Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Ramazan Durmuş

Sağlık Bakanlığı’na ihbarımdır!

24 Eylül 2011 - 13:22 Yorum: 4

Sağlıkta yeni uygulamalar peşpeşe...
Pilot bölge olarak Düzce’den başlayarak adım adım tüm Türkiye’de yaygınlaştırılan “aile hekimliği” de bu uygulamalardan biri...
Ankara da uygulamanın yapıldığı illerimizden biri...
Ama Ankara’da kim ne olduğunun farkında değil şimdilik... Hayat kolaylaştı diyen de var, her zaman aynı doktoru karşısında görmekten bıkıp hastaneleri boylayanlar da... Hala kendi aile hekimiyle tanışmayanların sayısı da çok fazla görünüyor.
En önemli sıkıntılardan biri “aile hekimliği” kavramının iyi anlaşılamaması... Bu yüzden de zaten kurallar esnetilerek uygulanıyor. Kurallar esnedikçe de işin tadı kaçıyor.
Gözlemim o ki, reçete kısıtlaması da kalktığına göre bu gidişle ilaç tüketimi yeniden patlayacak. Bir doktor, bir reçeteye sığdırabildiğince ilaç yazarsa bu işte bir iş var demektir. Hastanın istediği ilaçları reçetelere sıralayıveren doktor bolluğu ilaçta tehlike çanlarını çaldırıyor!
Bunu hisseden ilaç firmaları, ganimetten pay alabilmek için doktorların peşine ajan gibi temsilcilerini takmış gibi... Firma temsilcilerinin biri gelip biri gidiyor aile hekimliklerine...
İlaç firmalarının temsilcileri, Sağlık Bakanlığının genelgesine rağmen mesai saatleri içinde aile sağlığı merkezlerine kamp kuruyor. Temsilciler, kendi firmalarının ilaçlarını yazdırmak için doktorları kafeslemeye çalışırken, doktorlar da bunlara çok zaman ayırıyor. Böylece, ilaçlarını yazdırarak devleti zarara uğratıyorlar.
Vatandaş da bu konuda sıkıntılı. Bu sorunu gözlemleyerek titiz davranan idareciler ise, yalnız başına mücadele verirken kendilerine sahip çıkılmayışından yana dertli.
Bu günlerde ilaç fiyatları da ucuz olduğu için artan ilaç tüketimi kimseciklerin gözüne çarpmıyor. Ancak öteki yıllara göre ilaç tüketiminin büyük artış gösterdiğini istatistikler ortaya koyuyor.
Sağlık Bakanlığının bu konuya duyarlı olacağına ve en kısa zamanda denetim mekanizmasını harekete geçireceğine inanıyorum.
Ayrıca aile hekimliği merkezlerinde görevli hekimlerin kılık kıyafet yönetmenliğine uymadığı, sakal bıraktığı, mecburiyet olmasına rağmen doktor önlüğü giymedikleri çok aleni bir şekilde göze çarpıyor. Yine aile hekimliği yapan doktorların mesai saatlerine uymadıkları vatandaştan bana ulaşan şikayetler arasında bulunmaktadır.
Güzel bir uygulamanın heba olmaması adına yazdıklarım, Sağlık Bakanlığı’na ihbarımdır.
İlaç tüketimi artmadı diyenlere ise son istatistikleri hatırlatmak istiyorum.
Sağlık giderlerini azaltma ve teşhis tedavi hizmetlerinde kamu yükünü azaltmakta en önemli araçlardan olarak görülen aile hekimliği uygulaması ne yazık ki ilaç giderlerinde yükselişe neden oldu. İlaç endüstrisi kaynakları, uygulamanın yaygınlaşmasıyla birlikte ilaç tüketiminde yüzde 30'luk bir sıçrama görüldüğüne dikkat çekiyor.
Sektör yetkilileri, Türkiye'nin ilaçlara ilişkin genel sorununun fiyat değil, akılcı ilaç kullanımı olduğunu belirterek, "Bizim fazla ilaç tüketiminden mutluluk duyduğumuz sanılıyor. Oysa, biz sektör olarak gerçekçi, yeterli, israfa kaçmadan ilaç tüketiminden yanayız" görüşünü dile getiriyorlar.
2011 Nisanında yayınlanan rapor da aile hekimliğinin yaygınlaşmasıyla ilaç kullanımının ‘tavan’ yaptığını ortaya koyuyor.
Verilere göre aile hekimliğinin yaygınlaşması ve mevcut performans sisteminin hekimleri daha çok poliklinik yapmaya teşvik etmesi nedeniyle hem reçete sayısı hem de ilaç tüketimi artmış bulunuyor. Ancak ilaç tüketimindeki yüzde 30’luk artışa karşın Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilaç bütçesini artırmaması da şikayetlere yol açıyor.
İşin özeti, aile hekimliğinin kaybedilmeden disipline edilmesi, bunun için de Sağlık Bakanlığı’nın çok acil harekete geçmesi gerekiyor.
İyi haftalar Türkiye...

YAZARIN DİĞER YAZILARI