Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
08:18 Bakan Yerlikaya: “İstanbul’da düzenlenen ‘Mahzen-29’ operasyonlarında organ...08:17 İran ordusu komutanlarından Siyaveş Mihendust, “Gece meydana gelen patlama...08:16 Çizgi kitap kahramanı "Şakrak" Erzincan’da çocuklarla buluştu08:05 İstanbul’un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen...08:03 İzmir’deki silahlı kavgada yaralanan adam hayatını kaybetti08:02 Erzincan’daki maden kazasını araştırmak için mecliste komisyon kuruldu07:28 İsrail’den İran’a İHA saldırısı06:45 Tokat’ta korkutucu depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı06:06 Zorlu Holding binasına silahla ateş açıldı06:03 İzmir’de tekstil atölyesinde çıkan yangın, bitişikteki binaya da sıçradı06:01 İsrail, İran’a füze saldırısı başlattı05:03 Filistin’in BM’ye tam üyeliğini öneren karar tasarısı BM Güvenlik Konseyi’n...04:48 Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp ka...04:38 Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı04:25 Trump’a yönelik tarihi “sus payı” davasında 12 kişilik jürinin seçimi tamam...03:41 Esenler’de araç içinden havaya ateş ettiği anı sosyal medyada paylaşan şahı...02:50 Bolu’da damat dehşeti: Karısını ve kayınpederini bıçaklayarak öldürdü02:27 Ankara’da 3 aracın karıştığı zincirleme kaza: 3 yaralı02:23 İki aracın çarpıştığı kazada karı koca yaralandı02:03 Karaloğlu’nun basın açıklaması sırasında deprem oldu
Dünya 01 Eylül 2014 - 14:14 Yorum: 0

Pakistan'da krizin aktörleri: Tahir-ul Kadri ve İmran Han

Sıradışı kişilikleri ile binlerce kişiyi peşlerinden sürükleyen Tahir-ul Kadri ve İmrah Han, Pakistan'daki siyasi krizin baş aktörleri olarak öne çıkıyor.

Pakistan'da krizin aktörleri: Tahir-ul Kadri ve İmran Han

Pakistan'da muhalif liderler İmran Han ile Tahir-ul Kadri'nin Başbakan Navaz Şerif'in istifası talebiyle 14 Ağustos'ta başlattıkları hükümet karşıtı gösteriler devam ediyor.

Ordunun dün, Başbakan Şerif ile muhalefet liderlerini yaşanan krize çözüm edinebilmek için görüşmelere başlamaları çağrısı yapmasının arkasından bugün göstericiler, kimi bakanlıkların yer aldığı alanda bir yapı ile resmi televizyon kanalı PTV'nin ofisini işgal etti. Bazı televizyon çalışanlarını rehin saha göstericiler, daha sonra Kadri'nin çağrısına uyarak askerler eşliğinde binayı boşalttı.

Gösterilerin mimarları Kadri ve Han, Mayıs 2013'te Şerif'in zaferiyle sonuçlanan seçimde hile yapıldığını ileri sürerek üst üste üç defa iktidara gelen başbakanın istifa etmesini istek ediyor. 

Gösteriler Bağımsızlık Günü'nde başladı

Hükümet karşıtı gösteriler, Kadri ve Han'ın destekçilerine yaptıkları çağrıyla Bağımsızlık Günü şekilde kutlanan 14 Ağustos'ta başladı. İki liderin yandaşları, ülkenin doğusundaki Lahor kentinden başkent İslamabad'a yürüdü.

Sayıları onbinleri bulan göstericiler, İslamabad'daki parlamento binası yakınlarında kamp kurdu. Herhangi bir hadise yaşanmadan günlerce devam eden gösteriler, cumartesi günü yeni bir etaba girdi. Polisin başkentteki kırmızı bölgede yer saha hükümet binalarına yaklaşmaya çalışan göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanmak arbede çıkmasına sebep oldu. Gaz maskeleri takan göstericiler, molotofkokteyli ve taş atarak polise cevap verdi. Çatışmalarda üç şahıs yaşamını yitirdi, 70'i polis takribî 500 şahıs de yaralandı. Polis, 70'ten çok göstericiyi gözaltına aldı.

Şimdiye kadar hükümet ile muhalifler içinde yapılan görüşmelerden herhangi bir netice çıkmadı. Ordu, başkentin göstericiler ile polis içinde çıkan çatışmalar yüzünden harp bölgesine dönmesinin arkasından Başbakan Şerif ve muhalif liderlere, krizi çözmeleri için görüşmelere başlamaları çağrısında bulundu. 

Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Başbakan Şerif, istifa etmeyi reddediyor. Başbakana karşı güçlerini birleştiren ancak birbirlerini eleştirmeye de devam eden Kadri ve Han ise henüz ordunun çağrısına cevap vermedi.  

23 Haziran dönüm noktası

Pakistan'daki siyasal krizin fitili, gerçekte gösterilerin başlamasından iki ay önce, 23 Haziran'da din alimi ve Pakistan Halk Hareketi (PAT) lideri Tahir-ul Kadri'nin Kanada'dan ülkeye dönmesi ile ateşlendi.

Liderlerini karşılamak için İslamabad Havalimanı'na akın eden Kadri'nin destekçileri ile polis içinde arbede çıkmasının arkasından Kadri'yi taşıyan uçak, Lahor kentine yönlendirildi. Kadri, ülkeye dönüşünden bir gün sonra Lahor'daki parti merkezinde yaptığı matbuat toplantısında, Pakistan ordusunun Kuzey Veziristan alanında Taliban militanlarına karşı yürüttüğü 'Zarb-e Azb' operasyonunu desteklemek için her cuma miting düzenleyeceklerini belirtti. 

Haziran ayında Lahor'da polis ile parti taraftarları içinde çıkan ve 8 insanın ölümüyle sonuçlanan çatışmaları 'devlet terörü' şekilde niteleyen Kadri, halkın devrim için aşırı çok beklemeye tahammülü olmadığını ileri sürerek 'Devrim aşırı yakın' dedi.

Tahir-ul Kadri kimdir?

19 Şubat 1951’de Pakistan’ın Jhang şehrinde tıp doktoru, din alimi ve ozan bir babanın oğlu şekilde dünyaya gelen Kadri, küçük yaşta hem İslamiyet hem de Hristiyanlıkla tanıştı. Hukuk Fakültesi'nden mezun bulunan Kadri, bir vakit avukatlık yaptıktan sonra, mezun yer aldığı fakülteden doktorasını alarak 1978-1983 yılları içinde yasa eğitmeni şekilde vazife yaptı.

Urduca, Pencabi, İngilizce, Farsça ve Arapçayı iyi derecede bilen Kadri, 25 Mart 1989’da  Pakistan Halk Hareketi isimli siyasal partiyi kurdu. Partisinin, 1990 ve 1993'te genel seçimlere katılıp her ikisinde de kaybetmesi üzerine 1995'te siyasetten çekildiğini bildiren Kadri, 1999 yılında General Pervez Müşerref, Navaz Şerif hükümetini vuruş ile devirdikten sonra yapılan ilk seçime girerek milletvekili seçildi. 

2002 referandumunda Pervez Müşerref'in önde gelen savunucularından birisi bulunan Kadri, Müşerref'ten emeklerinin karşılığında en azından Din İşleri Bakanı yapılmasını beklediyse de umduğu olmadı. Bu gelişmenin ardından 29 Kasım 2004’te milletvekilliğinden istifa eden Kadri 2005’te Kanada’ya gitti. 

Kadri, Kanada'dan parti çalışanlarına hitap etmeyi sürdürdü. Avrupa, Amerika ve Ortadoğu'da yaşayan Pakistan'daki eski öğrencileri yardımı ile bir ağ kurmayı başardı ve yüksek miktarlarda nakit topladı. Büyük servet edinen Kadri, Kanada resmi makamlarının dikkatini çekmeye başladı.

Aralık 2012'de birden bir kararla Pakistan'a arka dönen Kadri, Minar-i Pakistan'da kocaman bir kamu kitlesine hitap etti ve var sistemin iflas ettiğini anlatarak hükümeti protesto etti. Ayrıca 10 Ocak 2013'e kadar bu hal değişip iyileşmezse 14 Ocak 2013'te İslamabad'a bir milyon insanın katılımı ile kocaman bir yürüyüş düzenleyeceğini ve İslamabad'ı Tahrir Meydanı'na çevireceğini ilan etti. Bu amaçla Birleşik Milli Hareket (MQM) önderi Altaf Hüseyin ile bir koalisyon kurdu. 14 Ocak 2013'te Kadri ile müşterek Lahor'dan İslamabad'a gitmek için yola çıkan Kadri'ye desteğin takribî 50 bin insana ulaştı.

Meclis binasının önünde protestoculara hitaben Kadri, 'Parlamento diye bir şey yoktur, yalnızca soytarı, hırsız ve  soyguncuların bir grubu vardır. Bizim yasama üyeleri gerçekte yasaları çiğneyenlerdir' dedi. Protestoların başlamasından dört gün sonra hükümet ile Kadri içinde bir anlaşma imzalandı ve 'İslamabad Uzun Yürüyüşü Deklarasyonu' şekilde adlandırıldı. Bazı seçim reformların yapılması vaat edildi.

Kadri, protestoların başlamasından dört gün sonra hükümet ile  'İslamabad Uzun Yürüyüşü Deklarasyonu' şekilde bilinen anlaşmayı imzaladı ve Kanada'ya arka döndü. 

Ordu'nun Taliban'a karşı düzenlediği operasyona destek eda etmek için 23 Haziran'da tekrardan Pakistan'a gelen Kadri, 'Devrim yakındır' açıklamalarıyla siyasi krizi de başlatmış oldu.

İmran Han

Pakistan'daki siyasal krizin öteki aktörü İmran Han ise sıradışı kişiliğiyle tanınıyor. 1992 Dünya Kriket Şampiyonası'nda kaptanlığını yaptığı Pakistan mili takımına kupa kazandıran Han, 1996'da kurduğu Pakistan Adalet Hareketi'nin (PTI) liderliğini de üstlendi. Han, 1999 yılında Pervez Müşerref nedeni ile yapılan askeri darbeyi destekledi. 

Han, 2011 yılının ekim ve aralık aylarında Lahor ve Karaçi'de yüzbinlerce kişiye hitap ederek iktidar partisi için mühim bir rakip olduğunu ortaya koydu. Han'ın partisi, 2013 umumi seçimlerinde Pakistan Federal Meclisi'ndeki 272 sandalyeden 35'ini alarak üçüncü parti oldu.

Şerif'in 2013'teki seçimleri hile ile kazandığını ileri devam eden İmran Han, başbakanın istifa etmesi gerektiğini savunuyor. 

Kadri'ye oranla daha barışçıl açıklamalarıyla dikkat çeken Han, bugün ülke televizyonuna yapılan saldırının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan paylaştığı açıklamasında, saldırganlar içinde partisinin üyeleri olmadığını belirtmişti. Şiddet olaylarının davalarına ziyan vereceğine dikkati çeken Han, PTI'nin her vakit barışçıl bir yetinme izlediğini ve silah kullanmadığını vurguladı.

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber