Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Hakkı Yiğit

Mucizeler Yumağı Olan Ay: Ramazan

21 Temmuz 2012 - 13:44 Yorum: 0

MUCİZELER YUMAĞI OLAN BİR AY: RAMAZAN

Ramazan ayı, mucizelerin içinde tecelli ettiği kutlu zaman dilimleri,

Hak ile batılı birbirinden ayıran alâmet-i fârika,

İnananların ruh ve gönül dünyasını dinginlendirirken, inanmayanların kasvetini artıran bir ay…

Ramazan kimileri için bir bâd-ı sabah rüzgarı,

Kimileri için içlerine korku, huzursuzluk, ümitsizlik veren bir kasırga,

 Bendesinin kulu ve esiri olanlar için de, yakıcı bir çöl sıcaklığı…

Onun içindir ki Ramazan herkes ve her zaman için bir mucizeler yumağı…

Efendiler efendisi (sav)’in bir çok mucizesi vardır.

Bu mucizelerinden bazıları, inanmayanların küfrünü katmerleştirirken, inananların imanlarını ziyadeleştirmekte, ruh ve gönül dünyasını çağlayanlar gibi coşturmaktadır.

İşte miraç mucizesi…

Hz. Ebubekr (ra)’ı Peygamberlikten sonra en yüksek makam olan “Sıddıkiyet” makamına çıkartırken; Ebucehil ve âvarelerini küfrün babası konumuna çıkartan bir mucize...

Kimi mucizeler o an inananların ihtiyaçlarını karşılayıp iman adına, teslimiyet adına onların aşk ve şevklerini artırırken, gelecek nesillere de ilim ve teknik adına varılacak bir hedef göstermektedir.

Parmaklarından suyun akması, mübarek parmağıyla işaret ettiği ayın ikiye parçalanması gibi mucizeler…

Eğer çalışılıp ve gayret edilirse ilim ve teknik adına insan oğlunun yapabileceği, varabileceği gibi geceğe dair mucizeler…

 Bazı mucizeler de vardır ki her an ve her zaman tecelli etmektedir.

En büyük mucize “Kur’an” gibi.

O Kur’an ki her an ve her zaman ölü gönülleri, ruhları Hz. İsa’nın ölüleri dirilten mucizesi gibi bir iksirdir.

Bütün ins ve cin, canlı-cansız bütün varlıklar için bir âb-ı hayat kaynağı.

İçtimai hayat için bir ışık, nur, huzur, güven kaynağı...

Hasta gönüller için bir şifa.

İman ile küfür arasında bir seddi Çin,

Küfür için bir korku, panik, ümitsizlik kaynağı…

Ve Ramazan bu mucizenin inanan-inanamayan, küçük-büyük, kadın-erkek velhasıl-ı kelâm toplumun her kesimine karşı tekrar be tekrar sergilendiği, gösterime girdiği bir ay.

Böylece ehl-i imamın imanı bir kez daha artıp, gönüller çoşup, ruh dinginleşirken; ehl-i küfrün ödü patlamakta, gözü kararmakta, ümitsizliği artmakta, kin ve nefreti artmaktadır.

Bu ayda Kur’an, sönmez ve söndürülmez bir nur, ebedi bir mucize olduğunun sedaları, gönülde, dillerde, kulaklarda, evde, mescitte, çarşıda, pazarda… her yerde yankılanır.

Ehl-i Küfür ise dokunduğu her varlığa ab-ı hayat olan, hasta gönüllere şifa, kuru ve çorak gönüllere yağmur olan bu ebedi mucizenin etkisi, büyüsü, nuru karşısında hırçınlaştıkça hırçınlaşmakta…

Ramazan ayı, Kur’an sedasının ulaştığı her bir bitki, oda, dağ, taş, ağaç, kurt, kuş, böcek, bebek, ümmi, genç, yaşlı, hasta, günahkâr, melek, cin, hatta büsbütün şeytanlaşmamış, şöyle ve böyle az buçuk hayat emaresi bulunan bütün gönüller için Hz. İsa’nın ölüleri dirilten iksirinden daha etkili ve yetkili bir mucize iksirinin sunulduğu bir aydır.

Hele hele bu mucizeli iksir bir Hz. Ebubekr vâri bir seda ve gönülde tecelli ediyorsa,  Ebu Cehiller dahi gizliden gizliye kulak verecek ve inanmasalar da bu mucize karşısında lâl kesilip; kendi köksüz, mesnetsiz, saman alevini andıracak küfür ve tuğyanları hususunda O’nun göz kamaştırıcı, gönüllere inşirah veren iksiri karşısında hayıflanacak, kendilerinin iddia ettikleri ve savundukları ideoloji ve düşüncelerinin köksüzlüğü, soysuzluğu karşısında hüzne, ümitsizliğe kapılacaklardır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI