İZMİR (AA) - İzmir'de doğuştan kronik böbrek hastası 5 yaşındaki Toprak Su, doğum gününden 1 gün önce annesinin verdiği böbreğin nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. 

İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören 5 yaşındaki Toprak Su, annesinin bağışladığı böbrekle doğduğu günden itibaren yaşamını riske sokan hastalıktan kurtuldu. 

Böbrekleri işlevini görmediği için her gün 9 saat süreyle periton diyalizine bağlı olarak yaşamak zorunda kalan Toprak'a, 5. doğum gününden 1 gün önce Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde Op. Dr. Cezmi Karaca’nın başkanlığındaki ekip tarafından yapılan operasyonla annesinde alınan böbrek nakledildi. 

Başarılı geçen operasyonun ardından sağlığına kavuşan Toprak, hastaneden taburcu edildi. 

Oğluna doğum günü hediyesi olarak "ikinci kez yaşam veren" anne Gülten Su, yaptığı açıklamada, oğlunun sağlığına kavuşmasından dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: 

"Oğluma en güzel en büyük doğum günü hediyesini verdim, Toprak diyalizden kurtulduğu için çok mutluyum, doğduğundan bu yana çok büyük sıkıntılar çektik.  Diyaliz süreci çok sıkıntılı ve zordu. Organ nakli bekleyen çok hasta var, herkesin canlı verici şansı olmuyor, bu nedenle herkes organ bağışında bulunmalı." 

Toprak’ın kronik böbrek hastalığı tedavisini yürüten doktoru Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloğu Doç. Dr. Önder Yavaşcan da organ bağışının önemine işaret etti. 

Türk Nefroloji Derneği'nin verilerine göre, Türkiye'de 2013 yılında yaklaşık 10 bin yeni hastaya diyaliz tedavisine başlandığını ve diyaliz hastası sayısının yaklaşık 60 bin civarına ulaştığını belirten Yavaşçan, şöyle konuştu:

"Canlıdan nakil konusunda herkes Toprak kadar şanslı olamayabiliyor. Türkiye'de 2013 yılında sadece 694 hastaya böbrek nakli yapılabildi ve nakil sırasında bekleyen 8 bin hasta maalesef yaşamını kaybetti. Bunun en önemli nedeni yeterli sayıda organ bağışı yapılmamasıdır. Umarım bağış oranları artar ve bu rakamları telaffuz etmek zorunda kalmayız."