Seyran Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
23 Nisan
Ramazan Durmuş

Sağlıkta “Türk” kıyımı var!

01 Şubat 2011 - 20:10 Yorum: 3

 

Bu yazımda sizlere AKP iktidarının  “Sivil toplum” sevdasından söz edeceğim. AKP, iktidara geldiğinden bu güne sivil toplum üzerinde etkin olmak için var gücüyle çaba harcadı. AKP’liler küçük derneklerden sendikalara, esnaf kuruluşlarından spor federasyonlarına kadar etki alanlarını genişlettikçe genişlettiler.

Hedef yandaş sayısını  alabildiğince artırmaktı. Bunda da büyük başarı elde ettiler. Başarı elde ettiler diyorum, örneğin sağlık işyerlerinde örgütlü bir sendika en başta Sağlık Bakanlığı ilgililerinin baskıları ile 1.817 olan üye sayısını 9 yılda 103 bine ulaştırmayı başardı! Ama bu başarı da onlara yetmedi. Hala sendika değiştirme baskıları sürüp gidiyor.

Genç kesim, işsizlik korkusuyla maalesef sendikasını değiştirirken orta yaşlı kesim sendikasını değiştirmediği için kendini başka yerlerde buluyor.

Sağlık Bakanlığı  başta olmak üzere tüm kamu kuruluşlarında sendika değiştirme baskılarını ben “Türk kıyımı” olarak nitelendiriyorum.

En başta Sağlık Bakanlığı hastanelerinde TÜRK SAĞLIK-SEN’e bağlı çalışanlar, sendika değiştirmediği gerekçesiyle bulundukları görevden başka yerlere sürülüyor. Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye çapında birçok hastaneden yıllardır idareci olarak görev yapan personelin yer değiştirilmesi işlemleri hız kazandı. Türkiye Kamu Sendikaları Konfederasyonu’na (TÜRK KAMU-SEN) bağlı Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kolu Çalışanları Sendikası (TÜRK SAĞLIK-SEN)’e üye olanlar Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (MEMUR-SEN) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SAĞLIK-SEN)’e üye olmaya zorlanıyor. Sendika değiştirme baskılarının sadece hastanelerde değil, bakanlık teşkilatlarında ve İl Sağlık Müdürlüklerinde de hız kazandığı ifade ediliyor. Sağlık sektörü başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında MEMUR-SEN aracılığıyla AKP kadrolaşması hız kazanmış bulunuyor.

AKP, kamu kurumlarında kadrolaşmada engel tanımazken bundan faydalanan da hükümet yanlısı memur sendikaları konfederasyonu oluyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşmasına örnek ise, 2002 yılında 1.817 üyesi bulunan AKP hükümeti yanlısı SAĞLIK-SEN’in 2010 yılı sonunda üye sayısını 103 bine çıkarması oldu.

YILLARA GÖRE ÜYE SAYISI

AKP’nin taraftar kazanmasadaki maharetini anlattıktan sonra gelin birlikte hükümet yanlısı olmayan ve hükümet yanlısı olan sendikaların üye grafiklerine şöyle bir bakalım.

2002 yılında Türkiye Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (TÜRK BÜRO BANKA-SEN) üyesi 30.440, BÜRO MEMUR-SEN (Büro Memurları Sendikası) MEMUR-SEN üyesi 2.109 idi. TÜRK EĞİTİM-SEN (Türkiye Eğitim ve Öğretim Bilim Kültür Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası) TÜRK KAMU-SEN 125.863, EĞİTİM-BİR-SEN (Eğitim Birliği Sendikası) MEMUR-SEN 18.028 idi.

TÜRK SAĞLIK-SEN (Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kolu Çalışanları Sendikası) TÜRK KAMU-SEN 46.195 iken SAĞLIK-SEN (Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası) MEMUR-SEN 1.817 idi.

2006 yılında TÜRK SAĞLIK-SEN üye sayısı 69.288, SAĞLIK-SEN üye sayısı 35.628, TÜRK BÜRO - SEN üye sayısı 32.371, BÜRO MEMUR – SEN üye sayısı 11.643, TÜRK EĞİTİM - SEN üye sayısı 139.282, EĞİTİM - BİR - SEN üye sayısı 78.300.

AKP iktidarının destekçisi MEMUR-SEN'e bağlı SAĞLIK-SEN 2007 yılında 45.584, 2008 yılında 71.222 olan üye sayısını 2009 yılında 93.705'a çıkardı. TÜRK KAMU-SEN'e bağlı TÜRK SAĞLIK SEN; 2007 yılında 78.472, 2008 yılında 84.183 olan üye sayısını 2009 yılında 91.848'e çıkardı.

Eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri dalında TÜRK KAMU SEN'e bağlı TÜRK EĞİTİM SEN 2007 yılında 145.791, 2008 yılında 146.127 olan üye sayısını 2009’da 155.021'ne çıkardı. Yine MEMUR-SEN'e bağlı EĞİTİM BİR SEN ise 2007 yılında 95.949; 2008 yılında 119.046 olan üye sayısını 2009 yılında 142.425'a çıkardı.

Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetlerinde sayın Fahrettin Yokuş’un genel başkanlığını yaptığı TÜRK BÜRO SEN, tüm baskılara rağmen 2007 yılında 34.894, 2008 yılında 35.498 olan üye sayısını 2009 yılında 37.506'ya çıkardı. Bu hizmet kolunda en çok üyeye sahip ikinci sendika ise KESK'e bağlı BES oldu. BES'in 2007 yılında 23.212, 2008 yılında 22.379 olan üye sayısı 22.944 oldu. MEMUR-SEN'e bağlı Büro Memur Sen ise 15.881 olan üye sayısını 18.719'a çıkardı.

BİR YILDA 15 BİN YENİ  ÜYE

Memurlar arasındaki örgütlü  sendikalar içinde, en fazla üye artışını ise 15 bin yeni isimle iktidar yandaşı MEMUR-SEN gerçekleştirdi. 2010 yılı verilerine göre sendikalı memur sayısı geçen yıla göre 6 bin kişi artış göstererek 1 milyon 23 bine çıktı. Yayımlanan 1 yıllık memur sendika istatistiklerine göre en fazla üye artışını AKP hükümeti yandaşı MEMUR-SEN sağladı. Enerji işkolunda yetki, TÜRK KAMU-SEN’e bağlı TÜRK ENERJİ-SEN’den MEMUR-SEN’e bağlı ENERJİ BİR-SEN’e geçti. Yetkili konfederasyon olma hakkını kazanan MEMUR-SEN, üye sayısını 15 bin artırarak yetkisini devam ettirdi. TÜRK KAMU-SEN ile KESK üye kaybetti. Sendikalar arasında en büyük üye artışını ise 9 bin kişilik yeni kayıtla hükümet yanlısı MEMUR-SEN’e bağlı SAĞLIK-SEN, Sağlık Bakanlığı teşkilatı içinde gerçekleştirdi. Sendikalar arasında en büyük sıçramayı son iki yılda olduğu gibi yine SAĞLIK-SEN gerçekleştirdi. SAĞLIK-SEN yaklaşık 400 bin çalışanın bulunduğu sağlık ve sosyal hizmet kolunda üye sayısını 2009 yılına kıyasla 10 bin artırarak 103 bin üyeye ulaştı.

AKP İLE BİRLİKTE YILDIZLAŞANLAR...

Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre kamuda örgütlenme hakkı bulunan memur sayısı 1 milyon 767 bin. Bunlardan 1 milyon 23 bini herhangi bir sendikaya üye. 3 büyük memur konfederasyonundan AKP hükümeti yanlısı MEMUR-SEN üye sayısı, son 8 yılda rekor düzeyde arttı ve 392 bin 171 kişiye ulaştı. En çok üyeye sahip ikinci konfederasyon olan TÜRK KAMU-SEN’in üye sayısı 369 bin 600. KESK’in üye sayısı ise 219 bin. Bu rakamlara göre MEMUR-SEN büyürken TÜRK KAMU-SEN 6 bin, KESK ise 5 bin üye kaybetti.

Uzun sözün kısası  AKP açısından önlerinde engel olarak görülen kaleler birer birer ele geçiriliyor. Türkiye’deki çalışma hayatında ve sivil toplum örgütlerinde manzarayı umumiye böyle! Ama sağlık çalışanları arasındaki baskı, zulüm ise tam bir “Türk” kıyımına dönüşmüş bulunmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI