Muş Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürlerine yönelik hazırlık toplantısı düzenlendi.

Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen toplantıya Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, şube müdürleri ve okul müdürleri katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, TEOG sonuçlarına değindi. Türkiye ortalamasına 1,5 puan yaklaşmanın önemli olduğunu ifade eden Cevdet Arslan, bu yükselişin devam etmesi gerektiğini kaydetti. Muş'un eğitim açısından hak ettiği yerde olmadığını dile getiren Arslan, "İnşallah bu çalışmalarımız devam edecek ve daha iyi sonuçlar alacağımızı inanıyorum. Çünkü dezavantajlarımız çok ama avantajlarımız da var" dedi.

Eğitimde inanmanın başarmanın yarısı olduğunu ifade eden Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sabahın ilk ışıklarıyla besmeleyle okulunu açan bir okul müdürü orda mutlaka sonuç alır. Bu inancımızı çalışarak, gayret göstererek yapmamız lazım. Gördüğünüz gibi çalıştığımız zaman çok önemli sonuçlar alıyoruz. Eğitimde en büyük başarı moral ve motivasyondur. Binayı yaşatan nefestir. İnsanlar gayret ettiği zaman mutlak suretle iyi sonuç alacaktır. Yoksa çok güzel bina da yapacaksınız ama oradaki nefesiniz yetmiyorsa, orada çalışan gayret göstermiyorsa, orada sonuç alamazsınız. Biz imkanlarımız ölçüsünde okullarımızdaki fiziki şartlarını iyileştirmeye çalışıyoruz."

Çocukların iyi şartlarda okuması gerektiğinin altını çizen Arslan, "Bugün Muş'a baktığımızda 5 bin dolayında derslik son 10 yılda yapılmış. Tabi ki eksikliklerimiz var ama şu anda 7-8 milyon liralık onarım çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Çocukların iyi bir eğitimden geçmemesi halinde birilerinin etkisine gireceğini söyleyen Arslan, "Bu bütün kurumlar için geçerlidir. Her kurum kendi işini yaptığı zaman bu ülkede huzur da olur güven de olur, her türlü sıkıntılar çözülür. Yeter ki herkes kendi işine ciddi bir şekilde sahip çıksın. Bu çalışmaların yanından çocuklarımıza sosyal ve kültürel alanda gelişimini sağlamamız lazım. Eğer çocuklarımız bireysel olarak kendi sosyal alanda tamamlamadığı; aktif, heyecanlı, topluma uyumlu bir birey olmadığı zaman başkalarının oyuncağı olabilir. O doktor olur, profesör olur, general olur ama okyanus ötesinde sümüklü bir hocanın etkisinde kalır veya dağda gezen komünistlerin etkisinde kalır ve dağa gider. Çocuklarımıza bu duyguları vermemiz lazım. Devletimizin, milletimizin kadrini, kıymetini bilecek, vatanına, milletine, bayrağına faydalı bireyler olması için çocukları kültürel anlamında da kendini geliştirmesi lazım" ifadelerini kullandı.

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.