ANTALYA (AA) - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Fevzi Ersoy, "Günde 4-6 gram tuz tüketilmesi gerekiyor. Ancak biz Türk toplumu olarak maalesef 18 gram ve üzerine çıkıyoruz" dedi.

Salı Sanayici ve İşadamları Grubu Muharrem Koç başkanlığında toplandı. Salı Grubu'nun bu haftaki konuğu, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Fevzi Ersoy oldu.

Ersoy, yaptığı konuşmada, böbreğin kandaki kimyasal oranları koruyan bir işleve sahip olduğunu, dünya üzerinde en basit sistemle çalışan böbreğin ise balıklarda bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'de diyalize giren hastaların, böbrek yetmezliği çeken hastalara göre "buz dağının sadece görünen kısmı" olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:

"Böbrek hastalığı pahalı bir tedavidir. Bir hastanın yıllık 25 bin dolar gibi bir masrafı söz konusudur. Yılda bir kez böbrekler için tahlil yaptırılmalıdır. İdrar yolu iltihaplarına dikkat edilmesi gerekiyor. Gerekli gereksiz bilinçsiz ağrı kesici ve ilaç kullanılmamasını öneriyoruz. Haftada üç kez tempolu yürüyüş yapılmalı ve basit kültür fizik hareketleri ile böbreğin çalışmasına katkı verilmelidir. Günde ortalama 10 bardak su içilmeli."

- Tuz kullanımına dikkat

Prof. Dr. Ersoy, son yıllarda tuz kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmaların memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Günde 4-6 gram tuz tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, "Ancak biz Türk toplumu olarak maalesef 18 gram ve üzerine çıkıyoruz. En çok tuzu da ekmekten alıyoruz. Hazır çorbalar tuz deposudur. Peynirde de oldukça çok bulunuyor" dedi.

Böbreklerin insan vücudunun en önemli organı olduğuna işaret eden Ersoy, şöyle konuştu:

"Böbreklerin uzun yıllar vücutta görev yapabilmesi için onun daha iyi görev yapabilmesine katkı verecek ve riskleri azaltacak adımlar atılmalı. Bol sebze ve meyve tüketilmelidir. Çeşme suyunun böbrekte taş yaptığı konusundaki inanış yanlıştır. Çeşme suyu taş yapmaz."