Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
07:43 Yasa dışı bahis operasyonda 450 milyon TL para trafiği tespit edildi: 35 gö...06:52 Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğ...05:41 ABD üniversitelerindeki Filistin’e destek gösterileri ülke geneline yayılıy...05:36 Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi05:15 Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik...02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de01:41 AFAD:"Erzincan’ın Tercan ilçesinde saat 01.30’da 4.1 büyüklüğünde deprem me...01:38 Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı01:29 Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi01:13 Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV, yüzde...01:02 Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortay...00:59 THY Euroleague: Monaco: 93 - Fenerbahçe: 8800:56 Konya’da bir apartmanın 9’uncu katı alevlere teslim oldu00:54 Küçükçekmece’de bir kadın evinde ölü bulundu00:21 "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular ba...00:10 Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi00:10 Bayburt’ta 2. İl Koordinasyon Toplantısı için toplanıldı00:09 Kemaliye’de 1 ev yandı00:09 Şoförlere trafik eğitimi verildi00:09 Erzincan’da helikopter ambulans donanımlarının tanıtıldığı bilgilendirme to...
Dünya 02 Ekim 2014 - 09:03 Yorum: 0

Mısır'da ordu sistemli ve kasten ölümcül orantısız güç kullandı

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Mısır'da,polis ve askeri güçlerin, kasten ve sistemli bir şekilde ölümcül orantısız güç kullandığını açıkladı.

Mısır'da ordu sistemli ve kasten ölümcül orantısız güç kullandı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW),  Mısır'da, Mursi taraftarlarının 2013 yılındaki oturma eyleminde, polis ve askeri güçlerin, kasten ve sistemli bir biçimde ölümcül orantısız güç kullandığının tesbit edildiğini bildirdi.

HRW, 3 Temmuz 2013'te Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi desteklemek amacıyla düzenlenen mitingde Mısır ordusunun gerçekleştirdiği katliamdan yaklaşık bir sene sonra yayımladığı rapora ait Mısırlı yetkililerin yargılama ve sorularına cevap verdi.

Örgütten konuyla ilgili yapılan açıklamada, ''12 Ağustos 2014'te yayınlanan HRW raporu, Mısır'daki güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği cinayetlerin, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında olduğuna ait kanıtlar sunuyor'' ifadesine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, Mısırlı yetkililerin, 12 Ağustos raporunu hazırlayan ve Kahire'deki Mısırlı müstakil gruplara, gazeteci ve bir takım yetkililere raporu ifade etmek dileyen 2 kıdemli HRW çalışanının, Mısır'a girişine izin vermediği kaydedildi.

HRW'nin soruşturmaya ait cevapları 

Raporun 12 Ağustos'ta açıklanmasından beri Mısırlı yetkililerin HRW'ye karşı bir paradigma suçlamalarda bulunduğu bildirilen açıklamada, ''Temmuz 2013'ten Ağustos 2014'e kadar çok sayıda tahkikat yapıldı. Doktorlar, mahalli halk, müstakil gazeteciler, protestocular ve 200'den çok tanıkla görüşmeler gerçekleştirildi'' değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, saldırının derhal arkasından protestonun yapıldığı yere gidildiği ve fiziki delillerin, saatlerce uzun video kayıtlarının ve halk görevlilerinin açıklamalarının incelendiği belirtildi.

HRW'nin, Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndan dağılan protestocuların toplu katliamıyla ilgili her olayda Mısır Sağlık Bakanlığı'nın bir parçası bulunan Mısır Adli Tıp Kurumu'nun (FMA) bilgilerine güvendiği lakin resmi kayıtlarla birlikte, yarı resmi Ulusal İnsan Hakları Konseyi'nin (NCHR), HRW araştırmacılarının ve Mısırlı insan hakları avukatlarının kayıtlarını, çapraz bir biçimde denetim ettiği kaydedildi. Kontrol sonunda, HRW'nin FMA'nin açıkladığı sayıyı aşan kendi kayıp rakamını belirlediği kaydedildi.

Açıklamada, HRW'nin hangi tanıklarla görüştüğüne ait ise ''HRW aşırı geniş bir yelpazede değişik kaynaklara güven etti. Bunların bazıları toplu katliamın yakın tanıkları bulunan Mursi destekçisi protestocular olduğu gibi onlarcası bağımsız gazeteciler, doktorlar, alanda oturanlar ve diğerleri'' ifadesi kullanıldı.

HRW'nin, oturma eyleminde bulunanların dağılması sonrası veya öncesindeki şiddet ve kışkırtmanın belgelenip belgelenmediğine ait de oturma eylemi oluşturan Mursi destekçilerinin, güvenlik güçlerinin kendilerine ateş etmesi sırasında, Mursi karşıtlarının tahrikinin de etkisiyle birkaç şiddet olayına karıştıklarının kaydedildiği belirtildi. 

HRW'in, Mısır'da çalışıp çalışmadığıyla ilgili şekilde ise HRW araştırmacıları ve avukatlarının Mısır'a son 25 yıldır gezi ettikleri ve tertipli bir biçimde üst seviye yetkililerle görüştükleri bildirildi.

Örgütün müstakil izleme faaliyetlerinde, bugünkü İdare döneminde yer aldığı bu şeklinde daha önceki yönetimlerde herhangi bir kısıtlamalara maruz kalmadığı kaydedilen HRW açıklamasında, şu anda Mısır'da herhangi bir kalıcı HRW yöneticisi, operasyon görevlisi ve ya iş yeri elemanının olmadığı belirtildi.

HRW'nin açıklamasında bununla beraber örgütün, 2007 yılında sivil cemiyet kuruluşu şekilde Mısırlı resmi makamlara, ilgili kanunlar çerçevesinde ofis açmak için müracaatta yer aldığı ve Mısırlı yetkililerin 6 yıldan daha çok bir süredir başvuruyu ne reddettiklerini ne de kabul ettiklerini bildirmedikleri belirtildi.

HRW çalışanlarının Mısır'a girişine izin verilmedi

HRW'nin raporu, yayımlamadan evvela 12 Haziran'da, İçişleri, Savunma ve Dışişleri bakanlıkları ile Cumhuriyet Savcısı'na, Washington'daki ve New York'taki Mısır Büyükelçiliği'ne sunduğu ve bakış açılarını istediği anlatım edildi.

Örgütün raporu üst seviye Mısırlı yetkililerle paylaştığı ve tavsiyelerini almak için görüşme istek ettiği belirtilerek, NCHR'den randevular alınmasına karşın Mısırlı yetkililerin HRW çalışanlarının Mısır'a girişine izin vermediği açıklamasında bulunuldu.

HRW'nin raporuna yönelik Mısırlı yetkililerin ''Mursi yönetimi altındaki insan hakları ihlallerinin kayıt edilmediği'' iddiasına ait ise örgütün, Mursi hükümeti dönemindeki ihlalleri de geniş bir biçimde kaydettiği belirtildi.

HRW'den 11 Ağustos'ta yapılan yazılı açıklamada, Mısır'daki katliamlarla ilgili örgütün hazırladığı raporu kamuoyuna duyurmak için Kahire'ye giden HRW İcra Direktörü Kenneth Roth ve Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Direktörü Sarah Leah Whitson'ın Mısır'a girişine izin verilmediği bildirilmişti. 

Muhabir: Selçuk Acar
Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber