Seçim propagandası değil vicdan meselesidir

24 Haziran 2018 Seçime sayılı günler kala  kendimde bir vicdan meselesi olarak görüp kaleme almaya karar verdiğim bu yazımın okurlarımız tarafından iyi analiz edilerek ona göre davranıp oy kullanmasına sebebiyet verebilirsem ne mutlu bana.  Bu seçim geçmiş seçimlerden çok farklı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizin gerek içinde vermiş olduğu terörle mücadele gerekse dış güçlere karşı vermiş olduğu terörle mücadele kapsamında bir Kurtuluş Mücadelesi ve Kurtuluş Savaşıdır. Bunu inkar etmek kişinin sadece kendisini kandırmasından başka bir şey değildir. Bu kapsamda bu savaşı Nörolojik Hastalık olarak adlandırmaktayım. Bilindiği üzerine Nörolojik Hastalıkta tedavinin başarılı olabilmesi iyi sonuçlar elde edilebilmesi için en başta ve en önemlisi olan husus hangi doktorda başladı ise tedavinin sonuna kadar o doktor kontrolünde olması gerekiyor ki sonuç olumlu olabilsin. Bu tüm hastaların ,hasta yakınlarının özellikle takip ettiği önemli bir husustur. Tedaviye başlatan doktor başka bir şehre gitmiş olsa bile  hasta kişiler  yine tüm imkansızlıklara ve zorluklara katlanarak o şehre giderek tedaviye devam ederler. İşte bu kapsamda Ülkemizin de Nörolojik Hastalığı olan Terör belasının da bitmesi için bu mücadeleye emin adımlar ile başlayan kişi tarafından devam edilmesi gerekiyor ki iyi ve başarılı bir sonuç alalım. Yoksa erkek evlatlarımızı kutsal olarak saydığımız ve Peygamber (s.a.v) ocağı dediğimiz askerlik görevi için gönderdiğimizde dönünceye kadar ağrılı ve ızdıraplı sancılar yaşamayalım, yaşayanları görüp kahrolmayalım. Buradan bu yazıyı okuyan herkese sesleniyorum elinizi vicdanınıza koyun iyice düşünün!. Bu seçim yazımın baş kısmında belirttiğim gibi bir Kurtuluş Mücadelesidir. En başta Vatan gelmektedir. Kişiler ve çıkarlar en son plandadır. 
Türk Milleti olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN' ı sevip veya sevmemeniz önemli değildir. Çünkü bir kimsenin başka bir kişi tarafından sevilmeye ihtiyacı yoktur. Gelin hep birlikte bu kutsal davaya gönül veren Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olalım,  Olalım ki Ülkemiz refaha çıksın ve mutlu bir şekilde yaşayalım. 
Türk Milletinin Kurtuluş Mücadelesinde, Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK' ün yanında olmak için İnebolu’dan kağnılara yüklenen cephaneleri Kastamonu’ya götürmek için harekete geçen Şehit Şerife Bacı, çetin geçen kış şartlarında Kastamonu Kışlası’na yaklaştığı esnada top mermileri ıslanmasın diye kazağını mermilerin üzerine örtmüş, yavrusu ölmesin diye de üzerine abanmış ve soğuktan donarak şehit olmuştu. Çocuğu ölmesin diye ölene kadar vücut sıcaklığını yavrusuna veren Milli Mücadele'nin Kahraman Türk Kadını Şehit Şerife Bacı nasıl çocuğundan önce top mermisini düşünüp  iman ve inanç ile yaptı ise onun bu vefasına karşılık verme zamanı bizlere düşmüştür.
Bu ikinci Kurtuluş Mücadelemizin Başkomutanı ise Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN' dır. Kimse sizden atamız Şehit Şerife Bacımızın yaptığını yapmanızı bu ortamda istemiyor. Sadece ellerinizi yüreklerinize koyarak menfaatleri ve çıkarları bir kenara atıp doğru olanı yapmanızdır. Bir dönem Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık döneminde yakın çevresinde bulunma şerefine nail oldum. İnancınız olsun ki günde en fazla üç veya  dört saatlik uyku ile bu mücadeleyi vermektedir. Türkiye'nin bütün mal varlığını verseniz bu tempoya  can dayanmaz ancak Vatan ve Millet aşkı , Allah Korkusu olan kişiler dayanabilir. 
 15 Temmuz akşamı tanklara nasıl göğüs gerdiysek, sağanak yağan mermilerin üzerine nasıl yürüdüysek bunu da tüm Dünya Ülkelerine  gösterdiysek 24 Haziran günüde bu inanç ve birliktelik ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN' ın yanında olduğumuzu göstererek pekiştirelim. Cumhurbaşkanımızı Sevmeyenler için özellikle belirtmek istiyorum ki kişisel düşünceleri ve çıkarları bir kenara atıp ellerinizi vicdanınıza koyup iyi düşünerek oyunuzu bir kerelik de olsa tek Millet, tek Bayrak, tek Vatan, tek Devlet olmak için kullanıp vicdan muhasebesinden kurtulmalarını  istiyorum.
SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUAT' tır.