MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili "Bu belediyelere karşı eğer bir terörle mücadele esas alınmışsa yapılan doğrudur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin belediyesi de olsa yapılan doğrudur" diye konuştu. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Yıldırım'la görüşme talebiyle ilgili, "Talebi ortaya koyan Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Bunu kabul eden Sayın Başbakandır. Belki de özel görüşmeleri olacak, biz niye gidelim oraya ki" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bayram namazının ardından Alparslan Türkeş'in kabrini ziyaret etti. Partililerle bayramlaştıktan sonra Türkeş'in kabri başında dua okuyan Bahçeli, mezara karanfil bıraktı ve ibrikle suladı. Kabir ziyaretinin ardından basın mensuplarını değerlendirmelere bulunan Bahçeli, "2016 yılı içerisinde 2 dini bayramı idrak etmiş oluyoruz. 2 bayram arasında 70 gün olmaktadır. 70 gün içerisinde Türkiye çok acılı günler yaşamıştır. Çok sayıda vatan evladımız hayatını kaybetmiştir. 800'e yakın mehmetçiğimiz, polisimiz, korucumuz şehit olmuştur. Sivil vatandaşlarımız da hayatlarını kaybetmiştir. Ama bunların içerisinde bir 15 Temmuz vardır ki; Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak geçecektir. 240'a yakın vatandaşımız, şehidimiz olmuştur. Bin 600'e yakın vatandaşımız ise yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz'dan bu güne kadar geçen süre içerisinde bu büyük darbe ve kalkışma teşebbüsünün yaralarını sarmakla meşgulüz. Türkiye yeniden istikrara kavuşmalı, toplumun huzur içerisinde hayatını sürdürmesi gerekir. Bu bakımdan önümüzdeki günler Türkiye için önemli günler olması gerekmektedir. Herkese düşen bir sorumluluk vardır, bu sorumluluğu yerine getirmek lazım. Eleştiri yapılabilinir ama eleştiriler gelişigüzel olacak diye 15 Temmuz tahribatını ortadan kaldırabilecek bir çalışmaya önayak olması lazım. Yoksa 15 Temmuz'daki bir takım olayları bazen televizyonlardaki yorumlarda, siyasi konuşmalarda dikkatimizi çekmektedir. 15 Temmuz ve sonrasındaki uygulamalardan büyük bir rahatsızlık duyulduğu ifade edilmektedir, bu doğrudur. Bu ifade edilirken farkında olmadan FETÖ örgütlenmesini masum kılabilecek cümleleri demokrasi adına, insan hakları adına ve buna benzer kavramlar adına kullanmak da doğru değildir. Sapla samanı birbirine karıştırmayalım derken, fikirdeki sapla samanı da birbirine karıştırmamak lazım. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü de başka şeyle karıştırmamakta fayda vardır" diye konuştu.

28 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili görüşlerini bildiren Bahçeli, "28 belediyenin içerisinde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki il ve ilçelerden belediyeler bulunmaktadır. 1 tanesi MHP'den olmak üzere 4 tane de değişik belediyelerden kayyum ataması söz konusu olmuştur. Pozantı'da Belediye Başkanlığı MHP'nindir. Belediye başkanının gözaltına alınması sonrası Pozantı Belediye Meclisi bir araya gelerek kendi aralarında değerlendirme yapmak suretiyle belediye başkanlığını şimdi kayyum olarak atanmış şahsa vermişlerdir. Diğerleri ise yeniden kayyum ataması şeklinde olmuştur. Bu kayyumu seçilmiş şahıslara bir darbe olarak görmek mümkün değildir. Biraz evvel söylediğim 70 günün içerisinde ne olmuşsa, biraz daha geriye giderek 20 Temmuz 2015'le bugün arasındaki belediye hizmetlerin nasıl olduğu, hendeklerin nasıl kazıldığı, PKK'nın nasıl himaye edildiğini dikkate alarak değerlendirme yapmak lazım. Bu belediyelere karşı eğer bir terörle mücadele esas alınmışsa yapılan doğrudur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin belediyesi de olsa yapılan doğrudur" ifadelerini kullandı. Bahçeli, MHP Çağrı Heyeti'nde bulunan ve FETÖ Darbe Soruşturması kapsamında gözaltına alınan kişilerle ilgili bir soruyu, "Onları da takip ediyorum" diye cevapladı.

Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Binali Yıldırım'la görüşme talebiyle ilgili, "Bu mini anayasa olarak başlatılmış olarak başlatılmış çalışma 3 partinin değerli temsilcileriyle bayram öncesinde görüşülmüştür. Bazı konularda uzlaşma sağlanmıştır. O çalışma sonucunda bir prensip kararına daha varılmıştır. Denmiştir ki: "Bu çalışmayı liderlere de sunalım. Onların da görüşlerini aldıktan sonra, Meclis 1 Ekim'de açılacaksa ona hazır hale getirelim" şeklindeydi. Bu konuyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Yine basında bazı yer alan görüşler bulunmaktadır. Mesela ana muhalefet partisi liderinin başbakanla görüşme talebi olmuştur. Hemen gazetelerde yazıyor: "Acaba 3 lider bir araya mı gelecek" diye. Bu talebi ortaya koyan Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Bunu kabul eden Sayın Başbakandır. Belki de özel görüşmeleri olacak, biz niye gidelim oraya ki" şeklinde konuştu.