AFYONKARAHİSAR (AA) - Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin, "Türk, Kürt, Çerkez vesaire ayrımı yoktur, hepimiz tek bir millet, tek vatan, tek bayrak olarak hep birlikte kardeşiz, bu kardeşliği pekiştirmek için bunların da bu unsurların da silah bırakması şarttır" dedi.

Bakan Eroğlu, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı ziyaretinde yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin çok önemli olduğunu söyledi.

PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin düşüncelerini açıklayan Eroğlu, "Silah bırakmaları lazım. Neticede biz bütün vatandaşlarımızı seviyoruz, 78 milyon vatandaşımızı kucaklıyoruz, onların hak ve hürriyetlerini, özgürlüklerini korumak için hükümet olarak elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Bütün açılımları gerçekleştirdik, şu anda Kürtçe televizyon var. Özellikle her türlü imkanları sağladık. Dolayısıyla onların da silah bırakmaları gerekir. Çünkü neticede mademki birlik, beraberlik, kardeşliği daha da pekiştireceğiz, bunu gerçekleştirmemiz gerekir" diye konuştu.

"Kürtle Türk kardeştir, bunu bozan kalleştir" deyişini aktaran Eroğlu, şöyle devam etti:

"Netice itibariyle biliyorsunuz, bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşadık, ayrım da yoktur aslında. Biliyorsunuz Kürt-Türk cumhurbaşkanları, genelkurmay başkanları, bakanlar vardır. Şu anda bile kabinede var. Türk, Kürt, Çerkez vesaire ayrımı yoktur, hepimiz tek bir millet, tek vatan, tek bayrak olarak hep birlikte kardeşiz, bu kardeşliği pekiştirmek için bunların da bu unsurların da silah bırakması şarttır."

- İç Güvenlik Paketi

Eroğlu, devletin otoritesini korumak için Polis, Vazife ve Salahiyet Kanunu konusunda bir çalışma yapıldığını,  muhalefetin bunu engellemek istediğini ifade etti. 

"Biz milletin huzuru, emniyeti, malı, canı, ırzı, namusunu korumak için bunları yapıyoruz. Polis bunun için var" diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

"Biz Avrupa standartlarından daha kötü bir durumda değiliz. Dünyanın her yerinde molotof atmak büyük bir cezadır. Molotof dediğinizin el bombasından farkı yoktur. Nitekim otobüse attılar, orada kaç kişi hayatını kaybetti. Polisin özellikle gözaltına alma süresi gibi hususlar, emniyet teşkilatında piramit tersine dönmüş, onun yeniden yapılandırılması gibi konularda gerçekten çok ciddi bir çalışma yapıldı. Ama nedense muhalefet buna karşı çıkıyor. Allah nasip ederse şu ana kadar 35-40 madde geçti. Bunu devam ederek geçireceğiz."

- "Büyük harpler bazen küçük bir kıvılcımdan çıkar"

"Şah Fırat Operasyonu"na ilişkin de açıklamada bulunan Eroğlu, Süleyman Şah Türbesi'ni tahkim eden bir kişi olduğunu, söz konusu türbeye gittiğini anlattı. 

"Ama şimdi oranın etrafı kuşatılmış, birisi ateş edecek, oradaki kahraman askerlerimizi öldürecek, haydi büyük bir şey" diyen Eroğlu, büyük harplerin, bazen küçük bir kıvılcımdan çıktığını, nitekim cihan harbinin de Saraybosna'daki köprüden geçerken bir prensin öldürülmesi ile çıktığını anımsattı. 

Suriye'deki türbenin iki defa yerinin değiştirildiğini, ikincide ise barajın kenarında, çok enteresan bir yerde kaldığını dile getiren Eroğlu, orayı sulardan korumak için tahkimat yaptıklarını, güzelleştirdiklerini ifade etti. 

- "Türkiye'yi muhtemel büyük bir beladan kurtardık"

Süleyman Şah Türbesi'nin şimdi yine Suriye toprağında emniyetli bir yere taşındığını belirten Eroğlu, şöyle konuştu: 

"Aslında bu, büyük bir başarı hikayesi. Kimsenin burnu kanamadan, Allah rahmet eylesin, kaza neticesinde bir astsubayımız şehit düştü. Onun dışında Türkiye'yi muhtemel büyük bir beladan kurtardık. Bunu tarih şuuru, vizyonu olmayan, tarihi bilmeyen insanlar takdir edemez ama hükümetimiz bunu dört dörtlük düşündü karar verdi, en uygun zamanda en uygun şekilde hiç kimseden izin almadan, sadece haber vererek gereğini yaptı. Büyük Türkiye bu işte. Vatanseverlik budur işte. vatanseverlik oradaki askerlerimizin ayağına bir diken batmaması için her türlü tedbiri almaktır. Vatanseverlik, IMF karşısında el pençe durmak değildir. Vatanseverlik, milliyetçilik kendi harp gemisini, uçağını, atak helikopterlerini, piyade tüfeğini yapmak,  uzayda, 'biz de varız' demektir, uzaya Göktürk uydusunu göndermektir. Çok daha güçlü büyük bir Türkiye'yi kurmaktır."