1926 tarihinde kurulan Cumhuriyet dönemi eserlerinden Taş Mektep, sosyal yaşama yeniden kazandırılacak. Mezitli Belediyesi'nin talebi üzerine Esenbağlar Mahallesi'ndeki Taş Mektep'in Maliye Bakanlığı'nca belediyeye tahsis işlemleri tamamlandı. Tahsisisin hemen ardından harekete geçen Mezitli Belediyesi, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerini de hazırlatıyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Taş Mektep'in gerek mimari açıdan gerekse taşıdığı değer açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, "Biz bu yapının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Elbette ki yok olup gitmesine gönlümüz razı olamazdı. Ancak burası Milli Eğitim Bakanlığı'na ait olduğu için müdahale etme şansımız yoktu. 2,5 yıl süren uğraştan sonra geçtiğimiz günlerde nihayet tahsis işlemleri gerçekleşti ve bizde çalışmalara başladık. Belediyemiz tarafından yapılacak rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesinin ardından hemen çalışmalara başlayacağız ve Taş Mektep'i eski parlak günlerine kavuşmasını sağlayacağız. Taş Mektep'in bundan sonra müze olarak hayatına devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Aynı zamanda babası Taş Mektep'de Kuran Kursu hocası olan Mustafa Başer öğrencilik yaptığı dönemlerin özleminden çok okul binasının şuanda atıl şekilde yıkılmayı beklemesine duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Mersin tarihinin bir parçası olduğunu ifade eden Başer, "Şimdi okul arkadaşlarımdan hiç kimse kalmadı. Hepsi öldü gitti. Eğer Taş Mektep'te bakımsızlıktan yıkılırsa Mersin'in o döneme ait tüm hafızası yok olacak. Burasının sahip çıkılarak, tekrar eski cıvıltıltılı günlerine geri dönmesini istiyorum" dedi.

Taş Mektep'in öğrencilerinden Necati Çakır da sık sık Taş Mektep'e gelip sınıflarında dolaştığını, bahçesindeki ağaçlarla ilgilendiğini söyledi. Gözleri dolarak öğrenciliği döneminde yaşadığı anılardan bahseden Çakır, "Ben her gün 12 kilometre uzaktan bu okula gelip eğitim görürdüm. Tece ve Davultepe'den gelip giden arkadaşlarım vardı. Bu okul hem cumhuriyetimizin simgesi hem de Mezitli'nin tarihi demektir. Her gün 2-3 kilometre uzakta ki dereden su taşır, evimizden getirdiğimiz odunlar da sobasını yakardık. O günleri nasıl unutabiliriz ki" ifadelerini kullandı.