Seyran Park
Refah Partisi
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Sami Er
Sumru Çelikcan

Otobüste ki çıldırma anı

04 Şubat 2010 - 00:41 Yorum: 5

                                      OTOBÜSTEKİ ÇILDIRMA ANI…                                                                        

Belediye otobüslerinin sıkışıklığından hemen, hemen herkes şikâyetçidir, herkesin bununla alakalı diyecek bir iki çift lafı vardır herhalde…                                                                                                  

Otobüse binmek zorunda olanlar kadar, binmeyenlerinde dışarıdan bakarken bile fikir sahibi oldukları bir konu…                                                                                                                                             

Çocuk, genç, yaşlı, hasta, hamile herkesin bindiği bir toplu taşıma aracı belediye otobüsleri. Nasıl olurda insan canı bu kadar önemsiz olur diye düşünmekten kendimi alamadım yaşadığım olaydan sonra ve sizlerle paylaşmak istedim.                               

Otobüs kapalı çarşı karşısında ki durakta durdu. Herkes teker teker binmeye başladı. Bir kısmı oturabildi, bir kısmı ise ayakta ilerlemeye başladı. Bir müddet sonra ayakta ilerlenecek yer kalmadı otobüsün içinde. Yer kalmamasına rağmen binenlerin ardı arkası kesilmedi. Bu arada uğultular yükselmeye başladı. Sesiz mırıltılar… Bu kadarına pes, binmeyin kardeşim, boğulacaz, şoför uyuyor mu vs gibi sessizce mırıldanmalar. Ve artık had safhada bir boğulma hissi geldi herkese. Bunlar yaşanırken sessiz kalmayı tercih etim bir süre. Sadece izledim, kim ne zaman yeter diyecek diye bekledim. Şoför ne zaman kapıları kapatacak diye bekledim…

Beklediğim hiçbir şey olmadı…                                                                                                       

İnanın bahsettiğim kalabalık öyle normal bir kalabalık değil. Nefes alamaz haldeydik. Sabrımın son demlerinde bağırmaya başladım. Tabi ki öncelikli hedefim şofördü. Çünkü kapıları kapatması gerekiyordu belli bir noktadan sonra… İkinci hedefim otobüsün halini görüp de hala binmeye çalışanlardı... Üçüncü ve en önemli hedefim ise ağızlarının içinde söylenen ama sesini yükseltmekten, hakkını aramaktan çekinen insanlardı. Benim tepkimin üzerine, birçoğu evet bayan haklı diye söylenmeye başladı…                                                                                                              

Sonuç olarak o kalabalıkta yolculuk devam etti ve şoför aldırmaksızın her durakta indirdiğinden da ha fazla yolcu almaya devam etti…                                                                                        

Kâbus yolculuk sona erdiğinde, ilk işim plakayı almak oldu.                                                                             

Öncelikle MOTAŞ"ı aradım. Şikâyet etmek istediğimi belirttim. Bana başka bir numara verip, orayla görüşmemi söylediler. Aradığımda karşıma çıkan yer, hareket ve kontrol amirliğiydi. Telefona cevap veren beyefendiye otobüste yaşadıklarımızı anlatarak, yolcu sayısında her hangi bir sınırlama olup olmadığını, neden önlem alınmadığını sordum. Beyefendi beni dinledikten sonra kibarca bu durumdan kendilerinin de rahatsız olduğunu, ancak otobüsler çoğaldığında bu sıkıntıların giderilebileceğinden bahsetti. Şoförlerinde çok zor durumda kaldığından, çünkü duraklarda müşteri indirirken, dolu olmasına rağmen eğer yolcuları almazsa; belediyeye dilekçe yazarak şikâyet eden insanlar olduğundan bahsetti. Bu şikâyetler üzerine o şoförlerin maaşlarında kesinti yapıldığını, uyarı aldıklarını anlattı. Bizde emir kuluyuz, üstler ne diyorsa o oluyor. Herkes bu konuda ne yapacağını şaşırdı diye dert yakınınca, kendisine teşekkür ederek telefonu kapattım.                                        

Şimdi bu durumu kim çözecek. Bu belediye otobüslerinde ki kargaşayı kim durduracak. İnsanlarımız ne zaman hakkını aramaya başlayacak. Ne zaman birinin bağırmasını beklemeden, sesizce ağız içinde mırıldanmak yerine sesini yükseltecek, belediye bu işe ne zaman el atacak… Diye kendi kendime soruyorum…                                                                                         

Önemsiz gibi gelebilir.

Son derece önemli bir konu.

Adı üstünde toplu taşıma aracı. O kalabalıkta çok ciddi kazalar olabilir, nefes almakta güçlük çekerek ciddi rahatsızlıklar geçirenler olabilir, hatta cinnet geçirenler olabilir…                                                                                            

Öncelikle belediyenin bir an evvel bu durumla ilgilenmesini bekliyorum. Sonrasında ise herkesi hak aramaya davet ediyorum…

YAZARIN DİĞER YAZILARI