Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Siyaset 14 Eylül 2014 - 17:35 Yorum: 0

Osmanlı tarihinden çıkaracağımız dersler var

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Günümüzde varlığımızı devam ettirebilmemiz için çıkaracağımız dersler ve alacağımız ibret, Osmanlı tarihinin doğru bir analizine ihtiyaç göstermektedir" dedi.

Osmanlı tarihinden çıkaracağımız dersler var

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Günümüzde varlığımızı devam ettirebilmemiz için çıkaracağımız dersler ve alacağımız ibret, Osmanlı tarihinin doğru bir analizine gereksinim göstermektedir' dedi

Bahçeli, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen 733. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nde yaptığı konuşmada, Söğüt'ün beylikten imparatorluğa giden muazzam ayağa kalkışın ve stratejik hamlenin devinim ve karar merkezi olduğunu kaydetti.

Bu toprakların Türk'ün asırlardır sürdürdüğü hükümranlığın filizlendiği ve boy attığı cevherin adı olduğunu anlatım eden Bahçeli, şöyle konuştu:

'Aziz ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır. 730 sene öncelikle Türkmen ruhundan doğan muhteşem uyanış bilahare fütuhat şuuruyla beslenmiş ve insanlık tarihine cihet verecek bir zirveye tırmanmıştır. Söğüt'te zamanın akışını değiştirecek, dengeleri yeni baştan kuracak yankısı ve yansıması uzun yıllar geçmeyecek kutlu bir irade belini doğrultmuş, asırlara Türk mührünü vurmak için ileri atılmıştır. Söğüt, atalarımızın sahip oldukları Türk kültür ve ülke mirasının daha da ileri taşınmasına beşiklik yapmıştır. Burada mazlumlara ümit olan, zalimlere korku salan ulaştığı her yerde adaleti hakim kılan, cihan devletimizin sütunları dikilmiştir. Bu topraklarda temsil edilerek Ertuğrul neslinde değerini bulan ve çekim merkezi durumuna gelen yüksek İdare anlayışı insanlığın kaderine istikamet çizmiştir. Cihan devletimizin yeşermesinde ve yerleşmesinde, kılıç gücü kadar aklın rehberliği, imanın gücü, insaniyete saygı, adalete bağlılık, vicdanlı tutum, hoşgörüyle ortak kucaklayıcı politikalar belirleyici olmuştur.

Yurt tutulan topraklarda hem kalıcı olabilmek hem de istikrarlı büyüyebilmek için sabırla ve şuurla, sosyal, ekonomik ve kültürel buluşma çabaları yürütülmüştür. 400 çadırlık bir Türkmen topluluğunun kurduğu beyliği 624 yıllık kudretli bir imparatorluğa dönüştürmesinin özende yatan giz da burada, bu beşeri kaynaşma ve milletleşme sürecinde aranmalıdır. Ertuğrul ocağı önceki dönemlerin kısır kavgalarından, kardeşler arasındaki husumetlerden ders çıkartmıştır. Didişerek, çekişerek, bölünerek, ayrışarak, kamplaşarak iri devletlere ulaşılamayacağının farkına varmıştır.'

'Bugünkü varlığımızın kökünden zemini hazırlanmıştır'

 Bahçeli, bütünleştirici anlayışın, birliği ve dirliği bozulmuş bulunan Anadolu coğrafyasından gövde bulan bir uç beyliğinden devir açıp, devir kapatılan bir imparatorluğa ulaşılmayı temin ettiğini vurguladı.

Aklın, öngörünün ve ulusal şuurun, imparatorluk unsurlarının benzer gayeye yönlendirilmesinin, imrenilecek bir mücadele, gerçekçi bir cesaret ve hala dillerde olan adaletli yönetimin en az harp meydanları kadar kalıcı ve etkili neticeler doğurduğunu izah eden Bahçeli, şöyle devam etti:

'Günümüzde varlığımızı devam ettirebilmek için çıkaracağımız dersler ve alacağımız ibret, Osmanlı tarihinin doğru bir analizine gereksinim göstermektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun fazla fazla sayıda inanç ve toplumu, sevk ve yetinme becerisini idrak etmeden yapılacak her yorum, bu devletin mirasçısı, cumhuriyetimizi yıkımı götürecek tehlikelere ortam açacaktır. 6 yüzyıl devam eden bir imparatorluğun mevcudiyetindeki temel farklılıkları kaşıyan değil birleştiren, ayrılıkları kışkırtan değil bütünleştiren, kimlikleri tahrik eden değil ulus kimliğinde barındıran, birliği ve düzeni bozmak isteyene ise dersini verici İdare anlayışıdır. Bu yolla ceddimiz ulusal kimliğin yoğrulduğu yüzyıllar arasında milletimizi her çeşitli tahribattan kurtarmış ve bugünkü varlığımızın kökünden zeminini hazırlamıştır. Üç kıtaya yayılan hükümranlığın sırrı da bu milletleşme halinde aranmalıdır. 

Birilerini iddia ettiği ve savunduğu gibi, Osmanlı Devleti hüviyet oluşturamamış, tesadüfen bir araya gelmiş, alt kültürlerin dağınık ve sorumsuz yetinme merkezi değildir. Aksine tarihin derinliklerinden gelen Türk ülke ve İdare geleneğinin zirveye yüklemiş bir devamıdır. Asırlarca devam eden hükümranlığımız temeli ulus olma bilincinde saklıdır. Bu beşeri zenginlik, bu beşeri deha ve kuvvet, fetihlerinin hakimiyetinin enerjisi ve motivasyonu olmuştur. Osmanlı her görüşe ebedi kucak açan, her tahribe sıcak bakan, ilkesiz ve omurgasız bir ülke değildir. Koyduğu kural ve adalet ölçülere uyması şartıyla yönettiği tebaası vardır.'

'Söğüt yolundan dönüş olmayacaktır'

Bahçeli, Söğüt ocağının bürokraside, idarede kullandığı ve merkezinde Türkçe'nin yer aldığı resmi bir yazışma dili ve münasebetler ağının bulunduğunu bildirdi.

Cihan imparatorluğunun milletin bölünmesine, yönetimin zayıflamasına yol açacak tüm gelişmeler karşısında neler yaptığının ve nasıl savaş verdiğinin ibret sayfalarının tarihin akışında aleni görülebileceğine yer veren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kimlik arayışlarının ve farklılıkların tahrikiyle koskoca bir imparatorluğumuzun nasıl bir küçülme yaşadığı sonunda asli öğe bulunan Türk milletine şu anki coğrafyasına döndüğü acıklı deneyimlerle bilinmektedir. Bin yılda oluşan ulusal varlığımızın aleyhine faal durumda bulunanların çıkarlarını ve zihniyetlerini bir defa daha gözden geçirmeleri Söğüt emanetine sadakatın gereğidir. İşte, 733 sene öncelikle imparatorluk destanı için kolları sıvayanların torunlar buradadır. Çok şükür ki Türkmenlik burada hala yaşamaktadır, hala Türkçe herkesin dilinde ve gönlündedir. Türk kültürü benzer Ertuğrul ocağında yer aldığı bu şeklinde ruhumuzda taşınmaktadır. Hayme Ana'nın hayır duası, Dursun Fakıh'ın irşatı, Şeyh Edebali'nin irfan ve maneviyatı sizlerle geleceğe uzanmaktadır. Söğüt bir kuruluşun adıysa Ankara, kurtuluşun, bir dirilişin, yeni baştan doğrulmanın eskimeyecek adıdır. Söğüt yolundan, düşünden, faziletinden geriye dönüş, geriye kıvrılış yoktur, olmayacaktır. Türk milletini öz yurdunda etken bir topluluk durumuna indirgeyip, kavimiyetçi körlükten kurtulamayanların Türkmen ruhumun beylikten imparatorluğa götüren kucaklayıcım ulusal siyaseti anlaması mümkündür değildir.

Bütün olumsuzluklara rağmen dün Söğüt toprağında filizlenip, imparatorluğa dönüşen ulusal kudret bugün gene sizlerin tertemiz gönüllerinizde yaşamaya devam etmektedir. Türkiye, sizlere emanettir. Türk milletinin geleceği devamlı yenilenen ve bizlerin pusulası bulunan Söğüt anlayışıyla güvence altında olacaktır. Türk milletini ayrışmasına sebep olacak nifak tohumları, ulus varlığında asla kök tutamayacaktır. Milletimizin tertemiz evlatları yurdumuz arasında ayrık otlarının yetip bitmesine izin vermeyecektir.' 

Muhabir: Deniz Açık

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber