 50 binin üzerindeki oya rağmen TBMM’ye milletvekili niye gönderemedi? İşte gerçekler...

7 Haziran seçimlerinin Malatya röntgenini yerinde analiz ettim. Kısa bir memleket özlemini gidermekti gezideki amacım... önce doğup büyüdüğüm sahipsiz beldem Polat, ardından Malatya...

Dolaştım baştan baba Kanalboyu’nu, Çavuşoğlu’nu, Turan Emeksiz’i, Elbette Kışla’yı ve Fuzili’yi de... Zaman zaman soluklandım dost meclislerinde. Gündüzbey’de iftar akşamı bir başkaydı. Kanalboyunda sahuru beklemek ise bir başka güzellikti.

Malatya turu boyunca 7 Haziran’ın röntgenini değerlendirdim. Elbette Milliyetçi Hareket’in ucup giden milletvekilliğini de... Milliyetçi Hareket’in milletvekili çıkarmaması için onca engeli de gördüm ne yazık ki... Tek kelimeyle Malatyalı, “Yazık oldu Milliyetçi Hareket’e ve Arif Başkanımıza” diyor. Nedenleri ise apaçık ortada.

Örneğin il başkanlığı kongresi sonrası hala kendini kongre salonunda hissedenlerin mevcudiyeti... Devlet Bahçeli Beyin tüm çırpınışı ve uyarılarına rağmen meydanı AKP’lilere bırakıp, varsa da yoksa da kongre...

Sonra aday adaylığı sürecinde Malatya kamuoyunun önüne çıkan ama Genel Merkez tarafından üzeri çizilenler... Adaylığı kabul görmeyenlerin çarşaf çarşaf gazete ve reklam kampanyaları MHP aleyhinde bir algıdan başka bir şey değil. Hala Malatya’nın önemli bulvar ve caddelerindeki çarşaf çarşaf duvar afişleri... Malatya basınının arşivlerindeki yazılan çizilenler... İşte Malatya’daki başarısızlığın açık delili...

Bir diğer faktör şüphesiz Akçadağ... Birinci sırada Akçadağlı bir aday ve karşısında Akçadağlı bağımsız bir aday... Ne  diyelim, o da Arif Yıldız Başkanımızın şanssızlığı...

Seçimler öncesi düzenlenen Fetih Yürüyüşü sonrası “1 milletvekilliği tamam 2’ye gidiyoruz” diyenlerin şapkası şimdi önlerinde! Ve diğer adaylar... Yerini beğenmeyip sahne almada nazlananların da sonuçları iyi analiz edeceklerini umarım!

Ortaya çıkan sonuç korkunç... Malatya’da önemli merkezlerde parsel parsel satışlarda öne çıkan AKP’li isimlerin 190 bin oy farkıyla 5-1’lik sonucu hak etmedikleri gerçeği...

İşte böyle Malatya’nın 7 Haziran profili... Umarız uyanış daha fazla gecikmez.

* * *

Yazımı gezim dolayısıyla ziyaret ettiğim talihsiz beldem Polat’taki ilk akşamdan geriye kalan şu duygu dolu satırlarla noktalayayım:

Yıllar sonra ilk gecem ovamda,

Çocukluğumun bostanlığındayım,

Emmim oğlunun evinde.

Dalıyorum uykuya, ama nafile,

Çok yakından Çavşaklı'dan bir ses geliyor.

"- Oğlum Hacı, asıl anan benim!"

Deli Ali Meryem Bacımın sesi, hatırlıyorum!

Sonra tam karşımdan bir ses,

"Sıraya girin gızlar Cinoğlundan öğretmenler iniyor!"

Hürü Bacı değil mi bu diye mırıldanıyorum!

Güllü Kivrem, Kerme Bacım tek tek hal hatır soruyor sanki,

Demirci körüğünde cılız bir beden ter döküyor,

Ali yaman Emmim örsünde demir sesleri yükselirken,

Aşağı pınarda Bozoğ Ali Kivreme koşuyorum sanki sabah keyfi için,.

hayalliyorum karşılayışını müşfik sesiyle beni,

Biraz ötede beşik kertmesi hikayemizi hatırlatıyor tanıdık bir ses,

Mahallenin afacan çocuğu en yakın eve sıvışıyor aniden,

Kabak katmasını sütlü diye yiyorum tatlı tatlı,

Çarşıdan bir ses yükseliyor yine tanıdık,

Kör bekir Emmim sülalenin kabakçılığını hatırlatıyor sanki,

sonra bulgur bekçiliğinde damda uyurken,

Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlara sesleniyorum,

Çarşının köşesinde karpuz yığını arasındayım bu kez,

Sesler tanıdık, ver bir karpuz diye sesleniyorlar,

ve yanık bir ezan sesi...

Hebip hafız Hocamın titreten sesi sanki,

Uyanıyorum çocukluğumdan, gerçeği görüyorum. / 17.06.2015 Polat / Ramazan DURMUŞ

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI