MARDİN (AA) - Mardin Valisi Mustafa Taşkesen, "Çözüm süreci bu coğrafyanın barış, huzur, hoşgörü, etnik ve dinsel zenginlikle yoğrulmuş özüne bir dönüş sürecidir. Bu anlayışla baktığımızda sürecin sadece silahları susturmaya indirgenemeyeceği de görülecektir" dedi.

Mardin Valiliği tarafından Atatürk Kültür Merkezin'de, "İnsani Değerler ve İnsan Hakları Sempozyumu" düzenlendi.

Vali Taşkesen, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, insan haklarının, insan onurunu koruyan, insanın gelişimini sağlayan haklar olduğunu söyledi.

İnsan haklarının insan olmanın kazandırdığı haklardan olduğunu vurgulayan Taşkesen, "İnsan hakları devlete karşı ileri sürülen haklardır. İnsan haklarına riayet ve saygı göstermek aynı zamanda her insanın görevidir. İnsan hakları artık ülkelerin sorunu olmaktan çıkmış, tüm insanların ortak sorunu haline gelmiştir" diye konuştu

Çözüm sürecinin, başta bölge olmak üzere ülkeyi yoran, yıpratan, ağlatan geri bırakan olayların ve kanın durması adına bir büyük milli çalışma olarak sürdürüldüğünü belirten Taşkesen, şöyle devam etti:

 "Çözüm süreci bu coğrafyanın barış, huzur, hoşgörü, etnik ve dinsel zenginlikle yoğrulmuş özüne bir dönüş sürecidir. Bu anlayışla baktığımızda sürecin sadece silahları susturmaya indirgenemeyeceği de görülecektir. Devletimiz de özellikle son yıllarda ülkemizde ve özellikle yöremizi esir alan bu soruna karşı kardeşliği esas alan, güvenliğin, özgürlüğün ön şartının olduğunu unutmayan, terörün hiçbir hizmet eksikliği ya da kusurun bahanesi olmaması gerektiğini kavramış ve ait olduğumuz çağdaş dünyayı tanımlayan insan hakları kriterlerini özümsemiş Türkiye'nin geleceğini geçmişine takılmadan inşa etmeyi hedef alan anlayışta hareket etmektedir.

- "Bu coğrafyalarda büyük acılar yaşandı"

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilerin sağ salim ailelerine kavuşmasını dilediğini söyledi.

İnsan haklarının yüzyıllardır tartışıldığını, bugün de tartışamaya devam ettiğini belirten Türk, "Bireysel hakkın ele alınmasıyla toplum hukukuna ulaşılabilecektir" dedi.

Türk, Orta Doğu'da insanlığın incindiği durumlarla karşı karşıya olunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu coğrafyalarda büyük acılar yaşandı. Kürdistan sadece Kürtlerin yaşadığı bir toprak değil. Kürdistan binlerce yıl Arap, Türkmen, Asuri, Süryani ve Ermenilerin birlikte yaşadığı bir coğrafyadır. Tekçi bir anlayışla meseleye yaklaşırsak bölgede, kendi içimizde yeni sorunlarla karşı karşıya kalırız."

Mardin  Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedii Serdar Omay ise geçmişte yaşanan çatışmalarda binlerce insanın öldüğünü belirtti.

Omay, "Maalesef, hala bu acımasızlık bu cehalet bu zulüm sürüp gidiyor. En çok da bizim coğrafyamızda, Müslümanların topraklarında yaşanıyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Cevdet Küçük'ün başkanlığında sempozyumun ilk oturumu gerçekleştirildi.