Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, uyuşturucuyla savaş konusunu değerlendirirken, 'Türkiye'nin neresinde metruk yapılar, viranhaneler bulunuyorsa bunların süratle yıkılması, ortadan kaldırılması da gerekiyor. Bu bir giderici tedbirdir ve doğrudur. Bakanlar Kurulu'muzda da bu konu görüşülmüştür' dedi. 

Arınç, Yeni Başbakanlık'ta düzenlenen, ilgili bakanların ve bakanlık yetkililerinin katıldığı Uyuşturucu İle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, hükümetin uyuşturucuyla mücadeleye verdiği ciddiyete işaret etti.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar başkanlığında bir araya gelen ilgili bakanlık yetkililerinin bu konu ile ilgili bir meslek yürüttüğünü anımsatan Arınç, uyuşturucu meselesinin oldukça çok bakanlığın vazife sahasına girdiğini söyledi.

Arınç, 'Bu konu dünyanın en zor en fena dertlerinden biri yer aldığı kadar, bilhassa son zamanlarda da Türkiye için fazla fazla hayati bir konu biçimine geldi' dedi.

Uyuşturucu ve türevlerinin çok genç yaşlarda çocuk ve gençleri amaç aldığına gösteren Arınç, 'Özellikle son aylarda ve sanki Bursa merkezliymiş bunun şeklinde bir bonzai faciası da devamlı gündemde tutuluyor. Eminim ki Bursa'da yer aldığı kadar İstanbul'da da öteki illerimizde de gençlerimizi kontrolsüz duruma getiren, hayatına son verebilecek noktada tutan bir tehlike ile karşı karşıyayız' diye konuştu.

Anayasa'nın yalnızca gençliğin korunmasıyla ilgili hükümleri kapsamında değil, sağlık bakımından, aile bakımından, güvenlik bakımından ve sosyal, psikolojik yönlerden uyuşturucu meselesinin Türkiye için hayati bir konu olduğunu vurgulayan Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla bu konu ile ilgili çalışmalar yürütüldüğünü ve acil fiil planı hazırlanmasının gündeme geldiğini belirtti.

Arınç, bugün ilk defa yapılan Uyuşturucu İle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu başta olmak üzere, Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Gümrük ve Ticaret, İçişleri ile Milli Eğitim Bakanlıklarının yanı dizi dahil olmasının benimsendiğini, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar ile Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünden Cemalettin Haşimi'nin de toplantıya katıldığını bildirdi.

10 maddelik yapılması gereken çalışmalar, karar verilmesi gerekenler, genelge hazırlıkları ve Davutoğlu'nun dile getirdiği 'Uyuşturucu Şurası'nın gündemlerinde olduğunu bildiren Arınç, 2013-2018 Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi ile 2013-2015 Ulusal Uyuşturucu Eylem Planı hazırlandığını anlattı. Arınç, 'Tehlikelerden biri de şudur; son dönemlerde uyuşturucuyla mücadelede geldiğimiz nokta, ülkemizin transit yurt konumundan çıkıp neredeyse hedef yurt biçimine ve pozisyonuna getirilmesidir.  Bu konu bu kadar önem kazanınca bu çalışmalarımızın da toplumumuz için ne kadar hayati yer aldığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır' ifadesini kullandı.

Uyuşturucuyla savaş şurası

Bugün toplantıya mazeretleri sebebi ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın katılamadığını bildiren Arınç, toplantıda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in hazır bulunduğunu bildirdi. 

Bulunmayan bakanları temsilen bakan yardımcılarının toplantıya katıldığını, bununla beraber bu bölgede meslek yürüten müsteşar yardımcılarının da hazır bulunduğunu izah eden Arınç, yapılan çalışmaların sunumlarını takip edip karara bağlayacaklarını, bugün bilhassa geçen Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelen ve benimsenenlerin hangi bakanlığın vazife kapsamında değerlendirileceğinin belirleme edildiğini söyledi.

125 sularında alakanın ayrıcalıklı bakanlık ve kurumların alaka alınına girdiğini izah eden Arınç, Uyuşturucu Şurası'yla ilgili program taslağının da bugün karara bağlanacağını bildirdi.

Arınç, Başbakan Davutoğlu'nun katılması planlanan Şura'nın Ankara'da 28-30 Kasım tarihleri içerisinde toplanmasının gündeme geldiğini belirterek, Şura kapsamında çalıştaylar da düzenlenerek netice metninin onaylanıp Yüksek Kurula takdim edileceğini söyledi.

Bu çalıştayların, erken İkaz sistemi, arzla mücadele, uyuşturucuyla mücadelede iletişim, uyuşturucu karar destek sistemi, uyuşturucuyla savaş danışma ve destek hattı bunun şeklinde konuları kapsamasının planlandığını kaydeden Arınç, Şura'nın vereceği kararların da uygulanmasının hedeflendiğini vurguladı.

Toplumun her kesiminden 700 sularında katılımcı planlandığını, konuyla ilgili insanların bu toplantıda bulunacağını bildiren Arınç, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, ilgili bakanlıklar, halk kurumları, Yargıtay, kalkınma ajansları, RTÜK, TRT, Anadolu Ajansı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, uyuşturucuyla mücadelede vazife alanlar, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı, UNICEF, üniversiteler, Yeşilay, belediyeler, Diyanet İşleri Başkanlığı, TOBB, internet cafe işletmecileri, servis sürücüleri ve mektep kantincileri temsilcilerinin de toplantıya katılmasının planlandığını söyledi.

Arınç, 'Yani uyuşturucunun U'sunun dahi isminin geçtiği yerlerde yahut çocuklarımıza, gençlerimize bu zehirleri ulaştırabilmek için buraları kullanan şahısların daima bilgi sahibi olduklarını düşünüyoruz. Onların vereceği bilgiler, belki narkotimler yahut yapmayı düşündüğümüz çalışmalarla ilgili olabilecektir' dedi.

Uyuşturucuyla savaş konseptinin Başbakanlık genelgesiyle görevlendirme biçimine getirildiğini bildiren Arınç, bu toplantıların Uyuşturucu ile Mücadelede Yüksek Kurulu şekilde devam edeceğini, Ünüvar başkanlığında kurul üyesi ilgili bakanlık yetkililerin katılımıyla uyuşturucuyla savaş kurulunun meslek yürüteceğini, bir de teknik kurulun süre vakit toplanacağını söyledi.

Bununla ilgili çalışması yapılan genelgenin Başbakan Davutoğlu'na sunulacağını ve peşinden yaşama geçirileceğini anlatım eden Arınç, bugün toplantıda ele alınacak konulardan birinin uyuşturucu uygulanan metruk binaların ortadan kaldırılması olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, uyuşturucu veya bonzai çeşidi maddelerin metruk binalarda, harap yerlerde, buraları konut tutan bireyler sebebi ile alındığına işaret ederek, 'Türkiye'nin neresinde metruk yapılar, viran haneler bulunuyorsa bunların süratle yıkılması, ortadan kaldırılması da gerekiyor. Bu bir giderici bir tedbirdir ve doğrudur. Bakanlar Kurulu'muzda da bu konu görüşülmüştür' dedi.

Aslında 3194 sayılı bayındırlık Kanun'un 39-40'ıncı maddelerinde bunu karşılayan hukuklar bulunduğunu, söz konusu yasalara göre bu çeşit yapıların yıkılması için bildirim ve uygulama sürecinin nasıl olması gerektiğini anlattı.

Arınç, 'Bunun süratle uygulanabilir olup olmaması ve bizim uyuşturucuyla mücadelede tehlikeli şekilde gördüğümüz bu yapıların bir an öncelikle yıktırılması meselesi için Çevre ve Şehircilik Bakanımıza  görev verilmiştir. ek tedbirlere gereksinim varsa 3194 sayılı bayındırlık Kanunu'nun içerisine yahut ayrıcalıklı bir kanuni çalışma içerisine konabilecektir' halinde konuştu.

2013-2015 yıllarını kapsayan acil fiil planıyla ilgili bir bütçe çalışması da yapıldığını anlatım eden Arınç, pek fazla fazla bakanlığı ilgilendiren konularda 220 milyon sularında ekonomik duruma gereksinim olduğunu, bu çerçevede gelecek yılın bütçesine her bakanlığa ayrı ayrı tahsisat konulmasının planlandığını söyledi.

Narkotimler meselesi için da bilgi verici Arınç, bu konu ile ilgili İçişleri Bakanlığının hazırlık yaptığını, hangi illerde kurulacağı ve kamuoyunun bilgilendirilmesinin takdimle olacağını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, her ilde bir vali yardımcısının koordinasyondan mesul olacağını belirterek, 18-19 Kasım'da bu görevlilerle bir toplantı yapacaklarını söyledi.

Uyuşturucu İle Mücadele İletişim Stratejisi'nin önemine gösteren Arınç,  bu konu ile ilgili Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün çalışmasının toplantıda sunulacağını söyledi.

Adalet Bakanlığının lüzumlu hukuki değişiklikler meselesi için meslek yürüttüğünü kaydeden Arınç, 'Aslında uyuşturucuyla ilgili TCK'da ve ilgili kanunlardaki hükümlerin şu anda yeterli olduğunu düşünüyoruz' dedi.

Yapılan yeni düzenlemeyle 'içicilerin' de ceza aldığını, hint keneviri bitkisinin yetiştirilmesiyle ilgili hususlarda da ceza artırımına gidildiğini anımsatan Arınç, bunların caydırıcı olup olmadığının kapsamlı inceleneceğini, fazladan neler yapılması gerektiğine de karar verileceğini söyledi.

Başbakan Davutoğlu'nun, uyuşturucu suçu işleyenlerin 'terörist muamelesi görmesi gerektiği' yönündeki açıklamasını anımsatan Arınç, buna sosyal terör de denebileceğini, bunun da bireyin can güvenliğiyle ilgili olduğunu vurguladı.

Narkotimler

Toplantıda soruları da cevap veren Arınç, 'Erken İkaz sisteminin nasıl hayata geçeceği' sorusu üzerine, bunun çalıştaydaki 17 ciddi konudan biri olacağını söyledi.

Bunun bilinçlendirme konusu olduğunu, bilhassa okullara, gençlerin yer aldığı yerlere fazla fazla yaklaşanların, ayrıcalıklı yöntemlerle, çok ucuza, bonzai benzeri, hayatı söndürebilecek fena işler yaptıklarını belirten Arınç, gençlerin de özenti itibariyle yahut arkadaşı aracılığı ile bu işlere girdiğine dikkati çekti.

Bu uyuşturucunun 15-25 ıslak arasındaki fazla fazla genç yaştakilere satıldığını ve metruk binalarda kullanıldığını izah eden Arınç, erken İkaz sisteminin etken duruma getirilmesinin Şura'da da ele alınacağını bildirdi.

Arınç, uyuşturucuyla ilgili danışma hattının kurularak karşılıksız devreye sokulacağını belirterek, ihbar, şikayet ve taleplerin değerlendirileceğini söyledi.

Eylem planı bünyesinde farkındalık oluşturulacağını kaydeden Arınç, bu danışma hattının faydalı olduğunu, tüm vilayetlerde kurulmasının planlandığını söyledi.

'Narkotimlerin nasıl çalışacağı' da sorulan Arınç, geçmişte kapkaççılarla ilgili tahsil edilen önlemleri anımsattı. Bununla ilgili etken denetim ve polisin buna kıyasla yapılandırılmasının konuşulduğunu izah eden Arınç, 'güven timleri'nin bu bölgede muvaffakiyetli çalışmalar yürüttüğünü anımsattı.

Arınç, şunları kaydetti:

'Ama, bizim planlamamızda narkotimler, narkotik üstünde bilgi sahibi olan, iyi yetiştirilmiş, nedeniyse ekonomik duruma konulacak ödeneklerin bir kısmıyla bununla beraber eğitim verilecektir. Narkotimler, polis, emniyet görevlisi olacaktır. Yani sivil olacağını düşünmüyoruz. Bunlar belirli bir elbise içerisinde olacaklardır. Yani kimlikleri, önceden göze çarpan olacaklar. Yani şöyle bi rşey mi acaba, belki üstünde TEM yazan, KOM yazan yelekler giymiş. Böyle yer aldığı takdirde belki caydırıcılık noktasında bir eksiğimiz olabilir. Yani bunları görenlerin o taraflara yaklaşmaması şeklinde. Asıl maksadımız suçun işlenmesini önlemektir. Satıcıların denetim ve takibidir ve uyuşturucu naklinde göze çarpan insanların göze çarpan ölçüler bünyesinde enterne edilmesidir, yani maksata varmadan yakalanabilmiş olmasıdır.'

Narkotimlerin göreve başlamasının Başbakan Davutoğlu'nun da katılacağı bir programla duyurulmasının planlandığını bildiren Arınç, bunların mobil ve hareketli olacağını, birbirleriyle irtibatlarının bulunacağını söyledi.

'Neden bilhassa Bursa ismini zikrettiği' sorulan Arınç, bu mücadelede Bursa isminin çok geçtiğini, bunun hoş bir şey olmadığını, öteki vilayetlerde de şikayetin Bursa kadar olduğunu belirtti.

Narkotimlerle ilgili pilot vilayetler de sorulan Arınç, bunların mektep önlerinde nöbet tutmayacağını, hususi güvenlik görevlisi bunun şeklinde olmayacaklarını söyledi.

Okul önlerinin birinci öncelikli yerler olduğunu vurgulayan Arınç, sigara ve alkole başlama yaşının düştüğünü, dolayısıyla bunların önlenmesi için acele edilmesi gerektiğini söyledi.

Narkotimlerle ilgili bir takım illerin gündeme geldiğini fakat bunların göreve başladığı günü Davutoğlu'nun açıklayabileceğini söyledi.