ŞANLIURFA

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Şanlıurfa Valiliğini ziyaretinde, tatil fırsatı buldukları zaman Avrupa'ya değil vatandaşlarla kucaklaşmak ve genel tabloyu görmek amacıyla bölge illerine geldiklerini söyledi.

Başlatılan çözüm süreciyle bölgede ciddi bir normalleşme süreci yaşandığını aktaran Akdoğan, "Son yaşadığımız 6-8 Ekim olayları bildiğiniz gibi bir türbülans meydana getirmiş, olumlu gidişata sekte vurmuştu. Daha sonra sürecin tekrar ivme kazanmasıyla bölgede gerçekten ciddi bir normalleşme yaşandığını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Akdoğan, Türkiye'deki normalleşmenin öncelikle insanların huzuru, güvenliği ve çocukların istikbali için çok büyük önem taşıdığına işaret etti.

Bölgenin her anlamda gelişmesinden büyük memnuniyet duyduklarının altını çizen Akdoğan, yılların birikimiyle meselelerin iç içe girdiğini, terörün de bunlardan biri olduğunu ifade etti.

Göreve geldikleri andan itibaren bölgeyi kalkındırmak için ciddi yatırım seferberliği başlattıklarını anlatan Akdoğan, şöyle konuştu:

"Geri kalmışlığın devre dışı kalması ve bölgeler arasındaki farkların giderilebilmesi için gayret gösterdik. Bu kapsamda bölgenin kalkınması için önemli yatırımlar yapıldı. İnsanımızı kucaklamak için de hizmet seferberliği başlatıldı. Yatırımların yanında temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için de çok ciddi demokratikleşme reformları hayata geçirildi. Bölgenin kalkınması, insanımızın refahı, huzuru ve topyekun bu biriken sorunların çözülmesi için çok ciddi bir çaba içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. İnsanımızın umudu yeşerdikçe doğrusu bizim de sevincimiz, memnuniyetimiz artıyor."

"Geleceğe odaklanmamız gerekiyor"

Akdoğan, normalleşmenin insanların geleceğe daha aydınlık ve umutla bakmasına neden olduğunu dile getirdi.

Bir gazetecinin, Kandil'in çözüm sürecine ilişkin açıklamalarını hatırlatması üzerine Akdoğan, "Onun bunun ne dediğinin bir önemi yok. Bizim ne dediğimizin önemi var. Yani sağdan soldan her yapılan açıklamayı muhatap alarak cevap vermek de doğru değil. Vatandaşlarımız hükümeti takip etsinler, meşru siyaset kurumunun ne dediğine baksınlar" değerlendirmesinde bulundu.

Zaman zaman günü kavrayamayan, zamanın ruhunu anlayamayan birtakım açıklamaların yapılabildiğini vurgulayan Akdoğan, geçmişe takılıp kalmanın bir anlamanın olmadığını belirtti.

Artık umutların yeşertilmesi gerektiğini ifade eden Akdoğan, "Her sabah düne uyananlar bugünü yakalayamaz. 10 binlerce insan hayatını kaybetti. Bunlar bizim insanlarımız, bu yüzden geleceğe odaklanmamız gerekiyor. Nihai çözüme ulaşmak için herkesin sorumlu davranması, yapıcı katkıda bulunması gerekiyor. Dolayısıyla bu süreci sağduyuyla devam ettirmemiz lazım" şeklinde konuştu.

Abdülkadir Badıllı'nın vefatı

Akdoğan, hayatını kaybeden Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Abdülkadir Badıllı'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Ankara'da vefat eden Badıllı'nın Şanlıurfa'da toprağa verileceğini hatırlatan Akdoğan, "Ailesinin, cenazesini Balıklıgöl ya da Ulu Cami civarına defnedilmesi için bir talebi oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuyla ilgili talimatta bulundu. Bu çerçevede gerekli düzenleme yapılacak. İnşallah cenazeye ben de katılacağım" dedi.

"Rotayı millet çizer"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Toplumun kabul etmeyeceği herhangi bir adımı atmayız. Rotayı millet çiziyor. Süreci de milletimizin rızasına uygun bir şekilde nihai sonuca ulaştırmak için yürütüyoruz" dedi.

Akdoğan, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç'i ziyaretinde, Halep'e bağlı Kobani'de (Ayn el Arap) terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt grupları arasındaki çatışmalar nedeniyle yaklaşık 200 bin kişinin Türkiye'ye sığındığını anımsattı.

Misafirlere kucak açan Şanlıurfalıların büyük bir fedakarlık ortaya koyduğunu vurgulayan Akdoğan, devletin de Suriyeli Kürtler için tüm imkanlarını seferber ettiğini söyledi.

Akdoğan, tüm olumsuzluklara rağmen sığınmacılara sahip çıkıldığını dile getirdi.

Devlet kurumlarının ilk günden itibaren çok ciddi bir çaba ortaya koyduğunu hatırlatan Akdoğan, "Birçok olumsuzluğa ve engellemelere rağmen, hangi etnik köken ve mezhepten olduğunu sorgulamadan gelenlere sadece insan oldukları için sahip çıktık" diye konuştu.

''Muhteva üzerinde çalışılıyor''

Çözüm sürecine de değinen Akdoğan, çalışmaların bölgede ciddi bir umut atmosferi oluşturduğunu ve halkın da konuyu yakından takip ettiğini vurguladı.

Süreçte toplumsal desteğin büyük önem taşıdığına işaret eden Akdoğan, toplumun kabulü ve rızasına da büyük önem verdiklerini söyledi.

Yılların birikimi olan bu sorunun çözülmesi için bugüne kadar çok çaba gösterdikleri anlatan Akdoğan, şöyle konuştu:

''Toplumun kabul etmeyeceği herhangi bir adımı atmayız. Rotayı millet çiziyor. Süreci de milletimizin rızasına uygun bir şekilde nihai sonuca ulaştırmak için yürütüyoruz. Başbakanımızın dediği gibi 'olumlu bir noktaya ulaşmış durumdayız'. Şu anda usul ve yöntemde varılan mutabakatla muhteva üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bu süreç akşamdan sabaha çözülecek bir sorun değil. Bugüne kadar çok çaba gösterdik, demokrasi paketleri geçirdik, büyük yatırımlar yaptık. Bundan sonra nihai çözüme ulaşmak gerekiyor. Bu yeni süreçte iki parametreyi çok önemsiyoruz. Birincisi kamu düzeni ve güvenliği, ikincisi de bölgedeki bütün aktör, vakıf, dernek, parti, sivil toplum kuruluşları yani söyleyeceği sözü olan herkesin sürecin paydaş ve muhatabı olmasıdır."

Akdoğan, bölge halkının temel hak ve özgürlüklerini pazarlık konusu yapmadıklarının altını çizdi.

Meseleyi bölge insanı ve tüm aktörlerle konuşmaya devam ettiklerini belirten Akdoğan, "Ama diğer İmralı süreci onun ayrı bir bağlamı var. Elbette elinde silah olan bir örgüt var ve bu meselenin çözülmesi için de birtakım temaslar yapılıyor" ifadelerini kullandı.

Bu arada Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden vefat eden Abdülkadir Badıllı'nın belediyeye gelen yakınlarına başsağlığı dileklerini iletti.