Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Siyaset 30 Temmuz 2014 - 22:11 Yorum: 0

Mührü doğru yere basarsanız geleceğinizi değiştirirsiniz

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, kadınlardan oy pusulasındaki fotoğraflara iyi bakmalarını isteyerek, "Sizler kadınlar olarak o mührü doğru yere basarsanız, geleceğinizi değiştirirsiniz" dedi.

Mührü doğru yere basarsanız geleceğinizi değiştirirsiniz

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kadınlardan oy pusulasındaki fotoğraflara iyi bakmalarını isteyerek, 'Hangi anlayış sizi özgürleştirir? Hangi anlayış sizi gerçekten de kalıcı bir eşitliğe doğru götürür? Sizler kadınlar şekilde o mührü doğru yere basarsanız, geleceğinizi değiştirirsiniz' dedi. 

Demirtaş, Beşiktaş Maçka Parkı'nda kendisine destek verici bayanların organize ettiği 'Kadın Buluşması'ndaki konuşmasında, bayanların yürüttüğü mücadelenin toplumun bütün kesimleri için özgürlük ortamının gelişmesini sağladığını söyledi. 

AK Parti'nin, bu mücadele sonucunda ortaya çıkan 'özgürlük birikimi'ni adeta 'çarçur' ettiğini savunan Demirtaş, 'Bugün AKP, işte her birinizin ve bizlerin, beraber yarattığı bu özgürlük sahasında, pervasızca ve bu değerleri yaratanı bulunmamakta sayarak top oynuyor. Bizim, bin bir emekle yetiştirdiğimiz bu çiçekleri eze eze, kıymetini bilmeden, her birimizi bulunmamakta sayarak, sanki kendisi darbeye karşı 12 Eylül'den beri büyük bir direniş sergiledi de 2002'de bunun sonucunda iktidara gelmiş gibi, bütün direnişleri bulunmamakta sayarak, bütün o emekleri bulunmamakta sayarak çarçur ediyor' dedi. 

Türkiye'yi 12 yıldır yöneten AK Parti'nin kadınlardan da ciddi oranda oy aldığını kaydeden Demirtaş, bunda muhalefetin kendisini topluma iyi anlatamamasının payı olduğunu anlatım etti. 

AK Parti'nin, kadınların içine düştüğü durumu istismar ettiğini savunan Demirtaş, şöyle konuştu:

'Kadının içine düştüğü, düşürüldüğü durumu o kadar muazzam bir biçimde istismar etmeyi başarıyor ki, kadının yoksulluğunu, emekçiliğini, sömürülüyor olmasını, o kadar iyi istismar ediyor ki... Türkiye Cumhuriyeti tarihinde istismar meselesinde bundan daha başarılı bir iktidar çıkmadı. Şiddete karşıymış benzeri görünür fakat kendisi kadına yönelik en büyük şiddeti uygular. Kadın emeğinin sömürülmesine karşıymış benzeri görünür fakat kadını tırnak arasında dilenci şekilde gören bir devlet sosyal politikası uygular. Yardımları yalnızca kadını teslim almak için, 'AKP'ye oy vermezseniz, size verdiğiniz 3 kuruşu da keseriz' mantığıyla rehin alarak kullanıyor. Bizler buna karşı iyi mücadele edemedik. Bu yüzden bu düzeyde oy alıyorlar, yok ise buradan yola çıkarak halkı, kadınları, emekçileri, AKP'ye oy verenleri suçlamanın manası yok. Düşman benzeri görmenin hiç manası yok. Biz de yani 'AKP'ye oy verici kadınlar, MHP'ye, CHP'ye oy verici kadınlar ve beyler düşmandır ve bizim karşı cephemizde yer alıyorlar' diye düşünürsek en büyük hataya düşeriz.'

'Ortaya bakarken bir defa daha düşünün' 

Kadının kendi kimliğiyle toplumda mevcut olmasının önünde kimsenin duramayacağını belirten Demirtaş, kadınlara şöyle seslendi:

'Türkiyeli, Kürdistanlı bütün kadınlar, oy eda kabinine girdiğinde, bir defa daha kararı ne olursa olsun gözden geçirmek üzere üç fotoğrafa da dikkatli bakmalıdır. Her fotoğrafın neyi temsil ettiğini bir defa daha hatırlamalıdır. Bir bayan için, o fotoğrafın arkasındaki birikim nedir, ona bakmalıdır. O fotoğrafın arkasındaki değerler nedir? Üç insandan ibaret değil o oy pusulası. Her birinin arkasında bir geçmiş var. Kimi kadını bulunmamakta etmek üzere, bazen kadını onursuzlaştırmak üzere, kimliksizleştirme üzerine bir politika yürütmüştür. Kimi bayan umurunda değil, bayan onun için metadır. Sadece erkeğin kulu kölesi olacak, erkeğe çocuk doğuracak, toplumda kimliksiz, onursuz yetişecek bir yaratıktır. İki fotoğrafa dikkatli bakın, ortaya bakarken bir defa daha düşünün. Evinde, ev kadını şekilde emeğini evine harcayan kadın! Evinden dışarı çıkmak için, balkondan, pencereden bakabilmek için kocasından izin almak durumunda olan kadınlar! Sabah, daha karanlıkta tarlaya, bağa bahçeye gidip de evin bütün işini, gücünü omuzunda taşımasına karşın düğünde giyebileceği kıyafeti olmayan kadınlar! O fotoğraflara iyi bakın. Hangi anlayış sizi özgürleştirir? Hangi anlayış sizi gerçekten de kalıcı bir eşitliğe doğru götürür? Sizler kadınlar şekilde o mührü doğru yere basarsanız, geleceğinizi değiştirirsiniz.' 

'Öyle bir kahkaha atsınlar ki...' 

Farklı kimliklerden bayanların uzun yıllar mücadele yürüttüğünü kaydeden Demirtaş, 'Onlar şimdi o mücadele birikimlerini geçici şekilde bana emanet ettiler. Ben onların mücadele birikimlerini temsil ediyorum. Onları yanıltmak istemiyorum. Bütün kadınlar, kadınlara oy versin istiyorum. Kadın özgürlük mücadelesine oy vererek 'Biz bu ülkede varız, cumhurbaşkanını biz belirleriz' desinler. Öylesine bir kahkaha atsınlar ki, bir daha da kadınlara lisan uzatacak cesareti bulamasınlar. Seçim günü bunun büyük bir fırsatıdır işte' dedi. 

Halkın devleti yöneten koltuklara bugüne kadar oturmadığını ileri süren Demirtaş, 'Oysa devleti mevcut eden de, kuran da, devletin parasını, maaşını verici de, ona yetkiyi verici de biziz. Halkız, yani yerde oturanlarız. Şimdi yerde oturanlar, o koltuğu arka alsınlar istiyoruz. Devletin 1 numaralı koltuğundan başlayarak, 2 numaralı Başbakanlık koltuğunu 3, numaralı Meclis Başkanlığı koltuğunu, sonra parlamentoda en az yüzde 50 bayan koltuğuyla parlamento koltuğuna oturalım istiyoruz' ifadelerini kullandı. 

'Birlikte yaşamak istiyoruz...' 

Soruları da cevap veren Demirtaş, 'Her Kürt kadınının gönlünde bir Kürdistan gerçeği vardır. Cumhurbaşkanı seçilirseniz Kürdistan konusuna nasıl bir parantez getireceksiniz?' sorusuna, şu karşılığı verdi:

'Her halkın, her ulusun kendi kaderini atama hakkı vardır. Türkiye'deki Kürtler de bu biçimde kendi kaderlerini tayin ediyorlar. Yani beraber yaşama, kendi kimliğini inkar etmeden, ana dilinde eğitim yaparak, yönetime katılarak, anavatanı inkar edilmeden, tarihi, kültürü bulunmamakta sayılmadan o topraklarda özgürce yaşıyorsa ille bir hudut çizmek gerekmiyor. Eğer bunu başaramıyorsa bir halk, bu kadar isteğe rağmen, bu kadar sulh eli uzatmasına rağmen, o el ısrarla havada kalıyorsa, reddediliyorsa, 'hayır biz bu eli tutmayacağız ve bu eli kıracağız' deniliyorsa, o süre her halkın kendi kaderini atama hakkı vardır. Şimdi işte biz, kendi kaderimizi atama hakkımızı bütün ezilenlerle bir arada yaşama halinde tecelli ettiriyoruz. Bu bizim için bir ilkesel duruş, arayıştır fakat dediğim benzeri bir cumhurbaşkanının bir halkın kaderini bağlama hakkı, yetkisi yoktur. Biz bunun peşinde koşuyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Adaylığım, bunun çağrısıdır. Adaylığım, Kürt halkının beraber yaşama isteğinin somut göstergesidir. Biz bu ülkede, memleket bölünmeden bir arada yaşayalım diye bu çalışmayı, mücadeleyi yürütüyoruz. Eğer bu kabul görmüyor, Kürtler de hür olamıyorsa, bu biçimde de yaşamasına, beraber yaşayarak da eşit adil bir hayat öngörülmüyorsa bu Kürtlerin yine oturup tartışacağı bir süreci gerektirir.'

Tüm bu nedenlerle cumhurbaşkanı seçiminin herkes açısından büyük bir fırsat olduğunu kaydeden Demirtaş, 'Kürtler nebati ki diğer coğrafyalarda, Kürdistan'ın diğer parçalarında müstakil memleket de kurabilirler. Bu Kürtlerin hakkıdır. Ben bir cumhurbaşkanı adayı şekilde seçilirsem, mesela Güney Kürdistan bağımsızlığını ilan eder, referandumla bunu hayata geçirirse, bir cumhurbaşkanı şekilde tam olarak Kürdistan'ın tanınmasından ve ilişki kurulmasından yana politika izlenmesini savunurum' diye konuştu.  

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de AK Parti Hükümeti'nin bayan politikasının, 'kadınlar çocuk yapsınlar, yemek yapsınlar, evde kalsınlar' olduğunu ileri sürerek, 'Biz de buradan onlara deriz ki fazla fazla beklersiniz. Sokakta olacağız, bölgelerde olacağız, meydanda olacağız, her yerde olacağız. Biz yaşamı yine kuracağız' ifadelerini kullandı. 

Muhabir: Etem Geylan

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber